#
—> Ayşin Çiçek
Civan? Seviyormuş?
Kulaklarım uğuldarken duyduklarımın verdiği mutluluktan gözlerim dolmuştu.
"Nasıl? Ciddi misin?" derken kahkaha atma isteğimi bastırmaya çalışıyordum.
"Evet. 'Ben Ayşin'e tutuldum.' dedi."
Dayanamayıp bir kahkaha patlattım.
"Tutuldum mu dedi?" dedim gülüşümün arasından.
"Bak, söylemeyeceğim dedim Civan'a. Sakın bir şey yapma."
"Ne yapacağım Allah aşkına? Karşısına geçip 'sen beni seviyormuşsun' mu diyeceğim?"
"Bilemiyorum. Senin sağın solun belli olmaz."
"E niye söylemiyormuş bana?" dedim merakla.
"'Ne olacağımız belli değil, umut vermeyeyim' dedi. Bir de 'zaten benden pek hazzetmiyor' dedi."
"Ben mi haz etmiyormuşum? Ben?" dedim kaşlarımı hayretle kaldırıp. "Tamam arada bir atışıyor olabiliriz de yani hazzetmiyor da değilim."
"E artık ona göre davranırsın."
=====
"Kafedeyiz, seni bekliyoruz."
"Şimdi çıkıyorum dükkandan."
"Tamam, görüşürüz."
"Görüşürüz."
Telefonu kapatıp masaya bıraktım.
"Yaren daha yeni çıkıyormuş işten. Birazdan gelir."
"Şöyle kız kıza güzel bir vakit geçirelim."
"Bu vakti evde de geçirebilirdik Kübra."
"Ayşin, insanın canını sıkma. Ne güzel hava alıyoruz işte."
"Tamam, demedim bir şey."
Yaren gelene kadar kendimize birer çay söyleyip okuldan, derslerden ve yaklaşan vizelerden bahsettik. Biz epey sohbet ettikten sonra Yaren içeri girdi.
"Geldi." dediğim sırada masaya gelip yanıma oturdu Yaren.
"N'aber Kübra?"
"İyi Yaren. Senden n'aber?"
"Ne olsun işte, aynı."
"Yemek mi yesek?" diye bir fikir attım ortaya.
"Aşırı açım." dedi Yaren.
Kübra da onaylayınca menüyü inceleyip yiyecek bir şeyler söyledik.
"Ee ne var ne yok? Bayağıdır sizde bir haller var, anlamadım sanmayın." diyen Kübra bir bana bir de Yaren'e bakıyordu.
Kübra zaten olanları bildiği için ona kaldığımız yerden sonrasını anlattık.
En sonunda yemeklerimizi yemişken konunun da sonuna gelmiştik.
"Yalnız, benim takıldığım olaylardan en büyüğü Fatih'in sana 'gitme' demesi. Bu hangi seviye ya? Ben hala gelemedim oralara."
"Ohoo bu ne ki?" dedi Yaren gülerek. "Daha fenaları da var." derken bana bir bakış attı.
"Neymiş o, daha fenaları?" dedi Kübra merakla.
"Civan var ya?" dedim, içim -bugün her aklıma geldiğinde olduğu gibi- kıpır kıpır olurken. "Beni seviyormuş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEVÂFUK
General FictionTevâfuk: Birbirine denk gelme, latifâne (hoş, zarif) bir şekilde uyum içinde olma. ===== Henüz 21 yaşındayken -sözüm ona- töre kanunları yüzünden evlendirilmeye mecbur bırakılan ve küçük bir yardımla Gaziantep'ten İstanbul'a kaçan Yaren Başaran. Üni...