TİLKİ (Tamamlandı)

Bölüm 29

Fatma Gül 🌹

"Sevmek güzel birine aşık olmak değil, o kişide bilmediğin bir zamanın, beklenmedik bir anında kendini bulmaktır"

...

Tilkinin yanındayım ayrıldıktan sonra aşağıya doğru inmeye başladım.

Aslında odaya girerken aklımda bu tarz bir plan asla yoktu ama içimdeki şeytan bir anda ortaya çıkmıştı.

Sadece tek temennim tilkinin bunu unutmasıydı gerçi onu bıraktığım anı düşünürsek hiçte unutucak gibi durmuyordu.

Yanaklarım utançtan kızarmıştı bile. Umarım aşağıdaki kimse yanaklarımım bu denli kızarmasının nedenini sormazdı.

Merdivenlerin son adımını atarken dış kapıdan içeriye ne ara eline aldığını bilmediğim sopa ile Neşe girdi.

Elindeki sopayı kapının kenarına atıp salona doğru gitmişti. Tahta sopanın parkeye değerken çıkardığı tok ses evde yankılanır iken onunla birlikte adım sesleri de geldi.

İçeriye demir de girdiğinde şaşkın şaşkın yüzüne baktım. Üstündeki tişörtün bazı yerleri yırtılmıştı alnının kenarında ise küçük bir yara oluşmuş kan akıyordu

O da beni görmeden salona doğru ilerledi. Ardından tekrar adım sesleri geldi bu sefer içeriye Berk girmişti.

Gözlerim daha da büyürken Berki görmem ile daha da şaşkına döndüm.

Berkin hali demirin halinden daha kötüydü Dudağının kenarından kan akıyordu onun da tişörtü yırtılmış ve saçları elektrik çarpmış gibi duruyordu

Bu haline gülsem mi yoksa ona acısam mı bilemedim. Ben ikilemde kalır iken Berk sonunda beni fark etmişti.

"Aden bebeğim kuzum tek gerçek dostum bana yardım et"

Bedeni kapıya yaslı iken elini bana uzattı daha fazla dayanamayıp hemen yanına gittim ardından kolunu tutup salona doğru yönlendirdim.

"Bunları size Neşe mi yaptı?"

Yüzümdeki şaşkınlık sesime de ulaşmıştı. Onları döveceğini biliyordum ama nedense bu kadar çok beklemiyordum.

"Evet o yelloz yaptı karşılık vermiyoruz diye anamızı ağlattı"

Salona doğru geldiğimiz için sessiz olmaya dikkat ederek konuşuyordu.
Gülmemek için dudaklarımı ısırdım. Hak etmişlerdi hemde fazlasıyla...

"Ne yollazu bana mı dedin yoksa"

Neşe oturduğu yerde ayaklanmaya hazır gibi duruyordu. Anlında bir ter damlası akıp gitti üstüne yapışan tişörtü ile çok fazla terlediğini fark ettim bu koca adamları döverken zorluk çekmiş olmalıydı.

"Ah olur mu hiç bebeğim bizim burdaki tilkiye yavşayan komşu kızdan bahsediyordum"

Kaşlarım anında çatılır iken Berke döndüm. O az önce komşu kız mu demişti birde yavşayan..

Birdee tilkiye!

"Şaka yaptığını söyle"

"Şaka yaptım ama gerçekti"

Berk koltuğa oturduğunda ayakta durmuş ona bakıyordum. Böyle biri olduğunu bilmiyordum

Buraya geldiğimden beri tilkiye yürüyen herhangi biri de görmemiştim. Görseydim öyle bir yelloz iki km öteden kokusunu alırdım.