İyi okumalar :)
Şura Sakman
"Pikniğe gidiyoruz. Pikniğe gidiyoruz” diye evin içinde boş boş dolanan Bensu'ya baktım. “Acaba o pikniğe gidiyoruz demeyi bırakıp en kolay yoldan içecekleri arabaya götürebilirsin. Kilim falan" dedim. "Hadi ya hadi geç kalacağız" diye elinde piknik sepeti ile çıktı Belinay. “Şu poşet senin bebek" deyip yerdeki kilimi alıp Belinay'ın arkasından evden çıktım.“Biz Meva'yı alacağız sadece değil mi?” dedim. Belinay başını sallayıp onayladı ve sürücü koltuğuna bindi. "Bensu ne uyuşuk çıktın ya yürü" dedim eve doğru bakıp. “Geldim be" diye carladı. Arabaya binip evin bahçesinden çıktık. “Biriniz Meva'yı arayın çıksın kapıya” dedi Belinay. “Bartu ile konuşuyorum sohbeti kesemem sen ara Şura" dedi Bensu. Başımı sallayıp onayladım. Telefonu açıp rehberden adını bulup aradım. “Beş bilemedin on dakikaya ordayız. Çık" dedim. “Tamam kuzu" deyip kapattı.
“Aga niye sarısu ya kepez esiyordur belki" dedi Bensu. “Sarısu da deniz yanı falan hani esiyordur belki orası da" dedim. “Eylüldeyiz yahu sıcaklığı bir kenara mı bıraksan artık ha Antalya" dedi. Belinay' da. “Karar öyle verildi. Şimdi belki gitmiştir erkekler" dedim. “Deniz için hazırlık yapmadım ama pişersem atlarım" dedi Belo. “Dedin mi Meva'ya çık diye" diye devam etti. “Yanında aradım ya Belo. Gelir şimdi" dedim. Ve görünmüştü de. Meva da arabaya binince yola devam ettik.
Alana geldiğimiz de araba da olan eşyaları alıp mümkünse en gölge yere kurulduk. Diğerleri de gelince tamamlandık. “Arkadaşlar bizim şuan ders çalışmamız gerek biliyorsunuz değil mi? Ama orası bizim şurası bizim anasını kaybetmiş eşek sıpaları gibi dağ bayır geziyoruz” dedi Bartu. “Test çözesim gelmiyor benim" dedim. “Benim de vala" dedi Bensu. Mangal başında ki Umut'la Uğur’ da desteklediler. “İlla ki çalışacağız sonuçta daha okul açılalı bir hafta oluyor. Çalışırız" dedi Belinay. “Ne olcaz ki amına koyayım" dedi Meva. “Üniversiteli" dedi Enes. “Oha ciddi misin?” dedi Meva' da. Gülerek yaptığımız sohbetten sonra yemeğimizi yedik.“Top mop getirmediniz mi ya oynardık" dedi Enes. “Sen varken düşünmedik” dedi Tacar'da. “Ay gavur şeyi gibi yanıyor hava" diye haykırdı Meva. "Şişe çevirmece oynayalım" dedi Bensu. “Her birimizin her bokunu biliyoruz ne yapıcaz onu" dedi Belinay. Bartu “Geliyorum şimdi" deyip yanımızdan ayrıldı. "Denize girek" dedi Belo. “Hazırlıklı değiliz" dedi Meva.
“Serinliyelim millet" deyip önümüze biraları bıraktı Bartu. “Bunu nereden buldun sen" dedi Özgür. “Arabadaydı" dedi O da. “Sıcaktır şimdi bu" dedi Belinay' da. "Daha saat kaç ya içeriz sonra" dedi Bensu. “Dört kanka" dedi Meva' da. "Birinden top araklayında oynayak" dedi Üveys. “Arkadaşlar bu tenekeler de bir tane fazla var demek oluyor ki biri fazla içicek getiren içsin hüplet enişte" dedi Belo. “Sonra onunla futbol oynayalım" dedi Özgür. Bartu onaylayıp içti. Hava öğlen güneşinden kurtulurken etraf dolmaya başlamıştı.
