Fatma Gül 🌹
"Açar mı yeniden, gönül bahçemde solan sarı papatyalar?"
...
Bir kış sabretmişsin de tam çiçek açacakken dolu vurmuş gibi oluyor bazen hayat.Tam da o zamandaydım işte..
Çiçek açmayı yıllarca bekledim ben ama bir dolu gelip yıllarımı, gerçek ben olma hayalimi almıştı benden.
Daha önce geldiğim bu odada bakışlarımı gezdirdim. Bir yatak dolap ve koltuk vardı. Burası Uğur'un misafir odasıydı. Uğur'un evinde idim kapı kilitliydi camlara bile kilit vurmuştu.
Çıkmak için çığlık atıp bağırmak gibi bir girişimde bulunmadım. Çünkü onların evinin etrafında yakının ev yoktu
Etraf korumalar ile çevrili idi.Bağırmam gereken yer burası değil onu ilk gördüğüm anda ama hareket dahi edememiştim.
Belki o anki şokla bağırıp hareket etseydim tilki beni duyardı yada hissederdi değil mi?
Ne kadar korkaktım böyle gözlerim yavaş yavaş dolduğunda kendimi sıktım ağlamak istemiyordum.
Artık yolun sonuna gelmiştim en fazla yardımım bu kadardı işte..
Tilki benim yerime ona yardım edecek başka birini bulurdu. Belki bulmuştur bile..
Ama onlara kırgın değildim kısa da olsa güzel zaman geçermiştim arkadaş ortamını tatmıştım.
Eninde sonunda gidicektim yanlarından sadece bu zaman erkene alınmıştı.
Kilit sesi geldiğinde bakışlarım kapıya odaklandı. Şu kapıdan uğur yerine tilki gelse bana o güzel gülümsemesini bahşetse ve bana her zaman ki gibi bücür dese..
Ama hiç biri olmadı uğur'un igrendiğim suratını gördüm. İçeriye tamami ile girip kapıyı kapattı.
Oturduğum koltukta biraz daha dikleştim. Bakışlarımı ondan çekip önümde duran masaya diktim.
Yüzünü görmek dahi istemiyordum.Adım sesleri gittikçe yaklaştı tam önümde lacivert ayakkabıları göründü.
"Evine hoşgeldin Aden, hadi gel beraber yemek yiyelim"
Elini bana doğru uzattığında kaşlarımı çatıp eline baktım. Onun o iğrenç elini tutacağımı mı düşünüyordu.
Elimin tersi ile bana uzatılan elini itekledim.
"Birincisi burası benim evim değil ikincisi seninle asla yemek yemeyeceğim ve son olarak bırak beni gideyim bu yaptığına pişman olacaksın"
Uğur hareket edip yanıma oturdu. Dizi bacağıma değdiğinde elektriğe dokunmuşum gibi anında gerilemiş ondan uzaklaşmıştım.
Bu hareketim onu sinir etse de herhangi bir olumsuz tepki vermemişti.
"Burası senin evin ve benimle beraber yemek yemezsen aç kalabilirsin sevgilim. Ve son olarak seni bu kez asla bırakmam"
Derin bir nefes alıp kendimi sıktım. Bir an önce ondan kurtulmam gerekiyordu babamı bile tercih ederdim.
En fazla döverdi belki saatlerce belki günlerce ama kaldırırdım. Beden acısı geçerdi zamanla ama ruhun acısı derin izler bırakırdı.
"Seninle yemek yiyeceğime açlıktan ölmeyi tercih ederim"
Çenemde onun parmaklarını hissettim. Yüzümü ona doğru çevirdi tam gözümün içine bakıyordu gözlerinde sinir hareleri olmasına rağmen kendini tutuyormuş gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TİLKİ (Tamamlandı)
Teen FictionO Aden! Kalbi kırık kız. Herkesi yakardı yıkardı. Herkesin ona yaptığı gibi... Kırıktı batardı O Ekin! Namı değer tilki. hırsına mahkum ateş misali kor. Yüreği yangın yeri yandığı gibi yakardı. Bu onların hikâyesi.. birbiri için doğru insanlar, ama...