40.

2.5K 235 231
                                    

Sertan, Mazhar'ı görür görmez boğazına kaçan zeytin ile Öksürmeye başlamıştı çünkü Mazhar tam karşısında cıbıl cıbıl etrafta dolanıyordu.

Şu an evde kimse yoktu ve nedenini tam olarak anlamamıştı.

Uyanır uyanmaz işlerini halledip aşağıya inmişti ama ev sandığından daha sessizdi.

Masaya baktıktığında kahvaltı hazır bir haldeydi ve ağzına zeytin attığı gibi ölümün eşiğine gelmesi bir olmuştu.

Mazhar'ın üstü çıplaktı ve kasları aşırı derecede belli oluyordu, altında bol siyah bir eşofman vardı ve Mazhar'ın üzerinde o basit 'eşofman' bile çok güzel duruyordu.

Sertan kafasını çevirip içinden 'Sen bitmişsin aslanım' diyerek iç çekti. Daha demin öksürmekten gözleri yaşarmıştı ve su içerek biraz da olsa kendine gelmişti.

-Sen neden böyle dolanıyorsun? Hayır yani benim için bir sakınca yok ama hasta falan olursun. Ya da benim ölümüme sebep olursun.

Mazhar, karşısındaki kıpkırmızı olan gence bakıp gözlerini kırpıştırdı. Şu an uyku sersemiydi ve Sertan'ın dediği şeyi tam olarak anlamamıştı.

"Neyden bahsediyorsun?" Karışmış saçları anlına düştüğünde Sertan karşısındaki manzaraya bakıp dudaklarını ısırdı.

"Sanırım ısıtıcı yuttum, bu sıcaklık ne böyle..." Sertan kendi kendine mırıldandığında Mazhar anlamamıştı.

Çok da üstünde durmak istemiyordu çünkü hâlâ Sertan'a kırgındı.

Kırılmak ile trip atmak arasında çok ince bir duvar vardı ve karşısındaki adam bunu anlamayacak kadar dar görüşlü olduğu için sessiz kalmayı seçmişti.

Mazhar elini yüzünü yıkamasına rağmen hâlâ yorgun hissediyordu ve bu yorgunluğun neden olduğu apaçık ortadaydı, çok fazla düşünmüştü ve bu yüzden kafası aşırı derecede sayısız derecede soru ile doluydu.

"Herkes nerede?" Uyku serserimi ile pürüzlü çıkan ses ile Sertan yavaş yavaş kendine geliyordu.

Mazhar'ın sesi bile etkileyici geliyordu, kalın ve gür bir sesi vardı ve Sertana göre 'daddy' tipli biriydi.

Sertan omuzlarını düşürüp bilmiyorum dercesine ses çıkardı. Gözü buzdolabının üstündeki kağıta ilişmişti ve merak duygusu fazla şekilde kendini göstermeye başlamıştı.

Durduğu yerde dikilmeyi kesip Mazhar'a doğru ilerledi, Mazhar tam olarak buzdolabı'nın yanında dikiliyordu ve ona yaklaştıkça kalbi göğüs kafesinden dışarı fırlamak için can atıyordu.

Mazhar, kendisine gelen çocuğa bakıp iç çekti, onu kendi içinde bir türlü affedemiyordu ve bunu yapamazsa nefreti hiç soğumazdı, kendisini çok iyi biliyordu.

Kendini geri çekip Yemek masasına ilerledi, masaya doğru her adım attığında bedenine cam parçaları batıyormuş gibi hissediyordu.

Sertan, Mazhar'ı takmayarak buzdolabına yapıştırılmış kağıt parçasını eline alıp dikkatlice baktı.

Bakar bakmaz ilk başlarda anlamasada sonradan kulaklarına kadar kızarmaya başlamıştı.

'Mazhar bey, Eşiniz ile daha rahat olmanız için evden dün akşam çıktık. Şu an anneniz Elizya hanımın yanında olacağız, sabah gelip kahvaltıyı hazırlayıp çıktım. Eşiniz için ağrı kesiciyi ekmek sepetinin yanına koydum, umarım iyidir ve yürüyordur. Şimdilik, Hoşça kalın, Elizya Hanım da Sertan bey iyi olunca onunla konuşmak istediğini söyledi :) ♡ '

Sertan tekrar tekrar okuduğunda eli ayağı birbirine dolaşmıştı ve başı dönmeye başlamıştı.

Mazhar, kafasını yan tarafa çevirip yüzü garip bir hal almış adama bakar bakmaz panikle oturduğu yerden ayağa fırlamıştı.

"Hey ne oldu iyi misin?" Sertan, O etkilendiği gür sesi duyduğunda panikleyip elindeki kağıdı arkasına saklamıştı.

- H-Hiçç!

-Sertan, ne sakladın sen?

Mazhar, Eşine yaklaşıp kağıdı almak için hamle yaptığında Sertan'ın geri çekilmesi sayesinde Mazhar'ın bütün dengesi bozulmuştu ve Dudakları yanlışlıkla Sertan'ın dudaklarına değdiğinde ikisinin de üst üste düştüklerini anlaması uzun sürmemişti.

Sertan şaşkınlıkla ağzını araladığında Mazhar'ın dili eşinin dili ile buluşmuştu...

********

Allah kahretmesin, beynim durdu siz umarım anlamışsınızdır :'(

Evli Ve Öfkeli 2 / bxb ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin