24. Bölüm

174 7 0
                                    

İlayda Bensu Seren

İzmir'den temelli olarak ayrılmış sonunda memleketimize dönmüştük. Özlemiştim burayı be. Ama özlediğim bir şey daha vardı. Meriç. Sevgilim ya ayrı düştük birbirimizden. Ama bugün birleşecektik çünkü o da bugün bizim kayıt olduğumuz okula geliyordu!

Tekrar birlikte olacaktık. Kızlara bir şey söylememiştim onu görünce çok şaşıracaklardı biliyordum ama Meriç söylememi istememişti çocukların da haberi yoktu onlara sürpriz yapmak istemiştik. Bugün okulda göreceklerdi ama tabi okula gidebilirsek. Çünkü Belinay hanım uyanmıyordu. Şaşırdık mı ? Tabii ki de hayır. Bu kızın uykuya olan aşkını bir türlü anlayamıyordum. Tamam bende uyumayı seviyordum. Ama bunun ki başka bir evreydi. Resmen yatak yorgan yastıkla aşk yaşıyordu. Hayır yani şu yastığa sarıldığı gibi bir de Özgür'e sarılsaydı İzmir'deyken şimdiye çoktan sevgili olmuşlardı bile.

"Belinay kalk lan artık." diye bağırdığımda kımıldamadı bile yerinden hayvan. "Kızım diyorum sana. Ben bacaklarından sen kollardan tut atalım yataktan aşağı." dedi Şura. Bu da ayrı bir manyaktı. Cani yahu. Kız bir yerini sakatlasa ne olurdu? Aman aman. Ağzımıza sıçardı günlerce.

Komodinin üzerindeki su bardağını görünce "Bekle" diyerek o tarafa yöneldim. Bardağı alıp yatağın başına geçtiğimde Şura da geldi yanıma. O kadar huzurlu uyuyordu ki uyandırasım da gelmiyordu aslında ama sevgilim gelecekti yahu benim. Onu görmem için okula gitmem, gitmem için de bu yavru pandanın uyanması gerekiyordu. "Bak bir kez daha dürtüyoruz. Eğer uyanmazsa dökecem bunu başından aşağı. Yeter be. Nedir bu uyku sevdası. Özgür'ü bile bu kadar sevmiyor bu." dediğimde Şura gülerek "Bu dediğine sen inandın mı cidden ? O tahmin ettiğinden daha fazla seviyor Özgür'ü. Sadece farkında değil." dedi. Haklıydı valla. "Neyse hadi uyandıralım artık sıkıldım ben." dedi. "Belinay uyan." diyerek hayvan gibi dürtmeye başladı kızı. Hayır bu kadar dürtülmeye de uyanmazsa koca bir pes derdim.

"Belinay uyan lan artık." dediğinde gözlerini açmaya başladı kraliçemiz. "Ne be, ne dürtüklüyon beni." dedi ve bana döndü "O suyu bana mı dökecektin ?" dediğinde aklımdan onun bana neler yapabileceği geldi. Malum bıçaklarla arası fazla iyiydi arkadaşın. Fantezi dünyası rengarenk falandı. Bende hemen R yaptım tabi. "Yok kız içeceğim. Kıyar mıyım canım suya." deyip hızlıca içmeye başladım. "Okul var değil mi ?" diye sorduğunda "Evet uyumaya devam edersen geç kalıcaz." dedi Şura. "Tamam tamam kalktım." diyerek hızlıca kalktı yataktan. Hazırlanıp otelden ayrıldık. "Acaba Mevalar görünce ne yapacak ?" diye sordu Belo. "Bilmem şaşıracakları kesin." diye cevapladı onu Şura.

Okula girince bir heyecan bastı. Uzun zaman sonra hem kardeşlerimi görecektim hem de sevgilimi. Sınıfın önüne geldiğimizde Şura kapıyı çaldı. "Girin" sesi gelince yavaşça içeri geçtik. Umut'la Meva uyuyor Uğur ise dersi dinliyordu. Bizi görünce gözleri fal taşı gibi açıldı çocuğun şaşkınlıktan. Ona gülerek hocaya döndük. "Yeni gelen öğrencilersiniz herhalde. Kendinizi tanıtın ve boş yerlere geçin." dedi. Şimdiden gıcık olmuştum hocaya. Tahtada yazanlara göre ingilizce dersindelerdi. Ay en sevdiğim ama bu hocayla kesin anlaşamayacağız diye düşünürken Şura konuşmaya başladı.

"Ben Şura Sakman. İzmir'den geliyorum."

"Belinay Keskin. İzmir'den geliyorum."

İkisi de kafalarını kaldırıp şaşkınca bize bakmaya başladılar."İlayda Bensu Seren. İzmir'den geliyorum." dedim.

"Umut, Meva, Uğur bir şaşırdınız mı siz?" dedi hoca. "Yok hocam niye şaşıralım" dedi Umut. "Kızlar tanıdık sanırım. Ben Sevgi Kara. Aynı zamanda sınıf hocanız" dedi hoca. Yok arkadaş kesin bir dolu olaylarımız olacak bu hoca ile görürsünüz. Umutların oturduğu sıranın arka iki sırası boştu. Belo ile Şura arkaya geçse ben Meriç'le otururdum hihihihi. Heh dediğim gibide oldu cağnım kızlarım arkaya oturdu. Bende önlerine. "Of bu ders ne zaman bitecek be?" dedim. Sıkıldım yani ne yapayım. Frekanslarım uyuşmadı hoca ile. "On dakika kaldı. Az sabır" dedi Uğur. Kafamı salladım.

İki Düşman ÇocuklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin