Fatma Gül
"Karanlıkta isen gölgen bile seni yanlız bırakır"
Günlerdir burdaydım Sanırım bir hafta oldu. Saçlarım düğüm düğüm olmuştu, kıyafetlerim iyice kirlenmişti.
Duş almam lazımdı ama burda duş alacak kadar kendimi güvende hissetmiyorum.Yataktan kalkıp camın önüne geçtim. Havalar gittikçe soğuk oluyordu. Dışarıda şiddetli bir yağmur vardı.
Ağaçların yeşil yaprakları rüzgarın etkisi ile dallarına tutunmaya çalışıyordu.
Gözlerime yeşilliklerin arasında turunculaşmış bir yaprak çarptı.
Farklı idi diğerlerinden. yeşilin ortasındaki tek turuncu yaprak.Kendime benzettim biraz onu kocaman bir dala küçük yaprak, tutunmaya çalışıyordu direniyordu. Aslında bana benzemiyordu çünkü o güçlüydü! Tutunabiliyor dallarına ben ise güçsüz biriyim.
Hayata dört elle sarılan bir insan olmadım hiç. O aslında bana değil tilkiye benziyordu. Hem insanlardan farklı hemde güçlüydü Farklılaştıkça daha da güçleniyordu sanki.
Dünkü konuşmadan sonra aramızda ölüm sessizliği olmuştu. Herhangi bir şey diyememiştim. Bir süre sonra siyah kot ceketini alıp çıkmıştı.
Onun odasının camından gidene kadar izledim. Motora binmiş hızla uzaklaşmıştı. Sanki anlattıklarından, geçmişinden kaçıyormuş gibi..
Giderken kaskını takmamıştı dışarıda yağmur çiseliyordu. Yollar zaten tehlikeli iken böyle daha da tehlikeliydi. Ama unuttuğumuz bir şey vardı tilki tehlikenin ta kendisiydi.
O gittikten sonra yerimden kalkmamış güneşin doğuşunu izlemiştim. Sanki bana bıraktığı tüm yükler vücudumda toplanmış ayağa kalkamamıştım.
Kendime geldiğimde ise Sersem sersem odama gitmiştim. Bana verilen odaya..Odamda saatler geçmesine rağmen uyuyamamıştım. Sabah saat 09.00 gösteriyordu. Göz atlarımın şiştigini hissedebiliyorum.
Aşağıdan sesler geliyor sanırım birileri uyanmış olmalıydı.Yataktan kalkmak istemiyorumm gün boyu yatakta pineklemek istiyorum ama guruldayan karnım buna izin vermiyor.
Kapı çalınca irkildimm"Girebilirsin"
Kapı açılınca içeriye tilki girdi. Hangi ara gelmişti dış kapının kapanma sesini duymamıştım.
Şahin gözlerini altı hafif morarmıştı.
Dün gece uyumadığını yada onun nasıl biri olduğunu bilmesem ağladığını sanırdım.Ama o ağlamazdı dün gece çok iyi anlamıştım.
Ben onun yerinde olsam anlatırken hıçkıra hıçkıra ağlardım. Ama o güçlüydü ben ise güçsüz bir kızdım.
Tilki elinde olan iki poşeti yatağın üstüne koydu."İçinde bir kaç parça kıyafet var. Neşe yolladı idare et bı süre"
"Teşekkürler" şuan tam da ihtiyacım olan şeylerdi.
"Teşekküre lüzum yok, duş alıp temiz kıyafetleri giy bu katta koridorun sonunda banyo var onu kullan"
Kafamı olumlu anlamda salladım. Sıcak suyu özlemiştim. Tilki heybetli vücudunu bana dönüp odadan çıktı.
Tuhaf bir etki vardı üstümüzde dün hakkında ona herhangi bir şey diyemedim diyemezdim de zaten.
Babam bir tek benim hayatımı, gençliğimi mahvetmemişti. Tilkinin de hayatını, ailesini çalmıştı ondan.
Düşüncelerimden arınıp poşetleri açtım. Kıyafetlerin üstünde etiketleri hala duruyordu. Siyah dar pantolon ile siyah yünlü kazağı elime aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TİLKİ (Tamamlandı)
Teen FictionO Aden! Kalbi kırık kız. Herkesi yakardı yıkardı. Herkesin ona yaptığı gibi... Kırıktı batardı O Ekin! Namı değer tilki. hırsına mahkum ateş misali kor. Yüreği yangın yeri yandığı gibi yakardı. Bu onların hikâyesi.. birbiri için doğru insanlar, ama...