Evli Ve Öfkeli 2 / bxb ✔️

58.

Vote artarsa bölüm sık sık gelebilirrrr.

Staja gittiğim için çok yoruluyorum, buraya uğraşmıyorum 😔

******

Sertan

Ilgar ve Ada gittikten sonra kapıyı kapatıp içeri geçtim, Mazhar bana hâlâ trip atıyordu ve dibine kadar haklıydı.

Dalga 6 aylık bir bebekti ve 2 dakika bile tek bırakmamam gerekiyordu, bunda Mazhar'a hak veriyordum ama cidden bir an boşluğa düşerek Dalga'yı onun aldığını düşünmüştüm.

Evet aşırı derecede suçluydum ve bana güvenmemekte aşırı derecede haklıydı.

Gece onu öpüp ertesi gün kızın numarasını almıştım, eh bir de oğlumuzu arabada unutmam vardı...

Ne desem kendimi açıklayamazdım ve Mazhar'ın da dinleyeceğini sanmıyordum.

Evet katıksız bir salaktım ve bunu inkar edemezdim, beni böyle kabul etmesi gerekiyordu ama adama kafayı yedirecektim.

Tereddüt ederek odaya girdiğimde Mazhar'ın bilgisayar ile uğraştığını görmüştüm, şu an aklıma Şeyma subaşı ve onun ayrıldığı mısırlı sevgilisi gelmişti.

Adam bilgisayar da çalışırken Şeyma, adamı çekip  'Çalışıyor' tarzında onu story atmıştı ve benim de öyle bir şey yapıp acilen Mazhar'ı atasım gelmişti...

Bir şey söylemeden yanındaki yere oturduğumda sağ tarafa doğru kenara kaymıştı, hah ben sana çok meraklıydım be adam!

Evet meraklıydım.

Sesli bir şekilde iç çekip ona doğru baktığımda kafasını yana doğru yatırıp bana bakmıştı, sanırım bana gıcık oluyordu ve bir şey dememek için kendini zor tutuyordu.

-Ne bakıyorsun Sertan?

Evet sanırım gözlerim ile yemiştim sanırım.

Şu an büyük bir boşluktaydım ve bir erkeğe ilgi duymak benim için aşırı ağır ve imkansız biriydi.

Evet çok doğal bir olaydı ama Türkiye gibi homofobik bir ülkede yaşıyordum ve ailem homofobikliği zirvede yaşayan bir yapısı vardı.

Evet bu ilişkide en çok mallığı ben yapabilirdim çünkü alışmaya çalışıyordum, evet bunun arkasına tabii ki de sığınamazdım ama onun beni sevmediği gururumu kırıyordu.

Belki, ben de onu sevmiyordum...

Belki, benimki de bir hevesti?

Ama bana göre heves gibi gelmiyordu, Mazhar'ı kıskanıyordum ve bu konuda aşırı bencildim.

Evet o kızın numarasını almamalıydım ve Mazhar'ın güvenini kırmamam gerekiyordu, bunların geç de olsa farkına varmıştım...

Uyumuştuk bir şeytana.

"İşin çok var mı?" Sesimi inceltip masum bir ton ile sorduğumda iç çekip bilgisayara doğru dönmüştü.

-Az kaldı, neden sordun?

Evet bu ses tonu her zaman işe yarardı.

Gazeteci olmanın güzel bir avantajıydı.

Ah artık bir işim bile yoktu, burada olduğum taktirde kendimi geliştirmem gerekiyordu.

Mazhar ile aramı bozmayacak şekilde düzelttiğim zaman bu iş konusunu konuşabilirdim.

Bir dakika...

Ben Mazhar ile aramı bir daha bozmayacak şekilde mi dedim? Hemen düzelteyim, sanırım bu hiçbir zaman gelmeyecekti.

"Beraber yemek yapalım mı? Sonrada eğer istersen... Film izleyebiliriz?" Onu baştan aşağı süzüp iç çekmiştim.

Çok yakışıklıydı be.

"Yemeği dışarıdan sipariş etmiştim, ama yemek yerken bir şeyler izleyebiliriz." Tekrar çalışmaya döndüğünde sırıtmaya başlamıştım.

Eh bir şeyler düşünüp milyonuncu kez kendimi affettirme challenge yapacaktım, fakat hiç affedecek gibi değildi çünkü Mazhar birkaç gündür evde çalışmaya başlamıştı ve Dalga'nın başından bir dakika bile ayrılmıyordu.

Evet çok korumacı bir ebeveyndi, doğrusu da böyle olmalıydı.
Sanırım burada sorumsuz baba bayrağını ben almıştım ve Mazhar da aynı anne gibi davranıyordu.

Ondan öğrenecek çok şeyim vardı ve Dalga'yı kıskanmayı artık bırakmam gerekiyordu...

Ama ne mallıklarım son bulurdu ne de oğlumuzu kıskanmam.

savaştığımız dünya aynıydı, ellerimiz daha ne kadar parçalanacaktı?

Fakat biraz daha bu huyumda devam edersem Mazhar en sonunda dayanamayarak kafamı parçalayacaktı.

Ayağa kalıp üzerimi düzelttim, duş alıp kendime gelmem lazımdı, Mazhar'ın yanında Nuri alço'ya dönüyordum ve her an Mazhar'ın içeceğine bir şeyler atabilirdim.

******

Nasılsınız aşk bahçelerim?

Ay valla ben çok yorgunum, sorduğunuz için sağ olun ❤️

İyi gecelerrrr

Sabah okuyacak olanlara da şimdiden, Günaydınnn.