#
—> Ayşin Çiçek
Haftalardır her gün beraber olduğum canım arkadaşım gitmişti. İnsafsız babası yine yapacağını yapıp bizi ayrı düşürmüştü.
Bizim peşimizden eve giren Fatih'in hali pek iyi görünmüyordu. Dakikalar içinde yüzü solmuştu ve çok kırgın bakıyordu.
Kim bilir Yaren'im ne haldeydi?
"Ayşin, biz seninle mutfağa gidelim mi kızım?"
Şeker Teyze'yi onayladığımda sadece ikimiz mutfağa gittik.
Ben masaya oturduğumda Şeker Teyze kapıyı kapatıp karşıma oturdu.
"Kızım. sana bir şey soracağım."
"Sor teyzem."
"Fatih'le Yaren'in arasında bir şey var mı?"
Hayda.
"Ben nereden bileyim teyze?"
"Hadi hadi, bilirsin sen. Baksana Fatih'im ne kadar üzüldü Yaren gidince. Hem belli zaten bayağıdır bunlarda bir haller var."
"Yok Şeker Teyze, sandığın gibi bir ilişkileri yok." ...maalesef.
"Emin misin? Bak, beni kandırıyorsan çok darılırım."
"Yok teyzem, aralarında ilişki falan yok." Yalan değildi, birbirlerini seviyorlardı ama ilişkileri yoktu.
"Tüh. Ben de sevinmiştim ne güzel. Taa ne zamandır yakıştırıyorum onları birbirlerine. Fatih'e alttan alttan ima ediyorum ama anlamıyor galiba."
"Allah bilir Şeker Teyze'm. Ben gideyim artık." deyip ayağa kalktım.
"Tamam kızım. Bak, sakın Yaren'im gitti diye kendini yalnız hissetme. Bir eksiğin gediğin olduğunda mutlaka söyle bana, tamam mı?"
"Söylerim teyze, sağ ol."
Mutfaktan ve ardından evden çıkarken Fatih oturma odasından çıkıp bana seslendi.
"Aşağıda konuşabilir miyiz?"
"Konuşalım."
Aşağı indiğimizde kapının önünde karşılıklı durduk.
"Yaren anlatmıştır belki, Yaren'le benim..." deyip duraksadı Fatih.
"Biliyorum Fatih. Tereddüt etmeden anlatabilirsin."
"Ben Yaren'i seviyorum Ayşin. Ama... gitmeden önce bana 'hislerime karşılık veremeyeceğini' söyledi. Onun da bana karşı bir şeyler hissettiğinin farkındayım, bunu isteyerek söylemiş olamaz."
Fatih bu sözleri söylerken öyle çaresiz bir halde söylüyordu ki haline üzülmeden edemedim. Çok yakından tanımasam da Fatih güçlü, mert biriydi. Uzun boyu, geniş sayılabilecek omuzlarıyla hep dik dururdu ama şimdi yaşlanmış gibiydi.
Her zaman yüzünde olan samimiyeti gitmiş, yerini durgunluk ve soğukluk almıştı.
Bu iyi değildi. Belki Yaren'in de düşündüğü gibi zamanla duruma alışıp onu unutacak ve hayatına devam edecekti... ya da hep böyle kalacaktı.
Hangisi daha iyiydi, ben seçemiyordum.
"Fatih... Ben sana açık konuşamam ama Yaren'in hiçbir şeyi isteyerek yapmadığını bil. O ne buradan ne de senden gitmeyi hiç istemiyordu."
Fatih başını salladı.
"Peki. Sağ ol."
Başımla selam verip karşı apartmana geçtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEVÂFUK
Fiksi UmumTevâfuk: Birbirine denk gelme, latifâne (hoş, zarif) bir şekilde uyum içinde olma. ===== Henüz 21 yaşındayken -sözüm ona- töre kanunları yüzünden evlendirilmeye mecbur bırakılan ve küçük bir yardımla Gaziantep'ten İstanbul'a kaçan Yaren Başaran. Üni...