21. Bölüm

169 8 3
                                    


Özgür Argun

Yaşanan arbededen sonra konağa gelmiştik. Zaten bir gün olaysız geçse dişimi kıracağım. Kapıdan girer girmez. Dedem bağırmaya başlamıştı bile "Ne yaptın sen oğul bizi cümle aleme rezil ettin" dedi. Asrın rahat bir tavırla şahsen ben öyle düşünmüyorum dedeciğim" dedi. "Bak şu meymenetsize" dedi dedem. "Hiç kavga edecek havamda değilim. Yarın dönüyorum uyuyup dinlenmem lazım. Özgür biletleri aldım haberin olsun. Ben seni sabah uyandırırım" dedi. Bende kafamı sallayarak onayladım. Odama doğru adımladım. Asrın da sanırım odasına çıkıyordu ki dedem onu geri çağırdı. Dinleyecekti beni gidecektik. Zaten Belinay'ların ne bok işi vardı ki burada. Lan orda o iki pezevengi gebertecektik de neyse. Sabah erken kalkacağım uyumam lazım. Elimi yüzümü yıkayıp üstümü değiştirdim. Sosyal medyada biraz dolaştıktan sonra telefonu şarja taktım. Gözümü kapatmamla o çaki çocuk önüne geldi. İnsan değil lan o. Annabella'nın kayıp oğlu herhalde çakinin torunu mübarek. Bir de halamın oğlu olacak yani birde kuzen olacak. İki yaşındasın lan sen terlik atmak ney babası kılıklı. Oğlum şimdi düşündüm de benim çocuğum bana benzemesin bu çaki kılıklı Annabella'nın oğlundan daha beter olur. Ne biliyim anasına falaan çeksin. Tabii ben bunları düşünürken uyuya kalmıştım bile...

Sabah Asrın'ın dürtüklemesi ile uyandım. "Oğlum ne dürtüklüyorsun lan daha hava falan aydınlanmamıştır. Karga bokunu yememiştir lan" dedim. "Saat dokuzda uçak kalkacak şuan saat yedi. Benim tam sekiz kırkta havaalanında olmam lazım. Sen istersen uyumaya devam et hava aydınlandığında karga bokunu yediğinde uyanırsın kardeşim" dedi. Dakik ya dakik! 

"Ne konuştun be. Acıdım şimdi Şura'ya. Sen bu çeneyle çekilmezsin he. Çık lan odamdan giyineceğim ben hem açım" dedim. Kahkaha atarak çıktı. Hayret Şura dememe bir şey demedi. Şaşırdım. Ki fazla uzun sürmedi "Kes lan sesini!" deyip tekrar dışarı çıkıp gitti. Biliydim böyle olacağını. Neyse odamı toplayıp duş aldım. Üzerimi giyinip valizimle aşağı indim. Saat sekizdi hemen kahvaltıya oturdum. Hızlıca bir şeyler atıştırıp konaktan ayrıldık.

Asrın'ın da istediği gibi saat sekiz kırkta havaalanın kapısındaydık. Kontrollerden geçtikten sonra uçağa doğru adımladık. Uçağa bindiğimizde a hadi ama cam kenarı benim olması gerekti. Kızın biri yerime geçmiş hadi ama oflayıp yerime oturdum. Kızla aramda bizimle yaşıt bir erkek oturuyordu. Umursamayıp telefonumu sesize aldım. Dışarıyı izleyemeyeceğime göre uyumak en iyisiydi ve gözlerimi kapadım.

Gülüş sesleri ile uyandım. Saate baktığımda ama nasıl ya sadece beş dakikamı. Kafamı çevirdiğimde yanımda oturan kız ve erkek konuşuyorlardı. Bir dakika bir dakika bu kız Belinay'dı. Hayalmi görüyorum lan ben diye düşünüp gözlerimi avuşturdum. Yok bu Belinay'dı.
"Lan sen kime gülüyon kızım!"diye bağırdım. "Özgür!"dedi. "Sen kimsin lan?"diye yanımdaki erkeğe sordum. "Ayol bana niye bağırıyorsun?"diye döndü. Suratında makyaj vardı. Kaşlarımı kaldırıp baktım.

"Aşko Belinay bu maço kılıklı niye bağırıyor?" dedi. Belinay'da "Yakın arkadaşım" dedi. Şaşırmıştım ama herkesin kendi kararı kendi seçimi sonuçta. Belinay ile konuşmuyorduk. Dünkü olaylardan sonra yani çok normal. Acaba Şura nerde? Asrın'la birbirlerini gördüler mi ki? Görmüşlerse? Uçağı düşürürler vala. Yok ben daha çok gencim. Daha yaşamam gereken baharlar var. Çok film izliyorum oradan bu cümleler. "Çok derin düşüncelere daldın herhalde. Ne oldu ne düşünüyorsun? Kuzeninle bir olup daha neler yapacağınızı mı? Ama bilin ki bizim derdimizi kendi derdi sayıyorsa Şura. Onunki de bizim. Karşınızda tek kişi yok. Bunu bilin öyle davranın" dedi Belinay ve önüne döndü. Ulan ne yaptık şimdi. Te Allah'ım ya. 

"Bak kızım Şura benim de arkadaşım onun üzecek bir şey asla yapmam. Ben olanlara ne kadar karşı çıksam da tek bir kişi bir sürü kişiye ses duyuramam. Ve ben Şura'yı asla karşıma almam. İçinde biriktirdiklerini her zaman deme bilmeden konuşma tamam mı canikom" dedim. Ortamızda olan çocuk "Ay ne tartıştınız be. Aşkolar aranızda anlaşamadığınız konu ne? Beloşum sen bu maço kılıklıya takılma. Hem uçaktayız topluma saygı. İndiğinizde tartışın" dedi. "Tamam Efecim haklısın" dedi Belinay ve camdan dışarı baktı.

İki Düşman ÇocuklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin