27.Bölüm: İlk Kar

394 239 709
                                    

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Henüz, İstanbul'un otoyollarından trafik sebebiyle dağ evinin yoluna sapamamışken telefonumun titremesiyle irkildim. Arayan Ozan'dı. İkinci titreyişinde telefonu bekletmeden açtım.

"Efendim Ozan?"

"Dilara, neredesin çıktın mı okuldan?"

"Evet çıktım okulda değilim şuan. Ne oldu bir sorun mu var?"

"Ne çabuk unuttun ya, bugün terapiye gidecektik." randevumu onca şeyin arasında unutmuş olduğumu anladığımda yüzüm ekşimişti.

"Ben onu tamamen unutmuşum. Erteleyemez miyiz Ozan?"

"Doktor yarından itibaren izine ayrılıyor, bugün son randevularını alacaktı. Bugün kesin gitmeliyiz, başka doktor bulup tekrardan kayıt işlemleri yaptırmak uzun sürecek bir süreç seni yorar."

"Saat kaçta?" olmayan keyfim kaçmıştı.

"18.00'da"

"Yetişmem imkansız..." diye mırıldandım.

"Dilara tam olarak neredesin şuan? Gelip alacağım seni."

"Şuan, şuan köprüdeyim. Bir işimiz var oraya gidiyoruz."

"İşiniz ne kadar sürer?"

"Akşam sekiz dokuza kadar."

"Tamam o zaman şimdi sen telefonu taksi şoförüne ver."

"Neden, ne yapacaksın?"

"Siz gelin, ben götürürüm sizi istediğiniz yere. Randevuyu da akşama ertelettireceğim, bugün kesin gideceğiz. Tamam mı?" tereddütle telefonda sessiz kalırken Açelya bir sıkıntı olduğunu anlamıştı.

"Biraz bekle arayacağım seni." ondan cevap beklemeden telefonu kapadım ve Açelya'ya döndüm.

"Ozan, bugün psikolog randevum vardı. Ona gidecektik. Şimdi de ben sizi götüreyim istediğiniz yere oradan da randevuya geçeriz diyor. Aksi halde geç kalacakmışız." Açelya kararsızca Demir ve Deniz'e dönerken Deniz beklemediğim bir şekilde aniden onayladı.

"Tamam öyle yapalım. Nerede buluşuyoruz?"

"Deniz eminsin değil mi?" Demir'in içi pek rahat değildi. Ozan'a henüz güvenmiyordu.

"Ozan'dan zarar geleceğini sanmıyorum. Dilara ona güveniyorsa biz de güvenmeliyiz." Demir kafasını yana eğip tekrar arkasına yaslanırken Deniz yeniden söze girdi.

"Arasana Ozan'ı. Buluşacağımız yeri belirleyelim." dakikalar sonra Ozan'ı aramış, söylediği adrese gitmek üzere şoförü yönlendirmiştik.

Kısa süre sonra Ozan'ın dediği adreste indik. Demir taksiciye ücreti öderken şoförün ona söylediği garip şeyler, içimde bulunduğumuz durumun basitsizliğini gün geçtikçe önümüze seriyordu.

MOR MENEKŞEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin