33.

3K 278 80
                                    

-Dikkat et kayma, sen sakarsın pek güvenemiyorum. Uyurken birden bire ikimizi yere düşürmek gibi bir gücün var Ada.

Ilgar iki elimden tutup beni tek tek merdivenlerden indirdiğinde, gelinlik ile etrafta gezmeyi hâlâ düşünüyordum. Evet şu gelinlik işine çok fazla takmıştım. Kız olsam hiç düşünmeden gezinirdim etrafta ama işte lanet olsun!

Bana böyle narin bir elmas gibi davranması aşırı derecede hoşuma gidiyordu ama bunu Ilgar'a belli etmemeliydim, edersem yapmaz gibi geliyordu ama bana kıyamayacağını çok iyi biliyordum.

-Ilgar, fazla abartıyor musun? İtfaiyeci bir insanım ve fazla korumacı davranma. Tamam çok hoş oluyor ama sanki birazcık abartıyorsun?

-Canım ve canımın içini korumak istemem suç mu Ada?

Dediği kelime çok hoşuma gitmişti ve birkaç dakika duraklamamı sağlamıştı.

-Deme şöyle şeyler tuhaf oluyorum. Ve ben çok acıktım ne zaman yemek yiyeceğiz?

Ilgar bana uzaylıymışım gibi bakmaya başladığında şirin bir şekilde gülümsedim.

Böyle bakmakta haklıydı çünkü 15 dakika önce doktorun yanına girmeden önce yemiştim, ama çok azıcık yemiştim.

1 ekmek gibi azıcık bir şey yemiştim.

"Bu konuda yorum yapamıyorum, Avm yerine geçtiğimiz zaman bir şeyler yersin, ben de seni izlerim. Aman yani şey..." Ilgar'ın boynu ve kulakları kızardığında utandığını anlamıştım.

Her zaman utandığı zaman 'Boynu ve kulakları' kızarıyordı bu çok şirin bir şeydi ve sırf bunun için onu her zaman utandırıyordum.

Gerçi daha çok her gün sinir ediyordum ama orası ayrıydı.

-Beni mi izleyeceksin? Benim seni geceleri izlediğim gibi mi? Ah çok tatlısın Ilgar.

Çarpık bir şekilde gülümsediğim zaman , Ilgar kaşlarını çatarak ellerimi bırakmıştı.

-Kes şunu, senin yüzünden ateşim çıkacak.

-Ateşini alırız, dert ettiğin şeye bak.

Ellerimi tişörtünün içine sokup belini okşadığım zaman Ilgar kafasını omzuma koyup derin derin nefesler almaya başlamıştı.

Şu an hastanenin acil yerinde yani dışarıda olmamız gibi bir problemimiz olmasaydı her şey daha güzel olabilirdi.

Hayattaki şansım resmen buydu.

Ellerimi kendime doğru çektiğimde Ilgar kendine anca gelmişti ve omzuma öpücük kondurup geri çekilmişti.

Şu an evde olmak için her şeyimi verebilirdim...

Ben yıkık bir insandım.

*******

Vitrinlerdeki bebek eşyalarına bakıp iç çektim, şu an kocacığım ile el ele avm yerine gelmiştik ve etrafı geziyorduk.

Bebekler ile ilgili şeyleri görünce içim kıpır kıpır oluyordu ama Ilgar ile almayacağımıza söz vermiştik çünkü her şey için daha çok erkendi ve düşük gibi kötü şeyler olabilirdi.

Her şeyi doğuma yakın bir zamanda almayı planlamıştık ve daha yeni şeyler de çıkabilirdi, bebeğim de benim gibi modaya ayak uydurmalıydı değil mi?

Bu aralar video çekmeyi aksatmıştım ve takipçilerime 'Hamile bir youtuber' olduğumu söylememiştim.

Açıkcası çekiniyordum ve gelecek şeyler beni biraz ürkütüyordu. Allahtan ülkenin kötü yorum filtresi vardı da çoğu şeyi neredeyse bütün hakareti şeyleri görmüyordum.

Gerçi bunların hiçbiri önemli değildi çünkü hayat bunlara üzülüp/ kafayı takmak için fazlasıyla kısaydı.

Benim kafayı takacak başka şeylerim vardı mesela  - Ilgarı yatağa atmak- gibi şeylerdi ve bunu başaracağımı çok iyi biliyordum.

"Hadi gel şurada yemek yiyelim, ben de açıktım." Ilgar beni yemek bölümüne çekiştirdiğinde Mazhar ve Sertan'ı görmemle ayaklarımı yere çivilemiş gibi yerimde durup hareket etmemiştim.

Ilgar da durup bana baktığında kocama bakmıştım.

-Mazhar bey ve arkadaşın buraya geliyor.

Ilgar da onlara doğru baktığında kafamı sağ tarafa çevirmiştim. Kalabalık yemekleri çok severdim.

Onları yemeğe davet etmek iyi ve eğlenceli olurdu...

*******

Evli Ve Öfkeli 2 / bxb ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin