Bölüm 33

2.4K 251 158
                                    

Fatma Gül 🌹

"Ve sevgi ölüm kadar ağırdır.."

Elimdeki küçük vazoyu döndürüp inceledim. Beyaz olan vazonun üstünde kuyruğu en alttan başlayarak vazoya dolanmış siyah yılan deseni vardı.

Baya pahalı bir eşyaya benziyordu kırmamak gerekti sonuçta pahalı! Elim gevşer iken vazo küt diye düştü kırılma sesi odada yankılandı. Parçalar etrafa bir bir saçılmıştı.

Tüh güzelim pahalı vazo yanlışıkla düştü!

Dudak bükük etrafa göz gezdirdim. Dolapta olan kıyafetleri etrafa atmıştım. Çekmecelerdeki eşyaları bir bir üşenmedim yere düşürmüştüm.

Kalan vazoyu da kırdığımda etrafta dağıtacak bir şey bulamamıştım.
Odanın camları bile kilitliydi.

Gerçi bu gökdelen gibi olan binada bağırsam bile sesmin aşağıya gideceğinden bile şüpheliydim. Gördüğüm kadarı ile Baya yüksek bir yerdeydik.

Yapacak başka bir şey yokken kendimi yatağa fırlattım. Evet tam olarak bunu yapmıştım. Yatağa sırt üstü uzanıp duvarı izlemeye koyuldum.

Saatler geçmesine rağmen hala gelmemişti artık gelip beni bu lanet yerden çıkarması gerekiyordu. .

Burası da mı onunla yaşadığı evdi?

Beni buralara getirmekte zevk mi alıyordu. Onu gördükçe ikimiz de acı çekicektik bunu anlamıyor muydu?

Onu düşünmek istemiyordum. Onu düşündükçe kalbimdeki sızı büyüyordu.

Daha fazla dayanamayıp içimden gelen şarkıyı söylemeye karar verdim.
Sanki tek çıkış noktam buydu. Şarkı söyledikçe rahatlıyordum iyi geliyordu her zaman. Bu sefer de iyi gelir miydi?

Gözlerimi kapatıp zihnimden geçen ilk şarkıyı sesli bir şekilde söylemeye başladım.

Vuruldum
Aynı yerden üst üste vuruldum
Ama sustum
Dağıttın hayatımı
Beni ağır yanılttın
Acım oldun

Hahiden beni ağır yanıltmıştı. Beni bu denli üzeceği aklımın ucundan geçmemişti.
Ona güvenimin bu kadar çabuk kırılacağını tahmin bile edememiştim.

Ve gördüm gerçeği, içindeki seni
Buna rağmen tutuyordum o soğuk ellerini
Gidiyordum kaç defa
Ama tuttum kendimi
Yapamazdım, acıtamazdım asla senin gibi..

Acıtmıştım.. en az benim canımı acıttığı kadar acıttım canını. Ama hesap etmediğim bir şey vardı. Onun canı yanarken benim de canım yanıyordu.

Peki benim canım yanarken onun canı yanıyor muydu?

Benim üzüldüğüm kadar üzülüyor muydu?

Hiç sanmıyorum!

Üzülmedin mi kalbimi çarpıp çıkarken?
Küçülmedin mi aşkla verdiğin sözden cayarken?
Nasıl bakıyorsun gözlerime veda ederken?
Ben çok üzüldüm, sen üzülmedin mi?

Şarkının sözleri biterken kapının önünde bir hareketlenme oldu ardından kapı kilidinden ses geldi ve kapı açıldı.

Uzandığım yerden doğrulup oturur pozisyona geçtim ve onun odaya gelişini izledim. Yüzündeki şaşkın ifade tüm odada gezindi.

Bunu beklemiyor gibiydi

"Sen ne yapıyorsun bücür"

"Bücür değil benim bir ismim var! Ah yoksa o kıza da mı bücür diye hitap ediyordun. Merak ediyorum benim gerçek ismimi hatırlıyor musun?"

TİLKİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin