44.

2.4K 258 424
                                    

Yeni kitaplarıma baksanıza ağlıcam :'(

Boynu bükük kaldı yavrucaklarım :' (

Bu arada Mazhar ve Sertan'ın takip etmek isterseniz hesapları ¦

mazharinsertani

sertaninmazhari

******

Sertan

Ilgar'ın da dediği gibi Ada'nın koşarak yanımıza gelmesiyle sırttım.

Aşırı derecede tatlıydı ve gelip bile Ilgar'a sülük gibi yapışmasına sadece gülümsemiştim.

"Merhaba Sertan, hoş geldinnnnnnn" Ada neşeli sesi ile konuştuğunda ufaktan ufaktan gerilemeye başlamıştım, çünkü biz ne zaman bir araya gelsek aramızda sürekli bir sürtüşme oluyordu.

Ada'ya bir şey demeden gülümsemekle yetindim.

Ada da gülümseyip Ilgar'ın kucağına oturduğunda Açıkcası şaşırmıştım, bir bebekleri olacaktı ama onları bu seviyede görmek beni mutlu etmişti.

(Y/n = Kucak şeysi bulamadım, bununla idare edin ŞEÖWİKRELŞWÖSAŞ)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Y/n = Kucak şeysi bulamadım, bununla idare edin ŞEÖWİKRELŞWÖSAŞ)

"Ada sana bir şey söyleyeceğiz, bunun sonunda belki ayrılırız ama bu zamana kadar neden sustum bilmiyorum, belki de seni kaybetmemek için sustum. Kendimi burada haklı çıkarman saçma olur bu yüzden ne dersen kabul edeceğim." Ilgar nefes almadan konuştuğunda Ada gülümseyip tam bir kedi gibi kafasını kocasının çenesinin altına koymuştu.

Bu görüntü karşısında erirken, bir an Mazhar ile kendimi düşünmüştüm ama bu fikirden anında vaz geçmiştim.

Ben Mazhar'ın kucağında otursam kesin oturduğum dakika başımıza uçak düşerdi.

"Dinliyorum" Ada kafasını tam anlamıyla kedi gibi Ilgar'ın gögsüne sürtüp mırıldandığında yüzümü buruşturmuştum.

Şu an burada var mıyım ya da yok muyum belli değildi.

Ilgar ile göz göze geldiğim zaman gözlerinin dolduğuna şahit olmuştum. Bu çocuk tam anlamı ile bitip kül olmuştu.

- Mazhar ile kuzeniz. Yani bunu başından, 'neden bana söylemedin?' diye sorarsan, Açıkcası biraz çekindim. Biliyorum yaptığımız çok aptalcaydı ama o aralar sen her şeyden huy kapıyordun ve şimdi de öylesin biraz çekindik işte.. Her neyse bu küçük bir meseleydi, asıl meseleye yani en darbeci olaya gelirsek de, ikimizin evliliği... Ben seninle yasa dışı yollardan evlendim, yani benimle evli olmanın bütün suçlusu benim. Bunu daha yumuşak ve nasıl sana anlatarım bilmiyorum, kariyerimin başlarındaydım. Ve o zamanın belirli meslek grupları'nın kuralları vardı. Ah her neyse konuştukça batıyorum. O zamanlar benim biri ile evli olmam lazımdı ve ilk zamanlardaki halimi biliyorsun ve evlenmem imkansızdı. Seni araştırdığım zaman da hiçbir yaşam belirtin yoktu ve ailen ile de pek bir bağın yokmuş, o yüzden sen eşim olman için ideal bir yoldun... Özür dilerim, ama o zamanlar mesleğim her şeyden önce geliyordu ve o an ki psikoloji bana her şeyi yaptırabilirdi. Özür dilerim senin de bir hayatın vardı ve ben sanırım bunu mahvettim. Eğer ayrılmak istersen bunu anlarım ama seni çok seviyorum ve seninle iyileşiyorum. Bunu daha detaylı konuşuruz.

Ilgar'ın gözleri dolduğunda ilk defa duyduğum şeyle benim de gözlerim dolmuştu.

Ada hiçbir tepki vermeden hâlâ Ilgara kedi gibi sırnaştığında Kaşlarımı çattım. Acaba sağır mı olmuştu?

"Ada tepki versene, kocan kalpten gidecek." Sesim beklediğimden daha kalın çıktığında Ada kafasını kaldırıp Ilgar'ın yüzüne baktığında aralarında fazlalıkmışım gibi hissediyordum.

-Ilgar bunların hepsini biliyorum çünkü günlüğünü her gün okuyorum, bunun için bana kızamazsın çünkü hamileyim ve işimiz yüzünden de doğru düzgün bir araya gelemiyoruz... Bunlar için ne kadar suçlu olsan ve başından sana bu yaptıkların için senden nefret etsem de o an ki psikolojin sağlıklı değildi ve seni çok iyi anlıyorum. Ailem ile görüşmeme nedenini iyi biliyorsun ve seni sevdiğim kuzenlerim ile zaten tanıştırdım. Ailem aşırı homofobik ve sana bir şey demelerini istemiyorum, bunu en başından zaten konuştuk. Ayrıca bunları daha detaylı konuşup tadımızı kaçırmamıza gerek yok, sadece bana ne zaman anlatacaksın diye bekliyordum. Kısmet bugünmüş yavrum ya üzülme.

Ada'nın bu tepkisini beklemiyordum ve ikisini yalnız bıraksam iyi olacaktı. Çünkü birbirlerine öyle bir bakış atıyorlardı ki Açıkcası burada olduğum için gerilmiştim.

Ayağa kalkıp bahçeden çıkışa doğru ilerledim, neler olduğunu kestirememiştim. Ben daha kaos dolu anlar bekliyordum...

Büyük ihtimalle yanlarından ayrıldığımı bile fark etmemişlerdir, az kocası ile muck muck yapacaktır...

******

Mazhar'dan evin konumunu atıp taksi ile eve geldiğimde mazharı bebek ile oynarken bulmuştum.

Bebeğe daha isim bulmamıştı ve daha yeni geldiği için isim fırsatımız da olmamıştı, isim bulana kadar onun adı 'Bebek' olarak kalacaktı.

Evet yine zekamı kullanıyordum.

Mazhar bebeğe mama yapmak için mutfağa gitmişti ve ben de bebeğin başında Azrail gibi dikiliyordum.

Çocuk beni sevmemişti çünkü ona biraz kötü bakıyor olabilirdim, çünkü geldiğimden bu yana Mazhar'ın kucağından inmiyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çocuk beni sevmemişti çünkü ona biraz kötü bakıyor olabilirdim, çünkü geldiğimden bu yana Mazhar'ın kucağından inmiyordu.

Mazhar benim kucağıma vermek için yeltendiği zaman bebek birden bire kendini yırtarmış gibi ağlamaya başlamıştı.

Çirkef velet.

Hiç de sevmemiştim, Mazhar'ı resmen kapmıştı.

Bana hâlâ ağlamaklı bakarken iç çektim, birbirimizden ilk dakikadan nefret etmiştik.

İkimiz de Mazhar'ı seviyorduk ve dalyan gibi delikanlıyı bu velet'e kaptıracak değildim!

Mazhar odaya elinde biberon ile girdiği zaman velet ellerini ona doğru uzatıp gülmeye başladığında Mazhar'ın sırıtan yüzüne baktım.

Mazhar yanımıza gelip  eğildiğinde hâlâ başlarında zebani gibi dikilmeye devam ediyordum. Bebek ile aynı hizaya gelip biberonu eline verdiğinde bebek gülerek anlamsızca sesler çıkarmaya başlamıştı.

Mazhar ayağa kalktığında velet'in saçlarını öpüp öyle doğruluğunda içimdeki hisse anlam verememiştim.

Velet biberonu ağzına götüreceği sırada elindeki biberonu alıp ağzıma götürdüm.

Mazhar ve bebek anında bana dönerken omuzlarımı silktim.

Ufacık bastı bacağa mazharı kaptıracak değildim.

"Sertan ne yapıyorsun? Versene biberonu." Mazhar tavuk gibi kabarıp bana doğru ciyakladığında onlardan uzaklaştım.

-Geldiğimden bu yana hep şu velet ile ilgileniyorsun, bana ne benimle de ilgilen! Yeter ya, hep bebek hep bebek.

Sitem dolu sesim ile konuştuğumda yaptığım hatanın yeni yeni farkına varıyordum... Tabii bu farkına varma sürecim Mazhar'ın yüzünü görünce daha iyi fark etmiştim.

*******

Sertan yine formunda ŞAÖAĞEÖEĞEÖWÜÖEĞE2Ö

Hayırlı bayramlar aşklarım, ailelerinize çok selam söyleyin. ♡

Evli Ve Öfkeli 2 / bxb ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin