İyi okumalar :)
Şura Sakman
Gözlerimi kırpmadan izledim Elif'i. Özgür silahı havaya doğru tutmuş havaya sızmasını sağlamıştı elinden de koparıp aldı. “Sen manyak mısın kızım?” diyerek bağırdı. “Seninle sonra görüşücez Elif Yeşim” dedi Asrın. Apar topar çıkarmışlardı kızı salondan.
Asrın elimden tutup beni kendine çevirdi. "İyisin değil mi sen? Yapmadı sana bir şey" dedi gözleri ile üzerimi tararken.Başımı iki yana salladım. Elimden tutmaya devam edip eski yerimize doğru ilerledi. Özgür elindeki mikrofonla “Verilen rahatsızlıktan dolayı özür dileriz. Düğün kaldığı yerden devam ediyor. Eğlenmenize bakın" deyip indi. “Şura’m” dediğinde sözünü kestim. “Senin bir suçun yok Asrın. Bitti gitti" dedim gülümseyerek.
Düğün kaldığı yerden devam ederken çalan halay şarkısıyla son gaz oynayıp gülerek bitirdik. Çalan roman havası ile kızlarla yüksek sesle eşlik ederek oynamaya başlamıştık. Meva kardeşim diye demiyorum çok güzel oynuyor vesselam.
ACELEM YOK HEDEFİM SENSİN BEBEK“ACELEM YOK HEDEFİM SENSİN"
“BİR GELSEN AŞKTAN KAFAYI YERSİN"
“ACELEM YOK HEDEFİM SENSİN"
“BİR GELSEN AŞKTAN KAFAYI YERSİN"
“BU SÖZÜM BÜTÜN FESATLARA GELSİN"“BİZİ ÇEKEMEYENİN CEZASINI VERSİN"
“BU SÖZLERİM TÜM FESATLARA GELSİN"
“BİZİ ÇEKEMEYENİN CEZASINI VERSİN"
“ÇIKTIK SENLE OYNAMAYA”“ÇEKEMEYENLERİ KUDURTMAYA"
“BU GECE DE BİZİM DÜĞÜNÜMÜZ VAR"
“HADİ ŞİMDİ MİLLET ÇATLA DA PATLA"
Şarkı kesilmiş sesler azalmıştı. Biz nefes nefese kalmıştık. Gözlerimi gülerek kızlardan çektim içeri girip tam karşımızda duran Aslı Korel'e baktık şaşkınlıkla. “Oğlum" deyip Asrın'a adımladı. Asrın hiçbir şey demeden duygusuzca karşısındaki kadına baktı. “Affet anneni” dedi. “Annem var benim" dedi Asrın' da eliyle Esra Argun’u gösterip. “Çok mutlu ol oğlum. Onu sakın üzme olur mu kızım?” deyip gitti.
Düğün sonunda bitmişti. Gelen davetlileri uğurladıktan sonra biz bize kalmıştık. Annemler babaannemlere geçmiş Çağlaları da alıp gitmişlerdi. “Sonunda seni de everdik" dedi Meva. “Sıra Uğur' da" diye devam etti. “Aman ben böyle iyiyim” dedi Uğur. “Aman hadi Antalya ‘ya mı dönersiniz başka yeremi gidersiniz bilemem. Yoruldum canım çocuklarım var benim uyuyacaklar" dedi Belinay.
Antalya ‘ya dönecektik. Şurda beş gün kadar sonra Asrın’ı Hakkari ‘ ye yolluyacaktık. Biz arabaya bindiğimizde onlar da dağılmıştı. “Tarif edeceğim yola sür sevgilim Antalya'ya sabah gideriz" dedim. Başını salladı. Ben ona gideceği yolu söylerken kısa sürede gelmiştik.
Etrafı sarmaşıkla dolu demir kapıdan girdim. Ben karşımdaki eve bakarken O da yanıma gelmişti. “Babamın bana bıraktığı eve hoşgeldin sevgilim" dedim. Kapının yanına ilerleyip köşedeki lambanın kutusundan anahtarı aldım ve kapıyı açtım.İçeri girip “Hadi gir" deyip köşeye çekildim. O da girince kapıyı kapattım. Saate baktım başta tabii herşey hazırdı. Saat tam on iki olunca gün artık yirmi sekiz mayıstı. Dolabın içindeki küçük çikolatalı pastayı alıp arkasına geçtim. “Şura" deyip döndüğün de “İyi ki doğdun sevgilim" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Düşman Çocukları
Novela JuvenilYılları aşmış dostlukları olan iki adamın ani ölümü aileler arası düşmanlığı getirir. Aradaki kinin artmasında ve suçlamalarda konuşulmayan yıllar öne konur. Bu ani ölüm beraberinde getirdiği intikam ile yeni bir yaşama adım attırır. Düşma sanılan...