TİLKİ (Tamamlandı)

Bölüm 22

Fatma Gül 🌹

"İntikamı hayat alır, sen farkına varmazsın"

Kirpiklerimi zorda olsa birbirinden ayırıp gözlerimi açtım. o güzel kokuyu içime çektim. Odaya hakim olan koku bedenime de hakim olmuş gibiydi ve bu his hoşuma gitmişti.

Odada gözlerimi gezdirip tilkiyi aradım ama ortalıklarda görünmüyordu. Banyodan su damlaların yere değen tok sesi gelince orada olduğunu anladım.

Moraran karnıma baktığımda izi hala dursa da ağrısı fazla yoktu. Hala sudyen ile olduğumu fark edip ayağa kalktım.

Tilkinin yere attığı tişörtümü aldım. Ama tişörtüm kirli ve ter kokuyordu. Bu yeni evde kıyafetlerim de yoktu.

Büyük bir of çektim. Bütün şanssızlıklar beni buluyor zaten.

Neşeden kıyafet almak istesem de hangi odada uyuduğunu bilmiyordum bu şekilde de salona çıkamazdım.

Bakışlarım tilkinin lacivert dolabına kaydı sanırım oradan bir tişört alıp idare edebilirdim.

Dolaba ilerleyip sürgülü kapağı açtığım sırada toprak kokusuna benzeyen o eşsiz kokusu etrafa daha çok yayıldı bu beni gülümsetirken dolapta sırayla dizilmiş kıyafetlere baktım.

Burası gömleklerin olduğu bölümdü jilet gibi ütülenmiş gömlekler sırayla düzgün bir biçimde dizilmişti.

İstemsizce ellerim gömleklere dokundu elime değen kaliteli kumaş ben pahalıyım diye bağırıyordu.

Lacivert ve siyahların olduğu gömleklerin içinde sadece bir tane beyaz gömlek vardı.

Gömleği askılıktan tutup aldığımda ilk dikkatimi çeken göğüs kısmında yazan. "Ekin soydan" ismi oldu.

Babasının ismi bildiğim kadarı ile Burak soydan'dı. Bu isim dikkatimi çekmişti.

Kafamda oluşan yeni isimle gömleği aldığım yere geri bıraktım. Sürgülü kapağı kapatıp başka bir kapağı açtığımda tişörtleri bulmuştum.

Siyah sade tişörtlerden birini askısından çıkartıp hızla üzerime geçirdim.

Bana neredeyse 3-4 beden büyük gelen tişört komik görünmüştü. Dolabın Yan tarafında ayaklı olan aynada kendime baktım.

Tişört kalçalarımı kapatacak kadar uzun ve boldu. Eteklerini yukarıya çekip bağlamak aklıma gelse de onu yapmadım.
Salaş benim için daha iyiydi.

Kapağı tekara kapatacak iken üst rafta olan bir kaç tişörtün arkasına saklamaya çalışılan kutu dikkatimi çekti.

İçimdeki merakı dindiremediğim için kıyafetleri kenara itip orta boyda olan kutuyu almaya çalıştım.

Kısa boyum onu almamı engelliyordu. Zıplayıp kutuya değen parmaklarım ile onu kendime doğru çekmeye çalıştım. Bunu bir kaç kere tekrar edince kutu erişebileceğim kadar yakınıma gelmişti.

Kutuyu iki elimle tutup aldım. Yere oturup kutuyu önüme koydum. Siyah kutu beni heyecanlandırır iken banyodan gelen su sesi kesilince heyecanımın yanına korku da ulaşmıştı.

Elim kutunun kapağında iken sertçe yutkundum. Eğer şimdi yapamaz isem bu kutu aklımdan hiç çıkmayacaktı.

Belki de önemsiz bir şey vardı içinde ama merakım onu görmezden sona ermeyecekti.

Kutunun siyah kapağını sonunda açtığımda içinde gördüklerim ile kaşlarımı çattım.

İçinde bir kaç tane ters çevrilmiş çerçeve vardı. Ama ondan önce dikkatimi çeken şey bir polis kimliği olmasıydı