İki Düşman Çocukları

37.Bölüm

iyi okumalar :)

İlayda Bensu Seren

Kız kardeşim kendini hırpalıyordu. Ama Meriç bey adam gibi durmuyordu. O mu yaptı anasını satayım? Şura mı kaza yap dedi? Şura mı böyle olmak istedi? Ben ona en başında dedim be ben olmaz dedim. Onlar birbirlerine zarar verir dedim. Al biri içerde ölüp diriliyor. Diğeri kendini paralıyor. Meriç yine laf yapıyordu. Yanına gidip tokat attım.

"Kes lan artık sesini! Kendine gel artık Meriç. Kız kardeşime bağırıp durma!" dedim. "Sen bana mı vurdun lan sürtük!" dediği an tekrar bir tokat attım. "Benimle doğru konuş!" dedim. "Seçim yap ya ben ya Şura" dedi. Gözlerim dolu bir şekilde ona bakıp konuştum. "Sen böyle biri değildin Meriç! Kız kardeşimi seçenek olarak bile görmem ben" dedim ve aldığı kolyeyi boynundan çıkarıp avcuna koydum. Duvar köşesinde yerde oturan dizlerine kafasını koyan Şura'nın yanına gittim. "Yapma böyle güzelim. İyileşecek o" dedim.

Kızarmış gözlerini kaldırıp baktı. "Kalksın İlo. Yeminle inanacağım ona güveneceğim. Ama kalksın" dedim. Belinay'ın sesini duyunca ona baktım. "Bak Meriç! Sen gerçekten çok olmaya başladın bu bir. Sen ne benim kardeşime suç atabilirsin ona hakaret edebilirsin bu iki. Ve de diğer kardeşime seçim yap diyemezsin! Çıktığın yere kadar yolun var lan it herif!" dedi Belinay.

"Bak yenge severim seni! Ama senlede tartışmayalım kendimi tutamam sana zarar vermiyim" dedi artık eski sevgilim olan Meriç. "Meriç dikkatli konuş" Özgür konuştu.. "Kimsin oğlum sen zarar vereceksin ona!" dedi Umut. "Bak çok gözüme batıyorsun. Rahat dur" dedi Üveys. "Ben size laf mı yapıyorum? Siz niye atlıyorsunuz? Sizle de mi tartışalım?" diye bağırdı Meriç. "Yer mi lan bizle kavga etmek" dedi Hüseyin. "Kardeş sizde sakin olun!" dedi Özgür.

"Karşı karşıya mı gelelim Özgür? Söyle arkadaşına kardeşlerimize laf yapıp durmasın!" dedi Uğur. "Gelelim lan! Sende kardeşini artık benim kardeşimden uzak tutarsın" dedi geri zekalı dayak isteyen Meriç. "Lan döl israfı! Sana ayağımı sokarım oğlum! Ulan çırte rahat dur lan!" dedi Meva. "Düzgün konuş lan!" dedi. "Gelelim!" dedi Enes.

"Durun! Boş verin hadi gidelim! Ne olur gidelim!" dedi Şura yanlarına ne ara gittiğini bilmiyordum. "Bak arkadaş! Şuan ki ruh haline şokta oluşuna sinirine üzüntüne veriyoruz. Sende kendine gel!" dedi Uğur. Yanına gidip beraber dışarı çıktık. "Sen sür arabayı limana çek" dedi anahtarı avcuma atıp.

Arabadan inip kayalıklara doğru ilerledi. En uca oturdu. "Lan hava soğuk hasta olacaksın kalk ordan" dedim yanına gidip. "Sen git üşüceksen arabada otur ben burda iyiyim" dedi. Yanına oturdum. Onu burda bu kafa ile bırakamazdım. "Ya ölseydi" dedi. "Gereksiz biri için kalbini kırdım" diye devam etti. "Ama hayatta yaşıyor. Bırak olumsuz düşünmeyi" dedim. "Ateş'in yaptığı plan için kalbini kırdım" diye devam etti. "Ya kızım benim anlamadığım nokta zaten orası" dedim. Başını çevirip yüzüme baktı.

"Sen ve Ateş ne alaka?" dedim. "Of o anki aklımla yaptım bir bokluk" dedi. "Ee ayrıl kızım sevmiyorsun sonuçta" dedim. Bakışlarına anlık bir endişe ve korku toplandı. "Olmaz! Duygularıyla oynamış olurum" dedi. "Şura sen iyi misin?" dedim. "Sen değer vermediğin insanların kalbi kırılsa siklemezsin! Şimdi onu mu düşünüyorsun?" dedim. "Düşünmek zorundayım! Ayrılamam" dedi. Bu kızda bir şeyler vardı. Oğlum biz birbirimiz dışında kimseyi düşünmezdik. Değişmeye başladı. Bu yıl hiç ona güzel gelmemişti. "Şura sen Asrın'a aşıksın. Bunu biliyorsun değil mi?" dedim. Hiçbirşey demeden yüzüme baktı.

Onu sevdiğini aşık olduğunu kabul etmişti. Ama güven aralarındaki en büyük uçurumdu. İkisi de yaşadıkları olaylar yüzünden güven kırıklığı yaşıyorlardı. "Bu hiçbir şeyi değiştirmez" dedi. "Değiştirir! Seviyorsun sonuçta. Sen ona güvenmiyorum sanıyorsun ama kendine güvenmiyorsun en başta kendi sevgine güvenmiyorsun! Bak olmuyor işte illa karşı karşıya geliyorsunuz. Sen istersen on tane şehir gez istersen ülkeden kaç ama siz birbiriniz içinsiniz. Vazgeç şu inadından yeter!" dedim. "Hayatımda Ateş olduğunun farkında mısın?"dedi ayağa kalkıp."Hayatında mı?" dedim tek kaşımı kaldırıp. "Ateş'in varlığı da yokluğu da bir senin için. Bu hayatın da demek mi oluyor? Sen Ateş'i sevgilim diye nitelendiriyorsun aklında sadece o kadar" dedim ayağa kalkıp.