Medya: Kızların biricik dostları
İyi okumalar :)
Şura Sakman
Dağ evinden döneli bir buçuk hafta olmuştu ve şuan da çarşamba günündeyiz. Beynimizi patlatan derslerden sonra Asrınlar ile beraber bizim eve gelmiştik çünkü bugün Galatasaray-Fenerbahçe maçı vardı. Ben ve Belinay Galatasaraylıydık. İlayda fenerliydi. Özgür Meriç ve Asrın'da fenerliymiş. Umut ve Tacar ise Beşiktaşlı. Maçı izlerken hep beraber olalım demiştim ama Umutlar reddetmişti, Meva da çocukluk arkadaşı gelmiş onunla izleyecekmiş. Enes de kuzeni ile izleyecekti. Bizde maçı bizim sinema odasında geniş ekranda izlemeye karar vermiştik. Biz kazanacağız bundan eminim. Erkekler eve ilk kez geldikleri için -Meriç hariç tabi- önce evi gezmişlerdi. Maçın başlamasına son beş dakika kalmıştı ve bizde görüntüyü perdeye vermiş, koltukları biraz geriye itmiş yiyecekleri sehpaya koymuştuk. Biz Belinay 'la sehpanın sağ tarafında oturuyorduk. Onlar da fener taraftarı olarak diğer tarafımızda. Üstümüzde formalarımız ile daha başlamayan maçın tartışmasını yapıyorduk. Belinay "Valla şansınıza küsün. Biz kazanacağız" dedi ve ağzına bir cips atıp birasından yudumladı. Masada da yok yok ha. Çerezinden cipsine çikolatasından içkilerine kadar her şey var. Yılbaşı gecesi içtiğimiz içkilerden ve Asrın'la yaşadığım olaydan sonra içki içmeye bir süre tövbe etmiş şuan da kola içiyordum.Flashback (Yılbaşından üç gün sonra)
"Lan gülmeyin artık yeter." Bağırmamı ikisi de umursamamış aksine daha çok gülmeye başlamışlardı. "Şu- Şur- ay dur konuşamıyorum" İlayda derin bir nefes aldı ve dayanamayıp tekrar gülmeye başladığında ellerimle yüzümü kapattım. "İlo sen bize hayırlı işler diyordun ama işleri başkaları hayırlı yapıyormuş baksana" dedi Belinay ve Özgür'ün piç gülüşünü attı. Bu da iyice ona benzemeye başladı ha. "Unutma Belocan hanım. Özgür'ü de senin üstünden almıştık. Hatırlatırım sana." dedim. "Ah bebeğim biz o zaman sevgili olmuştuk. Hem bir şey de yapmıyorduk. Konuşuyorduk sadece. Ama sizde atı alan üsküdarı geçmiş." dedi. "Sonunuz yatakta bitiyormuş kanka. Aa pardon orada bitmiş ama Allah'tan dur diyebilmişsin yoksa şuan bizi teyze yapıyor olabilirdin." Kafamı bu sefer ona çevirip "Sende mi be portakalım?" dedim. Ne olmuş yani beni öptüyse bende karşılık verdiysem sonra ben onu öptüysem ve beraber uyuduysak ? Ne olmuş yani bende bundan keyif aldıysam ? Ne olmuş yani sarhoştum. Hatırlamıyorum canım.
Flash back son
Evet olayı hatırladığımda ve kızlara anlattığımda anıra anıra gülerek benimle dalga geçmişlerdi. Ki haklılardı da. Yaşanan şey sanki garip değilmiş gibi benim keyif almış olmam da ayrı bir garipti. "Valla yenge şansına küs. Bu maç bizim" dedi Meriç. Daldığım düşüncelerden çıkıp onlara baktığımda hala atıştıklarını gördüm. İzlenme hissiyle başımı Asrın'a çevirdiğimde başını eline yaslamış ve beni izlediğini gördüm. Kaşlarımı çatıp başımı iki yana salladım. O da gülüp önüne döndü. "Ne gülüyorsun kızım iyice kafayı yedin sende" dedi Belo. Gülüyor muydum ben ne zamandan beri? "Ne güleceğim be sen yanlış görmüşsündür. Hem maç başladı susun" deyip önüme döndüm.
"Ay Taylancığım Oğulcancığım" ekrana daha da odaklandım. İdollerimdi ya. Armaya aşık olduğum kadar futbolcuları da çok seviyordum. Koyu bir fanatik Galatasaray'lı olmak çok güzel bir şey ya. Allah'ım iyi ki Galatasaraylıyım. "Maçı izleyeceksin Sude. Futbolculara aşkla bakmak değil" dedi o. "Sana ne be ben maçı da izlerim. Futbolculara da aşkla bakarım bu seni ilgilendirmez" dedim. "Sonra tartışın maç başladı" dedi Meriç. Herkes sus pus maçı izledik. "Büyü müyü yaptırmadınız dimi lan sahanıza. Sizden beklenirde" dedim. "Şuraya çıkan ilk on biri sayamazsınız. Bide biz kazanacağız sahayı büyülediniz mi dersiniz" dedi Özgür. "İstediğin ilk on bir olsun enişte" deyip ekrana döndüm. "Kaleci Muslera , Emre Akbaba, Emre kılıç, Marcao , Donk ,Onyekuru, Taylan Antalyalı, Oğulcan Çağlayan, Linnes , Arda Turan , Saracchi , Teknik direktör imparator Fatih terim. Yedekler" dediğimde sözümü kesen İlayda'ydı. "Ay yeter. Soru sorduğun kişi Şura yani Özgür. Takımına nasıl bağlı olduğunu biliyorsun ilk on birimi sayamıcak sana" dedi. "Aa dur yedekleri de sayayım" dediğimde. Özgür "Sormadım say" dedi. Hakem düdüğü çaldığında maç başlamıştı. Savunmamız ve ataklarımız çok iyiydi. Karşı taraftan gelen şut Muslera sayesinde engellenmişti. "Sen Allah'ın bir lütfusun Muslera" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Düşman Çocukları
JugendliteraturYılları aşmış dostlukları olan iki adamın ani ölümü aileler arası düşmanlığı getirir. Aradaki kinin artmasında ve suçlamalarda konuşulmayan yıllar öne konur. Bu ani ölüm beraberinde getirdiği intikam ile yeni bir yaşama adım attırır. Düşma sanılan...