“Ya biz kızız ya hani bir öncelik mi tanısanız" dedi Bensu. “Tabii kaybedelim istiyorsan" dedi Asrın da. Ayağın da Özgür’e doğru itelediği tenekeyi aldım ve Belo’ya attım. Çimler gereği az zorlansak ta oynuyorduk beya. "Belo sevgilim neden gol atıyorsun bana" dedi Özgür. “Rakip olduğumuz için aşkım" dedi. “Skor 5 -4 kızlar kazandı" dedi Üveys. “Alkışa gerek yok" dedim gülerek. “Ne demiştin Bensu'ya tabii kaybedelim. Kaybettin sevgilim" dedim. “Oğlum hile var Bensu ile konuşturdular çaldılar" dedi. “Konuşmasaydın enişte” dedi Bensu' da. “Kız haklı bilader” dedi Bartu' da. “Sen iyice hanımcı mı oldun bro" dedi Özgür. Gülerken bize doğru gelen Burak'la sustum. Asrın dikkatle baktığım yere bakınca kaşlarını çattı. Adam Ates barındıran kişileri sevmiyor. “Meva biraz konuşabilir miyiz?” dedi. “Yok kardeş yaylan" dedi Umut. “Umut” dedi Meva' da. Burak'a bakıp “Tabii” dedi ve yanımızdan ayrıldılar. “Bir kızımız daha yuvadan uçtu” dedi Enes. “Ee biz siz kaldınız size de bulalım" dedi çöp çatan Belo. “Yok kardes benim kafam rahat böyle" dedi Uğur. “Kuzenin bile buldu Umut senin de başını bağlayalım" dedim. “Kısmet" deyip geçiştirdi. “Hadi halay çekelim" dedi Enes. “Aman Enes" dedim. “Hadi hadi ya" deyip şarkıyı açtı. Hep beraber hem gülerek hem de halaya çekmiştik. “Tamam yeter bu kasar" deyip Umut çıktı .
Hava kararmış biz hâlâ burda oturuyorduk. Meva telefonuna gülerek bakıyordu. “Ay artık flörtüm var" demişti geldiğinde. “Ee gençler” dedi. Biz olmasak birbirini öpecek olan çifte. “Evlilik ne zaman" dedi. “Bu yıl sonu" dedi Özgür’de. “Bir beş altı yıldır o" dedi Belinay'da. "Ee siz" dedi Meva bize bakıp. “Yaz kızım bir altı yıl” dedim. “Ne altı yılı kızım. Başta ki anlaşmayı devreye sokuyorum" dedi Asrın'da. “O anlaşma yanalı çok oluyor hayatım" dedim. “Delilik yapalım. Hazır millette tek tük" dedi Bensu. “Denize girelim" diye ekledi. “Hadi lan" dedi Belo da. Etrafı toplayıp telefonlarla beraber arabaya yerleştirdik. Piknik alanından çıkıp sahil kenarına geçtik ve denize atladık. “Hadi yarış iplere ilk gelen kazanır" dedi Umut. Onaylayıp dalgaların verdiği ile aynı yerde olmaya çalıştık ve yüzdük. İlk değen Uğur olmuştu. “Arkadaşlar ayağıma bir şey değiyor" dedi Bensu. “Köpek balığıdır" dedim gülerek.
En sonunda denizden çıkıp eve gelmiştik. Duştan çıkıp kendimi yatağa attım. Şuan o kadar üzerimi giyinmeye üşeniyordum ki. Oflayarak yatağımdan kalkıp dolabıma yaklaştım. Üzerimi giyinip saçlarımı kuruladım. Kendimi yatağa atıp yorgun bedenimi uykuya teslim ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Düşman Çocukları
Novela JuvenilYılları aşmış dostlukları olan iki adamın ani ölümü aileler arası düşmanlığı getirir. Aradaki kinin artmasında ve suçlamalarda konuşulmayan yıllar öne konur. Bu ani ölüm beraberinde getirdiği intikam ile yeni bir yaşama adım attırır. Düşma sanılan...