Dilara, yıllar önce hastane koridorunda Deren'e verdiği sözü tutmak için çabalamaktadır. Bu zorlu yolda, bir falezin kıyısında dalgalara yakalanır. Dalgaların ise onun gözlerindeki emaneti almaya ihtiyacı vardır.
Anlamsız intiharlar ya da kanıtsız c...
Bölüm şarkıları: ♪ Birileri ~ Paralel Bir Evrende Halen Bulutlar Üzerinde Olma Olasılığımıza Dair
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
Sabahın ilk ışıkları pencereden odamızın içine süzülüyordu. Havada gece yağan yağmurdan kalan bir ağırlık vardı. Bulutlar çoktu. Alarmımdan önce uyandım. Bu pek yaptığım bir şey değildi. Başucumdaki telefonumdan saatime baktım. Alarmın çalmasına sekiz dakika kalmıştı. Yatakta doğruldum ve boş bakışlarımı odada gezdirirken dünü bir kez daha geçirdim gözlerimin önünden. Yaşananların sıradanlığına hala inanmadığım gibi aklımı kurcalayan şeylerin çokluğuyla savaşıyordum. Açelya o sıralarda kıpırdanmaya başlamıştı, kısa süre sonra da uyandı.
"Günaydın!" dedim ilk bakışlarımız kesiştiğinde.
"Çok güzel uyumuşum." diye mırıldandı yeni uyanmanın verdiği yorgun sesle.
"Sen iyi uyuyabildin mi?" kalkıp yatağımı düzenlerken hızlıca kafa salladım.
"Uyudum. Rahat bir uykuydu."
"Sevindim." dedi ve gülümseyerek yerinden kalkıp o da yatağını düzenlemeye başladı.
Dakikalar sonra giyinip çantamı toplamış bir şekilde hazırlanmıştım. Kısa turuncu saçlarımı olduğu gibi bırakmıştım. Üzerime giydiğim beyaz formanın ise yakasını düzeltmek uzun bir vaktimi almıştı fakat sonrasında çıkan sonuçla yetinmeye çalışarak bu uğraşımdan vazgeçmiştim. Dün Deniz'in giydiğine benzeyen bir siyah kapüşonluyu da üzerime geçirdikten sonra Açelya ile okula doğru yol aldık.
Sınıfa girdiğimizde Demir ve Deniz'in bizden önce geldiğini fark etmiştik. Hemen arkalarında kalan sıraya oturduk. Demir anında arkasına dönüp elindeki bisküvi paketini bize uzatıp ikram etti. Açelya ona pas vermeden bir tane aldı ve önündeki kitapla ilgilenmeye devam etti. Demir bana almam için işaret ettiğinde ise nazikçe reddettim. Sabah saatlerinde bir şeyler yemek pek bana göre değildi.
Deniz ise arkasını dönmemişti. Eline yasladığı başı sol tarafına yatıkken elindeki kalemle önündeki kitabının kenarlarına bir şeyler karalamakla meşguldü. Açelya birden kafasını kaldırdı ve gözleriyle Deniz'i işaret edip soran gözlerle baktı. Demir baygın bir bakışla kaşlarını kaldırıp indirdi ve bisküvisinden yemeye devam etti.
Açelya'yla gözleri sayesinde kurduğu iletişimden sonra tekrar bana dönüp paketi uzattı. Bu sefer konuşmak yerine kafamı iki yana sallamakla yetindim. Omuz silkip önüne döndü ve bir elini Deniz'in ensesine yavaş olmayan bir şekilde koydu. Deniz irkilmişti. Açelya elindeki kalemi uzanıp Deniz'in sırtına batırdığında ise Deniz olduğu yerde acıyla zıpladı ve sırtını sıvazladı.
