38.Bölüm: Masum

299 227 38
                                    

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Hak mıydı birbiri için atan kalplere eziyet?

Zorundaydı, hak olmak zorundaydı...

Şart mıydı en masum sevginin ortasına azap ateşi?

Azap ateşinde yanmayan, sevginin derinliklerine adım atmazdı. Doğanın kuralıydı bu...

Yok muydu bu hikayede hiç masum kalan?

Vardı, masum olduğunu bilse bile muhtemelen kabullenmeyecek biri vardı...

Tok değil miydi intikam için yanıp tutuşan karınlar?

Değildi, kan istiyorlardı. Oluk oluk akacak kan istiyorlardı!

Zor değil miydi peki tüm bunları tek kalemde anlatmak?

Zorlukların en zirvesini yaşamış birine göre zor değildi...

Can yanınca ne teselli ederdi buruk göz yaşlarını?

Belki içinin çığlıkları, belki kalbinin siyahlığı...

Kimin gücü yetebilirdi şimdi o emaneti korumaya?

Cesur biri gerekirdi bunun için, adımlarını sağlam atıp arkasında durabilecek biri..

Benim mi?

Başım dönüyor!

Daha kalbi bile doğru düzgün atamayan bu aciz bedenin mi?

Bacaklarımı, koşuşumu, soğuk rüzgarı veya donuk göz yaşlarımı hissetmiyorum...

"Dilara!" bana sesleniyorlar, duymuyorum...

"Dilara yavaşla yalvarırım!" anlamıyorum...

"Dilara koşma!" uslanmıyorum...

Sadece ruhumu serbest bıraktım. O, bedenimi özgürce yanında taşıyor. Nereye götürürse gitmeye hazırım. Odamdan, pansiyondan veya okuldan ne zaman çıktığıma dair en ufak bir fikrim yok. Sadece koşuyorum, belirsizliklerin anlam kazandığı dakikalar öncesinden kalıntılar dolaşıyor zihnimin her bir köşesinde...

İçimde tarifsiz bir öfke var! Kime karşı olduğunu bilmediğim bu öfke beni hiç olmadığı kadar tetikliyor... Kusmam lazım bu öfkeyi, birilerine bir şeyler yapmam lazım! Bağırıp çağırmam lazım! Belki sol yanımdaki sinir bozucu ritimi söküp çıkarmam lazım, daha özgür olabilmek için!

MOR MENEKŞEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin