22.Bölüm

181 7 0
                                    



Şura Sakman

     Her şey bitti. Ama babamı öldüren adamı bulmaya çalışıyorlardı. İki hafta geçmişti. Ben mi? Ben hazırlık yapıyordum. Çünkü yarın kızlarla Antalya'ya gidiyorduk ya da geri dönüyorduk. Odamdan çıkıp  aşağı annemin yanına indim. "Ben kızların yanına gidiyorum. Okula gideceğiz beraber" dedim. "Antalya nerden çıktı kızım? Buraya gelmek için çok uğraşmıştın. Ne oldu?" dedi annem.  Sıkıldım anne geri dönmek istiyorum. Hem tek değilim. Kızlarda  yanımda olacak. Ee halam ,amcam da orda kararımı verdim. Merak etme uslu kız olmaya çalışacağım" dedim. 

"Birde  çalışacağım diyor ya. Çalışma ol! Biz burada sen orda olmaz Sude" dedi annem. "Ağabeyimin okulu burada. Tüm iş onda sen yanında kal. Tatillerde gelirim. Her gün konuşuruz. Yapma anne! Gitmek istiyorum" dedim. "Sen bilirsin. Ne deyim. Ama dikkat edeceksin orda kendine" dedi. Gülümseyip "Hiç merak etme kendime çok dikkat edeceğim. Seni seviyorum görüşürüz" deyip evden ayrıldım.


Kızlarla buluşup  okula gittik. Son günümüzdü. Okul kapısından bahçesine girdik. Sınıfımıza ilerledik. Derse girmişlerdi tek tük ses vardı. Sınıfın kapısını çalıp içeri girdik. Ayla hocanın dersiydi. Gelsin sorular buyurun. "Oo kızlar teşrif etmişsiniz sonunda. İlayda geç kızım yerine. Siz durun" dedi. İlayda bize baktı ve yerine geçti. "Ee kızlar nerelerdeydiniz? Hiç  gelmeseydiniz. İyiydik biz değil mi gençler?" dedi. "Aa hocam biz hepinizi çok  özledik ama değil mi Belo?" dedim. "Ne demezsin" dedi Belinay'da güldük. "Merak etmeyin hocam. Son günümüz, yarın bizsiz iyi olursunuz artık"  dedim. "Ne demek bu?" dedi Ayla hoca. "Okuldan ayrılıyoruz. İlk defa bir okuldan sorunsuz ayrılıyoruz" dedim ve güldüm. "Demek gidiyorsunuz. Sebebi nedir acaba?" dedi hoca. "Özel meseleler. Gelmediğimiz günlerde özele giriyor. Acaba artık yerimize  geçebilir miyiz?" dedim. Kafasını salladı. "Geçin yerinize" dedi. Yine onların yanı boştu. Ben Özgür'ün Belo'da  Asrın'ın yanına oturdu. "Şizocum" dedi Özgür "Buyur canım" dedim. 

"Yolculuk nereye?" dedi. Ona bakıp "Çok  uzaklara" dedim ve sırıttım. "Şura bak la bir" dedi Belinay. "He" diye döndüm. "Madem gidiyorsunuz dostça ayrılalım değil mi?" deyip elini uzattı Asrın. Elini tutup "Dostluğunda düşmanlığında sana kalsın" deyip elini bıraktım. "Sen ne diyecektin?" dedim Belinay'a. "Bugün birimizde kalalım buluşma bekleme zorluğu çekmeyiz" dedi. "Tamam olur" dedim. Teneffüste , çıkışa doğru çok zaman vardı kararlaştırırdık. "Şuracığım" dedi Ayla hoca. "Efendim canım hocam" dedim bende. "Sohbetinizi bölmek istemezdim. Ama şu soruyu çözerseniz çok mutlu olurum" dedi. "Bende çok sevinirdim hocam. Ama çözemeyeceğimi düşünüyorum. Ama siz yine de 'kalk Şura yap' diyorsanız tabii yaparım" dedim ve ayağa kalktım. Sıramdan çıktığımda zil çaldı. "Ah hocam şans bir dahaki derse. Aa pardon ben yoktum değil mi?" dedim. Hoca sınıftan çıkarken "Hoş çakalın hocam kendinize iyi bakın" dedim. "Sende canım" deyip çıktı. Ben yerime oturduğumda sınıfa Demir girdi. "Şura! Neredesin sen kızım?" dedi. "Lan şurada bir kaç gün yoktuk. Dert mi oldu anasını satayım. Size ne sana ne" dedim. "Ne demek sana ne?" dedi. "Kız sana sana ne diyor Demir" dedi Belinay. "Onunla arama girme! Seni ilgilendirmez" dedi. "Asıl  onu ilgilendirir seni ilgilendirmez Demir" dedi İlayda. "Kızlar haklı! Seni ilgilendirmez. Bas git sınıfımdan" dedim. "Şura!" dedi Demir. "Sınıftan bas git  Demir!" dedi Asrın. Sen ne ara geldin oğlum? "Sen karışma Argun" dedi. Yine karşı karşıya geldiler yav. Ağıp dönüp kavga ediyorlar bunlarda. "Konu benim konum Asrın" dedim.

İkisi "Şura!" dediler. "Ee ama yeter ha. Adımımı ezberliyorsunuz kardeşim. Hem siz kimsiniz? Biri gelmiş bana hesap soruyor biride benim meseleme burnunu sokuyor" dedim. İkisi de bana döndü. "Hadi başka kapıya. Benim üstümden mesele bulup kavga edemezsiniz! Yürüyüp gidin işinize" deyip sınıftan çıktım. Kızlarda  gelmişti. "Biletler hazır gençler. Yarın  akşama Antalya'dayız" dedim. "Oh be sonunda gidiyoruz. Meriç'i çok özledim" dedi. "Meriç Antalya'da mı?" dedim. "Evet babasının tayini çıkmış" dedi. "Nasıl oldu da arkadaşlarını tek yollamışlar? Yere düştü diye kavga çıkarıyorlardı" dedim. "İlla buluşurlar. Aman bize ne" dedi Belinay. "Hoş çakal güzel okul senden sorunsuz ayrıldığımız için kusura bakma" dedim gülerek. "Aman ne sorunsuz ne sorunsuz" dedi gülerek Belinay. "Ne yapalım? Okula hoş çakal diyelim mi?" dedi İlayda. "Diyelim demezsek ayıp olur" dedim. Hepimiz güldük. "Okulumu havaya uçursak? Argun'a hediyemiz olur" dedim.  Kızlar gülerek "Yok artık!" dediler. "Ay karnım acıktı. Çok açım çok. Gidip yemek yiyelim" dedim. "Ne zaman doydun ki?" dedi Belinay. "Yemek yemeği sevmek abur cuburlara aşık olmak suç mu?" dedim. "Hiç değil. Onlar baş tacı" dedi İlayda. "Siz ikiniz hiç doymuyorsunuz" dedi Belinay.

İki Düşman ÇocuklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin