Bölüm 35

2.3K 232 92
                                    

Fatma Gül 🌹

"Kimseyi kırmayayım diyorum bir de bakıyorum kendim paramparçayım"

...

Gidene mi zordur yoksa kalana mı?

Bu soruyu çok duyarsınız kimi gidene der kimi kalana..

Ama bence ikisi içinde çok zordur çünkü giden, geçmişi ile savaşır. Her yaptığı şeyde geçmişi gelir gözünün önüne
Kalan, ise anıları ile savaşır gidenin bıraktığı enkaz ile savaşır.

Ben ise koca bir enkazdım, Ne kalabiliyordum ne de gidebiliyordum.
Ne kalmak istiyordum ne de gitmek istiyorum.

Bana gitme giyen tilkinin yüzüne uzun uzun baktım. Onu bu halde bırakmak istemiyordum. ama kalırsam gitmenin daha zor olacağının farkındaydım.

Bileğimi ondan çektim. Zaten sert tutmayan elleri tenimden ayrıldı.

"Gitmeni istemiyorum"

"Ben gitmek istiyorum" çatallaşan sesim bunun tam tersini söylüyordu.

"En azından iyileşene kadar yanımda kalamaz mısın?"

Bana endişe ile bakan gözleri ile sertçe yutkundum. Gitmemi istemiyordu..
Yüzüne büyük bir çelişki ile baktım. Ona güvenemiyordum.

"Lütfen.."

Sözleri ve bakışları beni zora sokmaktan başka bir işe yaramıyordu. Ona bir şey demeden salonda ilerleyip rastgele bir odaya girdim.

Burası onun evinde ilk uyandığım zaman ki odaydı. En azından farklı bir odaya gelmemiştim.

Biraz hava almak için ilerleyip camı açmaya çalıştım ama açılmadı. Buraya geldiğim ilk gün kilitliydi hala kilidi açmamıştı.

Büyük bir of çekip yatağa ilerleyip oturdum. Derin bir nefes almak istedim am ciğerlerim onun kokusu ile doldu.
Onun odasındaydım herşey onun kokusu ile sarmalanmıştı.

Yaklaşık yarım saat bu odada durdum. Onun kokusu ile başa çıkmaya alıştım. Kokusu beni sahroş ediyordu ve bu his mükemmel ötesiydi.

Daha fazla onun kokusu ile savaşmayı bırakıp odadan çıktım. Gerçi odadan çıkınca onunla yine karşılaşıcaktım.

Salona ilerlediğimde berkle beraber oturmuş ortamda sessiz bir gerginlik vardı. Onların yanına ilerledim.

"Telefonum nerede?"

"Ne telefonu?" Ona ciddi misin dermiş gibi baktım. Beni buraya getirmişti ama serhatla hiç görüşmemiştim onunla konuşmam gerekiyordu.

"Benim telefonum tabiki hem beni kaçırır iken onu da kaçırdığını umut ediyorum."

Berk kıkırdar iken tilki ona ters bir bakış attı. Bakışlarımı tilkiye dikip cevap vermesini bekledim.

Kafasıyla odanın köşesinde duran çekmeceli masayı gösterdi. Vakit kaybetmeden oraya gidip ilk çekmeceyi açtım ve telefonumu gördüm.

Telefonumu alıp aramalar kısmına girdim. Serhat yine çok fazla aramış ve mesaj atmıştı.

Onu arayacak iken üstümde olan yoğun bakışlar sayesinde kafamı kaldırdım. Tilki meraklı şahin bakışları ile bana bakıyordu.

Ne yapacağımı merak ediyordu ama sormamaya kendini zorluyordu bunu farkındaydım. İnadına söylemiyecektim.

Hatta kiminle konuştuğumu anlamasın diye mutfak diye tahmin ettiğim yere ilerledim. Tahmin ettiğim gibi burası mutfaktı kapıyı bilerek gürültülü bir şekilde kapattım.

TİLKİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin