27| 'BEKLEYEN VE BEKLENEN'

1.1K 158 12
                                    

#

Bu bölümü yazarın bakış açısından okuyacaksınız. ❤️

#

—> Fatih Özyiğit

Sevdiceğinin sözlerinden sonra sızısı dinmeyen kalbi ve her saniye büyüyen hasretiyle uyandı Fatih.

Yaren gittikten sonraki 3. sabahtı bu.

Dün Şeker Hanım Yaren'le telefonda konuşurken öğrenmişti, onun iyi olduğunu. Yoksa meraktan ölüyor olurdu.

Eğer Yaren gitmeden önce o sözleri söylememiş olsaydı çoktan 50. kez arıyor olurdu onu ama ne yazık ki aralarına her manada bir mesafe koymuştu sevdiği.

Fatih odadan çıktıktan sonra yüzünü yıkadı oturma odasına gidip bir koltuğa oturdu.

Elinde bir tabakla içeri giren Şeker Hanım tabağı masaya koyduktan sonra öylece oturan oğlunun yanına gitti.

"Oğlum. Günaydın."

"Günaydın anne."

Şeker Hanım Fatih'in halinin farkındaydı. Yaren gittiğinden beri çok üzgündü. Ama bu üzgünlük, ayrılıktan değil gibiydi.

"Oğlum, sen iyi misin?" derken Fatih'in yanına oturdu Şeker Hanım.

"İyiyim."

"Bana pek öyle gelmiyor. Bir haller var sende."

"Yok bir şey anne. Ne hali olacak?"

"Yaren'le ilgili, değil mi?"

Şeker Hanım'ın sorusu Fatih'i şaşırtsa da en çok sevdiğinin ismini duyunca hızlanan kalbine şaşırmıştı. Cidden fazla özlemişti.

"Anne ne diyorsun? Hadi kahvaltı yapalım." deyip kalkmaya yeltenen Fatih'i annesi durdurdu.

"Sanki adam akıllı bir şey yediğin var da kahvaltı yapalım diyorsun bir de. Kaçmaya çalışma, soruma cevap ver."

"Yaren'le ilgili, evet." diye çıkıştı Fatih. "Daha fazla bir şey sorma. Hiçbir şey olduğu yok çünkü." deyip kalktı yerinden.

Olmayan iştahı artık tamamen kaybolmuştu.

Kahvaltı yapmadan evden ayrılan Fatih dükkanın yolunu tutarken kafasındaki düşünceler onu rahat bırakmıyordu.

Yaren'i aramak istiyordu, bir kez olsun sesini duyup iyi olduğunu kendi öğrenmek istiyordu. Fakat sonra Yaren'in 'Hislerinin farkındayım ama karşılık veremem.' diyen sesi yankılanıyordu kafasında.

"Karadeniz'de gemilerin mi battı koçum?"

Dükkanın önünde gördüğü Gurur'a şaşırmıştı Fatih.

"Senin ne işin var burada?"

"Gideyim mi? Kırıyorsun beni Fatih."

"Saat senin için biraz erken değil mi?" derken kapıyı açtı Fatih.

"Bankada işim vardı. Sonra da sana uğrayıp bir çayını içeyim dedim."

"İyi, gel."

Fatih içeri girip montunu astıktan sonra arka tarafa geçip çay suyu koydu.

"Hani, başka kimse yok mu dükkanda?" diye sordu Gurur.

"Cihangir'le Feyza gelir birazdan."

"Neden? Yaren'in gelmiyor mu?"

Geçen gün buluştuklarında kısaca bahsetmişti Fatih Yaren'den.

"O, memleketine döndü."

"Temelli gitmemiştir herhalde. Dönecek geri, değil mi?"

TEVÂFUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin