O Aden! Kalbi kırık kız. Herkesi yakardı yıkardı. Herkesin ona yaptığı gibi... Kırıktı batardı
O Ekin! Namı değer tilki. hırsına mahkum ateş misali kor. Yüreği yangın yeri yandığı gibi yakardı.
Bu onların hikâyesi.. birbiri için doğru insanlar, ama...
Merhaba arkadaşlar tilki bitti ve şuan yeni kitap yazıyorum. Bu gece saat 01.00 da yayınlıyorum umarım tilkide gördüğüm desteği o kitapta da görebilirim.
Kurguma güveniyorum ve hepinizi davet ediyorum yorumlarınız benim için çok önemli destek için şimdiden teşekkür ederim♥️
Kitabın ismi; Kızıl melek
Kapağı;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Konusu kısaca; Asena ablası ve sevdiği adamın düğününden kaçıp kendini sahile atıyor ve orada urazla karşılaşıyor. Uraz ona içki içmeyi teklif ediyor. İlk orada tanışıyor beraber içip birbirine sırlarını döküyorlar kimseyi vermedikleri sırları bir daha birbirlerini görmeyi düşünmedikleri için içlerini döküyorlar.
Asena İstanbul'daki düğün bittikten sonra evine Antalya'ya gitmeyi planlıyor ama ailesi burada kalmak istiyor ve İstanbul'da yaşıyorlar. Resim atölyesine giden Asena birbirlerine sırları döktüğü adamla karşılaşıyor.
Kimsenin bilmediği sırları bilen iki genci hayat hep karşılaşmalarını sağlıyor. Baskıcı bir ailede yaşayan genç kızın Urazın ilgi çekici karanlık hayatıyla buluşturuyor. Asenanın ilgisini çeken Uraz hiç tatmadığı duygulara ev sahipliği yapıyor.
Umarım beğenirsiniz...
İlk bölümden alıntı;
"Çok güzel değil mi? Üstüne siyah bir çarşaf serilmiş gibi.."
Elimdeki şişeye rağmen elimi kaldırıp uçsuz bucaksız denizi işaret ettim. Mavi gözleri denize kaydı bir kaç saniye benim gibi o da denizi izledi.
Ardından tekrar bana döndü "siyah değil gece mavisi " dedi sesinde hafif şaşkınlık tınısı vardı bu beni güldürdü.
"Hayır, siyah çok güzel değil mi?"
Tekrar denize baktı ve tekrar bana döndü yüzümün her bir çehresini izler iken sahroş olup olmadığımı kontrol ettiğini anladım.
"Ben öyle renklere karşıyım. Mavi ise mavidir gece mavisi değil deniz mavisi değil... Mesela yeşil ise yeşildir, zümrüt yeşili değil çimen yeşili değil yeşil işte..."
Kavisli kaşının tekini kaldırıp bana garip bir şeye bakıyormuş gibi baktı. "Şimdi gözlerimin rengine herkes gibi deniz mavisi demicek misin?" Diye sordu.
Alkolün kanımda dolaştığı cesaretten sanırım ona biraz yaklaştım. Gözleri gözlerimle temasını kesmez iken gözlerinin derinliklerine baktım.
"Deniz mavisi değil sadece mavi"
Yakınlığımızdan dolayı şaşkınlığın dolaştığı göz bebekleri büyüdü nefesi nefesime çarpar iken ondan uzaklaşma isteği ile isteğimi yerine getirdim.
"Saçma ama ilginç dediğin gibi olsun o zaman sadece mavi"
"Sadece mavi"
Diyip onu onayladım. Bu saçmalık yada tuhaflık onun dudağının kenarı ile bile olsa gülmesini sağladı.
