TEVÂFUK

15| 'HİSLER'

#

—> Yaren Başaran

"Ee..." dedim kahve fincanını Ayşin'in önüne bırakırken. "Dökül."

"Ne döküleyim?"

"Hayırdır, sendeki bu haller?"

"Yaren ya, bunları mı konuşacağız?"

"E mutfakta anlatacaktın, yarım kaldı." dediğimde bir iç çekti Ayşin.

"Civan aklımı karıştırıyor." dediğinde istemsizce güldüm. "Gülme. Cidden çok karıştım. Ne düşündüğümü bilmiyorum. Civan'ın nasıl biri olduğunu, bana nasıl davrandığını kafamda şekillendiremiyorum. Ne hissettiğimi de anlamıyorum."

"Ben bu işlerden pek anlamam ama buna sanırım hoşlanmak, sevmek... ya da aşk diyorlar." dediğimde fincana bakan gözleri aniden bana döndü Ayşin'in.

"Ne aşkı be? Saçmalama." dedi Ayşin çirkef bir şekilde. "Yok artık! Ben neden Civan'a aşık olayım?" dediğinde ona 'ciddi misin' bakışı attım. "Ya, tamam... Belki olabilir."

"Belki?" dedim gülerek. "Olabilir."

"Sen beni bırak. Asıl sen dökül."

Benim dökülecek neyim vardı ki?

"Ne döküleceğim ben?"

"Şu Fatih... iyi biri."

"Öyle." derken hala konuyu anlamamıştım. "Olsun. Ne olacak?"

"Ya hadi hadi. Benden kaçmaz." dedi Ayşin imalı imalı.

"Ne düşünüyorsun, bilmiyorum ama düşünme. Yok öyle bir şey."

"Tabii, sen yok diyorsan yoktur."

"Yok."

Yani... Yoktur.

=====

Elimdeki bezle kapı kolunu silerken aklım hala dün gecedeydi. Ayşin'le yaptığımız sohbet kafamı kurcalıyordu.

Fatih... Benim için ne ifade ediyordu?

Ayşin gibi ben de bu duygulara uzaktım. Sevmek, birinden hoşlanmak... bunlara çok uzak bir şekilde büyümüştüm. Birini sevmenin, aşık olmanın nasıl hissettirdiği hakkında bir fikrim yoktu ama Fatih'e değer verdiğimi biliyordum.

"Günaydın." Beklemediğim bir anda arkamdan gelen sesi duyunca yerimden sıçradım.

Arkamı döndüğümde Fatih'le karşı karşıya geldim.

Mükemmel!

"Günaydın." derken sesimde hala az öncenin şaşkınlığı vardı.

"Pardon ya, korkacağını düşünemedim."

"Yok, sorun değil. Ben dalmışım."

Fatih'in arkasından Feyza da geldiğinde ben de içeri girmiştim.

Öğlene kadar müşterilerle ilgilenip, Feyza'yla sohbet ederek vakit geçirdim. Öğleden sonra namazımı kılıp içeri döndüğümde Fatih ve yanında biz yaşlarda bir erkek Feyza ile konuşuyordu.

"Yaren, Cihangir işe yeni giren arkadaşımız." dedi Fatih.

Alt tarafı namaz kılmaya gittim. Ne ara işe yeni birini aldınız yahu?

"Öyle mi?" dedim Cihangir'e bakıp. "Hayırlı olsun."

"Teşekkürler." dedi Cihangir gülümseyerek.

Fatih Cihangir'i de alıp yan tarafa geçtiğinde Feyza ve ben de kendimize çay alıp havadan sudan sohbet etmeye başladık.

"Şeker Teyze de ne zamandır gelmiyor dükkana, bir şeyi yoktur inşallah." dedi Feyza.