52| 'BELA'

661 75 0
                                    

#

—> Yaren Başaran

"Bakayım elbisene." diyen Fatih'ten sonra yanımda duran karton çantadan elbisemi çıkardım ve havaya kaldırdım.

"Nasıl?" diye sordum, elbiseyi inceleyen Fatih'e bakarak.

"Güzelmiş." dediğinde gülümsedim.

"Yakışır mı bana?"

Fatih gülerek yanağımı sıktı.

"Güzele ne yakışmaz gülüm." dediğinde gülerek başımı omzuna yasladım.

"Sağ ol abi. Benim de elbisem çok güzel, biliyorum, evet." dedi Hülya alayla.

Fatih'le birlikte ona gülerken başımı kaldırdım.

"Bakayım seninkine de." dedi Fatih.

Hülya bu anı bekliyor olacak ki hemen elbisesini çıkardı.

"Rengi güzelmiş." dedi Fatih.

"Rengi mi sadece?" diye sordu Hülya.

"Elbise işte. Nasıl yorum yapayım? Yakışır sana."

"Allah razı olsun." dedi Hülya gülerek.

"Kızın hevesini kırmasana Fatih. Gayet güzel elbise."

"Ben bir şey mi dedim şimdi? Güzel dedim." dedi Fatih ellerini öne uzatıp.

"Şaka yapıyorum ben ya." dedi Hülya. "Alıştık artık abime. O biraz şey."

"Şey ne?" dedi Fatih. "Neymişim ben?"

"Söyletme şimdi bana abi. Hemen köpüreceksin sonra."

"Kızmayacağım ya. Söyle, neyim ben?"

"Odun." diyen Hülya'ya gülerken elimi ağzıma kapattım.

"Odun?" dedi Fatih kaşlarını kaldırıp. "Ben odun muyum?" derken bana döndü.

Omuz silkerken gülmemeye çalışıyordum.

"Üzgünüm abi ama birinin sana bunu söylemesi gerekiyordu."

"Gülüm, ben odun muyum? Sen söyle."

"Yani... Bazen. Ama çoğunlukla değilsin." dedim. "Bana karşı denk gelmedim ama."

"Ha odunum yani?"

"Kaç yaşında adamla dalga geçiyorlar resmen."

Duyduğum mırıltılı sesin geldiği tarafa yavaşça başımı çevirdim. Biraz ilerimizde reyonları düzenleyen Dilara elindeki gömleği asarken bana yandan bir bakış attı.

Duymazdan gelmeye çalışıp derin bir nefes aldım.

"Ya Fatih..." diyerek konuya dahil oldu Salih Abi. "He kardeşim. Evet. Anla artık. Kızlar seni kırmamak için söyleyemiyorlar." dedi gülerek.

Fatih'in şaşkın yüz ifadesi bana o kadar tatlı gelmişti ki küçük bir kahkaha atıp koluna girdim.

"Tamam ya, üzülme hemen. Eğleniyoruz burada."

"Ha ben de sizin oyuncağınız oldum yani." dedi Fatih gülerek. "Olsun be gülüm. Siz mutluysanız sıkıntı yok." dediğinde gülümsedim.

"Ya odun falan değilsin sen." dedim ve Hülya'ya baktım. "Baksana söylediğine. Nasıl odun biri olabilir?"

"Sanki çocukla oynuyor."

Tekrardan duyduğum mırıltı artık sinirime dokunurken Fatih'in kolundan çıktım.

TEVÂFUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin