#
—> Yaren Başaran
Trabzon'un dağları arasından yukarı çıkmakla geçirdiğimiz yarım saatten fazla bir sürenin ardından kocaman bahçesi olan iki katlı bir evin önünde durmuştuk.
Evin hemen yan tarafında büyük bir kamelya vardı ve kamelyada oturan kalabalık grup arabaları görünce kalkıp bu tarafa yönelmişti.
"Geldik."
"Hadi hayırlısı." deyip kapıyı açtım.
Herkes arabadan indiğinde Ayşin, Civan ve ben yan yana geldik ve diğerlerinin arkasına geçtik.
"Hoş geldiniz." diyen yaşlı kadın büyük ihtimalle Şeker Teyze'nin annesiydi. Henüz söylediği tek cümleden bile Trabzon ağzı belli oluyordu.
Şeker Teyze kadınla sarılırken arkasında duran orta yaşlı bir kadın ve iki adama göz gezdirdim. Acaba bu kadın Fatih'in teyzesi miydi?
"Hoş geldin Şeker." deyip Şeker Teyze'ye sarıldı adamlardan biri. Galiba bizim ev sahibimizdi kendisi, Şeker Teyze'nin de abisi.
"Hoş bulduk abi." dedi Şeker Teyze.
"Bu misafirler kim böyle?" derken sevecen bir şekilde gülüyordu Şeker Teyze'nin annesi.
"Telefonda bahsetmiştim ya geçen, abimin kiracıları olan kızlar, Yaren'le Ayşin. Oğlan da bizim kiracı Civan."
"Öyle mi?" deyip bana doğru adım attı kadın. "Hoş geldiniz yavrum."
"Hoş bulduk." dedim kadına sarılıp. Ayşin'le de sarıldıktan sonra Civan'a baktı.
"Hoş geldin oğlum."
"Hoş bulduk." derken başıyla selam verdi Civan.
"Kuzularım tanıştırayım sizi." dedi Şeker Teyze. "Annem Neziha." dedikten sonra kendisine sarılan adamı gösterdi. "Abim Doğan, sizin ev sahibiniz."
"Hoş geldiniz çocuklar." dedi Doğan Amca. Amca demem doğru olurdu sanırım.
"Hoş geldiniz." dedi arkada duran kadın. "Bülbül ben de." deyip yanında duran adamı gösterdi. "Kocam Erkan."
"Bülbül benim küçük kızım." dedi Neziha Teyze. Oldukça genç olduğu için teyze demem şimdilik daha iyiydi.
"Ee anneanne, bizimkileri gördün torunlarını unuttun." dedi Salih Abi. "Bize hoş geldin yok mu?"
"Olmaz mı yavrum?" deyip kısacık boyuyla Salih Abi'yle sarılmak için omuzlarından tutup kendine yaklaştırdı Neziha Teyze. Onunla sarıldıktan sonra sıra Fatih'e geçti. "Fatih'im, hoş geldin."
"Hoş bulduk anneannem. Nasılsın?"
"İyiyim oğlum." deyip ayrıldı Fatih'ten Neziha Teyze. "Tekne kazıntısı." derken Hülya'ya döndü. "Gel bakayım buraya."
Neziha Teyze Hülya'yı kollarının arasına aldığı sırada Şeker Teyze usul usul yanıma yanaşmıştı.
"Yaren'im." dedi sessizce. "Az gel bakayım şöyle." deyip koluma girdi ve beni kenara çekti.
Beraber herkesten biraz öteye gittik.
"Bir şey mi oldu teyzem?"
"Senin Fatih'le görüştüğünü söylemek isterim ama sen istemezsen söylemeyeceğim. Ne dersin?"
Gülümseyerek tek kolumu uzatıp Şeker Teyze'nin sırtını okşadım, bir nevi sarılmıştım.
"Canın neyi söylemek isterse onu söyle teyzem. Benim için sorun değil." dedim. "Ama bir yandan da utanmıyor değilim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEVÂFUK
General FictionTevâfuk: Birbirine denk gelme, latifâne (hoş, zarif) bir şekilde uyum içinde olma. ===== Henüz 21 yaşındayken -sözüm ona- töre kanunları yüzünden evlendirilmeye mecbur bırakılan ve küçük bir yardımla Gaziantep'ten İstanbul'a kaçan Yaren Başaran. Üni...