Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ada
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
**********
Ilgar
Mazhar bebek ve Sertan sinirli bir şekilde bizim eve geldiklerinde neye uğradığımı şaşırmıştım.
Ada sekerek yanıma geldiğinde bizimkileri gördüğünde ilk önce kaşları çatılsa da Mazhar'ın kucağındaki bebeği görünce eriyişe geçmişti.
"Oy oy ne şirinsin sen öyleeee" Ada cırlayıp bebeği Mazhar'ın kucağından çekercesine aldığında Mazhar bir şey demeden içeri geçmişti.
Onun arkasından yüzü kızarmış bir şekilde Sertan eve girdiğinde kendimi misafirliğe gitmiş gibi hissetmiştim.
Ada kucağındaki bebeği öperken bu görüntü karşısında gülümsemiştim, eline bebek çok güzel yakışmıştı ve kalbim birkaç dakika atmayı durdurmuş gibi hissetmiştim.
Şu an Mazhar ve Sertan'ı düşünecek halde değildik çünkü ada, bebeği seviyordu ve ben de göz bebeğimi seyrediyordum.
Fakat biraz daha kapıda dikilmeye devam edersek üçümüzde çarpılacaktık.
"Ada, bence yine kavga ettiler... Konuşsak mı?" Ada beni takmadan kucağındaki bebeği sevmeye devam ederken gülümsemiştim.
Şu an fanboylar gibi çığlık atasım vardı ve birazdan bunu harekete geçirecektim.
-Ilgar onları şu an düşünecek seviyede değilim, şunun güzelliğine bakar mısın? Tam ısırmalık bir bebiii. Of şunu gülüşe bak, vallahi tatlı komasına gireceğim.
Ada kucağındaki bebeğe bakıp yüzünü komik hallere sokmaya başladığında Bebek sesli bir şekilde garip garip sesler çıkartarak gülmeye başlamıştı.
Adayı belinden kenara çekip kapıyı kapattım, biraz daha durursak ciddi ciddi çarpılacaktık ve Adanın içeri girmeye niyeti yoktu.
-Ilgar aklıma bir fikir geldi.
Ada bana ışıldayan gözler ile bakmaya başladığında dudaklarımı yaladım, Ada ne zaman böyle bir şey dese başımız ağır bir şekilde belaya giriyordu ve ona uymadığım zaman da ağlamaya başlıyordu. Malum hamileydi ve onu memnun etmek zorundaydım, hoş hamile olmasa bile elimden geldiği kadar onu el üzerinde tutmaya çalışıyordum.
Onu seviyordum ve doğal haliyle de onun mutlu olması benim de mutlu olmama sebep oluyordu.
Ben ona ne kadar karşılıksız sevgimi gösterirsem o da bana gösteriyordu ve elinden geldiği kadar mutlu etmeye çalışıyordu, sırf bu konuda bile linç yiyebilirdik çünkü insanlar bunu anlamayacak kadar bencildi.
Sen eşine nasıl davranırsan o da sana öyle davranırdı ve bu en önemli temeldi. Ama bazı at gözlüklü şahıslar ne yazık ki bunu göremeyecek kadar kötü kalpliydi, eşi ne kadar kendisine iyi davranırsa karşılığında hep kötülük basıyordu. Ya da birinin sevgisi ne kadar ağır basarsa diğeri onu küçük görmeye başlıyordu.
Ne yazık ki bütün insanlar böyleydi ve benim gibi düşünce yapısına sahip olabilen çok nadirdi, tabii ki de kendimi övmek gibi bir niyetim yoktu ama dediğim gibi toplumda bu düşünce kırılırsa daha iyi yaşam alanı olabilirdi.
***********
Ada
Ilgar içecek bir şeyler koyup yanımıza geldiğinde kolaları önümdeki sehpaya koymuştu, tabii ki de gazlı bir şeyler içemediğim için bana da elma suyu sıkmıştı. Normalde olsa bunu sorun etmezdim ama hamile olduğum için bu yaptığı eyleme bile saatlerce ağlayabilirdim.
Kucağımdaki bebek - ah pardon Dalgaya da mamasını yapmıştı ve ona yedirmem için elime tutuşturmuştu.
Mazhar ve Sertan geldiğinden bu yana Dalgayı kucağımdan kimseye vermemiştim ve bebek de hiçbir şekilde ağlamamıştı- ki sabahtan bu yana gülüyordu- bence beni sevmişti.
Ilgar kolunu omzuma atıp beni göğsüne yatırdığında kucağımdaki bebikle tam aile tablosu oluşturmuştuk tabii ki de karşımda sinirle oturan ikili bunu düşünmemi engelliyordu.
-Bu sefer neden kavga ettiniz?
Sevgili eşim, bıkkınlıkla konuştuğunda kafamı hafif yatırıp konuşurken hareket eden adem elmasına baktım, Allah çarpsın her bir şeyi bu kadar mükemmel olmak zorunda mıydı?
Mazhar iç çekip elindeki telefonu cebine koyduğunda Ilgara daha çok sokuldum, adam ciddi ciddi çökmüştü lan.
Hatta birkaç tel beyaz saçı bile çıkmış olabilirdi.
-Sertan bebeği arabada unuttu ve kendisi gitti kızlar ile flört edip numaralarını aldı. Kızlarla konuşmasına ya da birilerinden numara almasına bir şey demiyorum ama Dalga'yı arabada unutması sinirlenmeme sebep oldu. Allah korusun ya bir şey olsaydı? Gerçekten Ilgar arkadaşını 2 dakika yalnız bırakamaya gelmiyor.
Anlattığı şeyler ile küçük bir şok geçirirken kucağımdaki bebeği canını acıtmadan daha sıkı tutmuştum.
Ulan ben kendimi unuturdum bu sevimli cüceyi asla unutmazdım.
"Bilmez miyim? Sertanı bir yalnız bıraktım hemen gitmiş evlenmiş." Ilgar benim duyacağım şekilde kısık sesli söylediğinde gülmemek için kafamı Ilgar'ın göğsüne sürttüm.
Bir de yanlışlıkla gülüp ortamı daha çok germek istemiyordum...
**********
Voteler artamaz mı ya? valla heves falan kalmıyor, her an kitapları bırakabilirim...
