Önemli not: 19, 20, 21 ve 22 bölümde Dilara'nın uyutulduğu zamanlar içinde yaşananları okuyacağız. 23. bölümde Dilara'nın anlatımına geri döneceğiz ve zaman 18. bölüm sonundan akmaya devam edecek. Kısacası ufak bir geriye dönüş yapacağız.
***
*Yazarın anlatımından/ Dilara'nın telefonu kapatmasının ardından*
"Kapandı" Demir, Dilara'nın telefonu yüzüne kapatmasıyla kendini donuk bir şekilde koltuğa bırakmıştı. Başını iki elinin arasına alıp sakinleşmeye çalıştı. Ortada bir ceset vardı ve bunun can dostuna ait olma ihtimali onu delirtiyordu. Yanıbaşında Açelya ağlamaktan bitkin düşmüştü, onun desteğini bekliyordu. Az önce kapanan telefonun karşı tarafında ise ne hissettiğini tahmin bile edemediği, Dilara vardı. Bu bir kaostu ve sağlam durabilecek tek kişi Demir'di. Kendisi de bunun farkındaydı.
Hızla Açelya'yı kolları arasına aldı, saçlarını okşayıp onu yatıştırmaya çalıştı. Ne yapacağı hakkında hiçbir fikri olmazken gözyaşlarının akmasına engel olabilmek için dişlerini sıkıyordu. Açelya'nın sayıklamaları arasında tüm içtenliğiyle 'Ne olur o olmasın!' diye dua ediyordu. Bekledi bir süre, kendini her şeye hazırlaması gerektiğini hissetti. Zordu, çok zordu her şeye rağmen dik durabilmek. Ama başarmaktan başka çaresi de yoktu. Açelya'yı yavaşça göğsünden ayırıp yüzünü avuçlarının içine aldı.
"Değil ki o! Kesin bir şey yok, tamam mı? Bizim sakin kalmamız gerekiyor Açelya. Çünkü bizi bekleyen iki insan var! Bizim desteğimize ihtiyacı olan iki insan var! Ben yıkılırsam, sen yıkılırsan, biz yıkılırsak ne olacak?" sesi o kadar yumuşaktı ki sakinleşmemek elde değildi Açelya için.
Açelya hıçkırıkları arasında elleriyle yüzünü kapatıp bir süre sakinleşmeyi bekledi. Demir onu kollarıyla sarmalamıştı.
"Tamam" dedi titrek sesiyle.
"Tamam dik duracağım, ama ne olur beklemeyelim! Gidelim ne olur gidelim. Deniz'i arayalım." elinin tersiyle yüzünü silerken zorlukla konuşmuştu. Bunun üzerine Demir dolu gözlerini tavanda gezdirdi. Sonra aniden ayağa kalktı.
"Dilara! Dilara her şeyi duydu!"
Açelya hiç bir şey diyemedi, titreyen elleriyle telefonunu alıp Dilara'yı aradı hızlıca. Ayağa kalkıp evin oturma odasında bir ileri bir geri giderken beşinci kez
'Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor sinyal sesinden sonra mesaj bırakabilirsiniz' sesini duydu. Telaşları ikiye katlanırken çaresizce birbirlerine bakıyorlardı. İkisinin de gözleri aynı cümleyi kuruyordu."Ne yapacağız?"
Demir'in aklına bir anda Ozan'ı aramak gelmişti. Her ne kadar ona ısınamamış olsa da elinden başka bir şey gelmeyeceğinin farkındaydı. Hızla rehberinden ismini buldu ve tereddütsüzce aradı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MOR MENEKŞE
Chick-LitDilara, yıllar önce hastane koridorunda Deren'e verdiği sözü tutmak için çabalamaktadır. Bu zorlu yolda, bir falezin kıyısında dalgalara yakalanır. Dalgaların ise onun gözlerindeki emaneti almaya ihtiyacı vardır. Anlamsız intiharlar ya da kanıtsız c...