Bölüm 5

3.7K 616 73
                                    

🤍

Başımda duran iki adama baktım. İkisi de esmerdi ikisinin de vücut yapısı aynı gibi tabii tilki'nin kasları suskun çocuğa göre biraz daha fazlaydı.

Suskun çocuğun bakışları daha sertti ama tilki deki gibi bir etki yaratmıyordu tilki bana baktığı zaman içimde tonlarca his vardı. Ama Suskun baktığı zaman sadece k korku vardı içimde
Bir katil gibi bakıyor inanın korkmamak elde değil.

Neşe ve Berk pozitif ve cıvıl cıvıl insanlar . Nasıl bunlarla arkadaşlık kurduğunu anlamış değilim. Neşe bu sabah uyandığımda yüzünde hayal kırıklığı olsa da yine o gülümsemesini dudaklarını takmış bana iyi davranmıştı.

Her ne kadar onu kullanmış olsam bile o benden daha suçluydu tilki buradan çıkmama izin vermiyordu yanıbaşımdan da ayrılmıyordu çünkü ilk fırsatta kaçacağını mı O da biliyor.

Beni neden hala bırakmadıklarını anlamıyorum. gideceğim onun neden umrunda istersem dışarıda kalırım ya da serhat'ın yanına giderim ya da tekrar evime giderim niye beni umursuyormuş gibi davranıyor yoksa bana acıyor mu?

Bu en son istediğim şey olur onun yüzüne karşı bağırmak aklımdaki tonlarca soruyu sormak istiyorum ama korkum buna izin vermiyor gerçi bana cevap vermeyeceğini biliyorum.

O ne zaman isterse o zaman cevap verirdi despont herifin teki.

Neşe ve Berk ev için market alışverişine gitmişlerdi ve neredeyse 3 saat olmuştu hala geri dönmemişlerdi İstanbul'un neresinde olduğumuz hakkında en ufak bir bilgim yoktu belki İstanbul'da bile değiliz dir.

odamdan sıkılıp buraya gelmiştim ama burada daha daha çok sıkılıyorum. suskun elinde siyah bir defterle bir şeyler çiziyordu Ne çizdiğini merak edip sormuştun verdiği cevap ise bana boş boş bakması olmuştu. ben de severdim bir şeyler çizmeyi kafamı ona verirdim iyi gelirdi düşüncelerimden aranırdım bu aralar çizmeyi ya da kitap okumaya ihtiyacım vardı doluydum kendimi toparlamam gerekiyor.

Tüm olanları kaldıra bilmem için güçlü olmak zorundayım.

Suskundan aldım gözlerime ve tilki'ye çevirdim bakışlarımı.
Tuhaf biriydi bakışları yerde düşünüyordu kafasının içinden ne tilkilerin olduğunu merak ediyorum. çünkü biliyordum o tikilerin kuyruğu bana dokunacaktı yine en suçsuz olan ben zarar görücektim.

sanki ona baktığımı hissetmiş gibi gözleri beni buldu.
Şahin gözlerini hafifçe kıstı bana bakınca boğuluyormuş gibi hissediyorum. bakışlarını çekmedi benden sanki bana baktıkça daha çok dibe batıyor gibi oluyorum. bu his olsa bile çekemiyorum bakışlarımı. beni rahatlatan o sesi duydum

Zil sesi!

bakışlarını benden çekmedi bu adamı zoru neydi? bakışlarımı Zor da olsa çekip hızla kapıya ulaştım beni kaçıran adamları kapıyı ben açıyordum. nasıl trajikomik değil mi? elleri dolu olan Neşe ile Berk kapının benim açmama şaşırsa da söz etmeden içeri girdiler.

başımı kapının dışına uzatıp etrafa baktım. Odam arka cama baktığı için sadece ormanlık görünüyordu ama burası da ormandan farksızdır sadece bir arabanın geçebileceği Topraklı yol vardı kapının önünde ise motor ve lüks bir araba duruyordu

arabanın güzelliğinden çok motorun muhteşemliği dikkatimi çekti. siyah mavi olan motor göz kamaştırıcı duruyordu her zaman motora binmek istemişti ama babam asla izin vermezdi serhat'ta motor hiç kullanmamıştı.

Arabaları daha çok severdi sanırım tek zıt olduğumuz nokta bu. ormanlık alanda nasıl çıkacağımı bilmiyorum kaçmam gerekiyorsa araba ile gitmem gerekiyordu ve ben araba kullanmasını bilmiyorum burada böyle yürüyerek çıkamazdım başka bir yolunu bulmalıydım

TİLKİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin