Medya:Demir BARAN
Asrın Argun
Bulanık görünüyordu etraf gözlerimi açıp açıp kapattım. Görüntü netleşince kafamda hafif ağrı hissettim. Elimi başıma koyup övdüm. Buraya nasıl geldiğim hakkında bir fikrim yoktu. En son Şura ile konuştuğum odadan çıktım sonrası karanlık. Ayağa kalkıp kapıyı açmaya çalıştım ama açılmadı. Telefonu cebimden çıkarıp bizimkileri aradım. "Lan oğlum nerdesiniz?" dedim. Nefes nefeselerdi. Ve sonunda Özgür konuştu. "A-a-abi Şuraları kaçırdı Demir pezevengi" dedi. "Ağıtmı yakalım Özgür bize ne!"dedim. "Abi ne diyon ya sabahki kavga neydi şimdi sana diyorumki kızları kaçırdı sen ne diyon!"dedi Özgür. "Tamam aq siz napıyodunuz"dedim. " Ne bilelim Demirlerin sınıfından birileri konuşurken duyduk"dedi. "Siktir! Benim burda olmam Demir! kalorifer odasında kitliğim gelin açın şunu" deyip telefonu kapattım. Tabi o sırada telefonu Meriç almıştı. Oda Ilayda'dan aklını aldıysa beni duyar umuduyla..."Siktir! Sen nasıl girdin oraya?"dedi Özgür. Burayı bulmaları için bir daha aramıştın çünkü. "Girdim ben ya buraya kafama esti geldim kendimi kitledim"dedim. "Oğlum açsana şu kapıyı deli etmeyin beni aq" dedim. Kapı açıldığı an hemen koştuk. Şu turuncu kafa neydi adı İlayda "Meriç!"diye bağırdı. Yanımıza gelip "ben ben biliyorum yani sadece Belinay'ın yerini onuda Emre'den öğrendim."dedi."Ne sen onun yanına mı gittin!"diye bağırdı Meriç ne oluyo lan. "Sıkıntın bu mu şimdi siz gelmiyorsanız ben gidiyorum"dedi. Neyse hemen arabaya binip okul bahçesinden çıktık. Biraz yol gittikten sonra dikiz aynasından İlayda'ya bakıp "tamam şimdi sakin ol ve yolu tarif et"dedim. "Tamam şurdan sola dönücez"dedi...
Üç katlı bir apartmana geldik. "Hangi kat?"dedi Özgür."Onu bilmiyorum bu kadarını zar zor öğrendim"dedi. "Ne yaptınki"dedi hafif yüksek sesle Meriç. "Oğlum sonra tartışın hadi katları gezelim"dedim. Tek tek katları gezdikten sonra bi dairede durduk. Sesler geliyodu. "Burdalar"dedim kısık sesle. Hemen kapıyı kırdım. Benden önce Özgür girdi. "Belinay!"diye bağırdı. Bizde içeri girdik Özgür hâlâ bağırıyordu. "Tunahan pezevengi nerdesin lan!"dedi bu sefer.koridordan geçip salona geçincw Tunahan'ı sandalyeye bağlı mavi gözlüyüde sağ ayağını sandalyeye koymuş Tunahan piçinden hesap soruyordu. Biz içeri girince ikisininde bakışları bize döndü. Turuncu kafa hemen mavi gözünün yanına gidip sarıldı. "İlo bi dur zaten tam zamanında geldiniz işi bok ettiniz aq" dedi. Ve Tunahan'a geri döndü. Sağ ayağını tekrar sandalyenin üstüne koydu ve konuşmaya başladı. "Bak kardeşim son kez soruyorum Şura nerde söylemezsen yüzünde çeşitli şekiller çizerim ve benim resmim çok kötüdür. Istersen İlaydaya sor demi İloşum" dedi. İlayda sırıtarak "bok gibidir"dedi. Tunahan tüm yavşaklıgı ile sırıtarak cevap verdi. "Yeterki senin elinden olsun güzelim. Sıkıntı yok senin dokunduğun yer acımaz ancak orda gül açar bebeğim" dedi. Özgür "lan"diye atılınca Meriç onu tuttu. Bu Özgür'de de bir şey var ama neyse. Belinay bir kaç saniyeliğine bakışlarını Özgür'e çevirdi. Sanki neden sinirlendigini anlamak istemiş gibi baktıktan sonra Tunahan'a geri döndü. Ve psikopatça sırıtmaya başladı."Peki madem sen istedin İlo şu kenarda çantam var onu bi getirsene" dedi.
İlayda çantayı uzatırken "şaheserini görmek için sabırsızlanıyorum knki" dedi. Belinay sadece kahkaha atmakla yetindi. Biz ne yapacağını izlerken çantanın alt kısmındaki bölümü açıp içindekileri boşaltı. Gördüklerimiz karşısında İlayda ve yavşak hariç kocaman bir "oha"çıktı. Bir an "bunlar gerçekten kızmı"demekten kendimi alamadım. Çünkü o bölümden küçükten büyüğe kadar bıçak çıkmıştı. Çantayı kenara fırlatıp ayağa kalktı. O kalkıncada Tunahan yerdekileri gördü. Korkuyla ağzından "hasiktir!"dedi. Belinay yere bakarak "hangi fırçamı seçsem acaba?"dedi. Sağ elinin işaret parmağıyla dudaklarına vurmaya başladı. Özgür'e baktığımda sertçe yutkundugunu gördüm. "Noluyor sana kuzen?"dedim içimden. "Hah buldum!"sesini duyunca mavi gözlüye baktım. Vay akıllıya bak sen küçük ama en keskin olanı seçmiş. "Hayret! bu sefer güzel bi fırça seçtin" dedi İlayda ve göz kırptı. "Ee konu fırçalar olunca bana rakip yok arıza bilirsin"dedi Belinay. Ben konuşunca mavi göz bana döndü. "Aslında var" dedim. "Kimmiş o ?"dedi alaylı sesi ile. Ses tonuna aldırmadan "Özgür"dedim. Bakışlarını Özgür'e döndürüp tekrar önüne döndü. "Neyse işimize devam edelim"dedi. "Evet Tunahan ne istersin yüzüne?"dedi. Tunahan "bilmiyorum"deyince mavi göz "Bence ilk önce yüzüne kocaman bi b harfi çizeyim"dedi. Tam bıçağı yüzüne değdirecekken Tunahan "dur dur! bilmiyorum ama bulabilirim bitanem"dedi. "Gördünüz mü fırçalar her zaman işe yarar sende bana bir daha birtanem deme!"dedi. Arkasına geçip ipleri kesti. Tunahan'ı ensesini kavrayıp ayağa kaldırdı. "Öğrenmek için beş dakikan var"dedi. Bıçakları toplayıp tekrar yerine koydu. Tunahan "buldum"deyince hepimiz yanına gittik. Laptop'un ekranına bakarak "Demir'in dağ evi burası"dedi ve devam etti. "Buraya yakın dayımın dağ evi var o zaman görmüştüm"dedi. Mavi gözlü "ha bu arada"dedi ve yumruğu suratına geçirdi. Tunahan yere düşünce İlayda'da karnına tekme attı. "Bir daha bizi kaçırmayı düşünürken iki kez düşünün"dedi mavi göz ve kapıdan çıktı. İkisi dışarı çıkınca bizde arkalarından çıktık...
Şehrin çıkışında olan bir ormana gelmiştik. Arabayı kenara park edip ormanın içine girdik. Heryer yemyeşildi ama bu bana huzursuzluk veriyordu. Bir evin önüne geldiğimizde ses gelmiyordu küçük camdan içeri baktığımda Şura ve Demir konuşuyorlardı. Kapının yanına gidip kırdım. Mavi göz ve turuncu kafa içeri girmişti. "Şura" ilk mavi göz seslenmişti. Bende tek bi noktaya takıldım fotoğraflar. Dikkatimi dağıtıp bizimkilere baktım. Hem onlar hem kızlar şaşkınlıkla etrafı izliyordu. "Baran!"diye bağırdım. O'da oturduğu yerden kalkıp "Argun kuzenler ve Aydın" dedi suratına gülünç bir ifade yerleştirip. "Nasıl beğendinmi ben dekore ettim her yeri hayatımın anlamı olan kişi ile dolu"dedi. Kendimi tutamayıp suratına yumruğu geçirdim. O yere çökerken kızlar Şura'yı alıp evden çıktık.
O günün üstünden tamı tamına iki hafta geçmişti. Kızlarla düşman gibiydik karşılaştığımızda laflar havada uçuşuyor oluyordu. İki haftadır elime almadığım telefonu elime aldım. Korumalardan biri mesaj atmıştı. Ve fotoğrafta gördüklerimle şaşkına dönmüştüm. Bundan sonra düşman belli olmuştu. Canını almayacaktım ama o al diye yalvaracaktı. Yapmadığı bilmediği tüm işkenceleri onun üstünde deneyecektim. Onun yani katılın kızının ŞURA SAKMAN'ın.Diğer hesapta buraya kadar yazmıştım eğer bundada aynı sorunlarla karşılaşmazsak inşallah karşılaşmayız bölümler gelecek...
Kendinize iyi bakın Allah'a emanetsiniz..:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Düşman Çocukları
Roman pour AdolescentsYılları aşmış dostlukları olan iki adamın ani ölümü aileler arası düşmanlığı getirir. Aradaki kinin artmasında ve suçlamalarda konuşulmayan yıllar öne konur. Bu ani ölüm beraberinde getirdiği intikam ile yeni bir yaşama adım attırır. Düşma sanılan...