KÜL SİYAHI /Tamamlandı

"11.

***

İyi okumalar.

Maral, elinde sıkı sıkıya tuttuğu deterjanları kendisini banyoya atmasıyla beraber yere bırakarak derince bir nefes çekti. Karşılaştığı sahne karşısında ne yapması gerekiyordu ? Başını avuçları içine aldığında şakaklarını bastırarak ovalamaya başladı. Başında ki ağrı düşünce yetisini elinden almak için elinden geleni koyuyordu ortaya. Gözlerinin hafiften dolmaya başladığını fark ettiğinde silme zahmetine dahi girişmeden yerde ki deterjanlardan birisine uzanıp önlüğün cebinden çıkardığı beze püskürttü. 

Elleri banyo dolabının aynasına gitti. Dakikalar önce karşılaştığı sahneye rağmen fazlasıyla sakin bir şekilde aynayı siliyor ve nereden duyduğunu hatırlamadığı şarkıyı mırıldanıyordu. İçerinin yeni kullanılmış olmasından ötürü bir hayli sıcak ve nemli havası nefesini daraltıyorken bunu dahi umursamayarak aynayı defalarca sildi. İçinde kopmayı bekleyen fırtınanın şimşekleri loş düşünceleri arasında çakmaya başlamıştı ama işine odaklanması gerektiğinin bilincindeydi. 

Aradan beş dakika kadar geçmişken kendisine kısa bir zaman tanıması gerektiğini ona hatırlatan şey iyiden iyiye düzensizleşmeye başlayan nefesiydi. Elinde ki bezi bir kenara bırakıp kapı önüne oturdu. Derince nefesler alarak başını dizlerinin üzerine dayadığı kollarına bıraktı. İçinden gelen tepkiyi veremiyordu. Böyle bir durumla karşılaşan bir kadının ne yapacağını dahi düşünecek bir halde değildi. 

Sanki tüm duyguları alınmış, tüm düşünceleri bir torbaya konulup ağzı sıkı sıkıya kapatılmıştı. Az evvel karşı karşıya kaldığı sahne karşısında damarlarında kabaran öfke ve yoğun bir şekilde hissettiği hayal kırıklığının yerinde şimdi yeller esiyordu. Yeteri kadar nefesini toparladığını fark ettiğinde ayaklanıp işine koyuldu. Aklında dolanan tek düşünce işlerini hızla bitirip evden erken çıkmak ve tekrar iş aramaya koyulmaktı. 

***

"Cihan ?"  Derya yeni kremlediği ellerini Cihan'ın omuzlarına koyarken adamın ruh haline anlamaz gözlerle bakıyordu. "Ne oldu ? Maral'ın o tepkisi neydi öyle ?" 

"Soruyor musun ?" Genç adam dakikalardır bakakaldığı kapıdan bakışlarını nefretle yanında ki kadına yöneltirken içinde bulunduğu sinir anında canını yakmamaya dikkat ederek omuzlarında ki kolları bedeninden uzaklaştırdı. "Gerçekten soruyor musun!" Sesini biraz bile yükseltmemişti ama gözlerinde yanan alevi Derya çok net görebiliyordu. Kadın neye sebep olduğunu göz ardı ederek olan bitene anlam veremiyormuş gibi bir ruh haline büründü. Evinde çalışan hizmetliyle sevgilisinin ne işi olabilirdi ki sonuçta ? Herkes yerini bilecekti.

"Evet, soruyorum." Sesi öylesine düz çıkmıştı ki Cihan bir an için sinirle üzerine yürüyecek gibi olsa da kendisini dizginlemeyi başardı. Damarlarında gezinen öfke tüm bedenini adım adım kuşatıyordu. İçinden çıkamadığı öfke, Cihan'ın kendisini komodinlere tekme atarken bulmasına yol açmıştı saniyeler içerisinde.  

"Allah kahretsin!" Derya korkarak olduğu yerde kalırken Cihan attığı tekmelerden sonra yine de sinirini yedirememiş Derya'ya ölümcül gözlerle bakarken, "Çık git evimden!" diye bağırmıştı. "Bıktım senin her şeyi mahvetmenden Derya, çık git!" 

"Ne ?" Derya duyduğu sözlerle derin bir şaşkınlık içerisine çekilirken olup bitene hâlâ anlam veremiyordu. Cihan ona karşı ilk defa bu kadar sertti. "Cihan gerçekten anlamıyorum, ona ne ? Ya hu biz sevgiliyiz!"