39.

2.5K 243 62
                                    

Elimdeki telefona saatlerdir boş boş bakmaktan beynim ağrımıştı ve Mazhar yazdığı şeylerde haklıydı.

Ona neden bugün üzgün olduğunu sormak için yazmıştım ve ne olduğunu anlamadan oklar bana çevrilmişti.

Sertan konusunu da konuşacaktım ve ona fırsat vermeden çevrim dışı olmuştu ve soracaklarım da içimde kalmıştı.

Gerçi en şaşırdığım nokta Sertan'ın bana davranışıydı. Ne yalan söyleyeyim ondan böyle bir şey beklemiyordum.

Aralarında ne geçtiklerini bilmiyordum ama Sertan büyük ihtimalle Mazhar'ı üzmüştü. Tamam Mazhar ile aramız eskisi gibi değildi ve birbirimizden nefret edecek kadar çok şey yaşamıştık ama onu yine de atacak değildim.

Sertan ile sonra adam akıllı konuşacaktım şimdi kocam ile ilgilenmem gerekiyordu, Ada'ya anlatmam gereken küçücük bir detay vardı.

Ada her şeyimi biliyordu ama Mazhar konusunu bilmiyordu, sadece bunu konuşacaktım ama Ada'nın sağı solu belli olmadığı için ne tepki vereceğini bilemiyordum.

Mazhar'ın dediği gibi ben Ada ile iyileşiyordum ve ona sevgimi gösteremediğim için kendimi ona karşı mahçup hissediyordum.

TV karşısında mısır yiyen kocama bakıp iç çektim, bu aralar fazla yemek yiyordu ve sonra kilo aldım diye sabaha kadar yatakta ağlıyordu.

Yemesine bir şey demiyordum, aksine daha çok mutlu oluyordum ama sonradan ağlaması beni sinir ediyordu.

Hem yiyip ağlaması beni buga sokuyordu ve artık teselli verecek cümlelerim kalmamıştı.

-Ay Ilgar, pizza mı sipariş etsek? Canım çok çekti. Aşermiyorum ama sanırım çok acıktım. Ne zaman yemek yiyeceğiz? Ay ya da pizza yerine başka bir şey mi yesek? Çok kararsız kaldım.

Ada kafasını civciv yavrusu gibi bana doğru uzattığında dediği şeyle kaşlarımı merakla kaldırdım.

Şaka mı yapıyordu? Ben daha avm de 2 saat önce yediğim yemeği daha eritememiştim.

Hayır yani çok az kilo almıştı, neresine sığdırıyordu bu kadar yemeği?

-Şaka mı yapıyorsun, sevgilim?

Ada tamamen bana doğru dönerek ters oturduğunda hâlâ elinde mısır kovası vardı. 

Ve bir eli de kovanın içindeki mısırları alıp yemekle meşguldü.

-Hayır yapmıyorum, acıktım diyorum anlamıyor musun? Baksana dizide gözümün önünde yemek yiyorlar, ölüyorum anlasana. Ben açlıktan geberirken millet tıkınıyor! Sen de anca benim lokmalarımı say, yazıklar olsun sana!

Ada birden bire ağlamaya başladığında oturduğum yerden kalkıp yanına doğru ilerledim.

Kafamda ona teselli verecek hiçbir cümle yoktu ve izlediğim videolarda da hiçbir şekilde doğru düzgün bilgi verilmiyordu.

'Hamile karınızı, alttan alın ve sakin kalın' demekten başka hiçbir cümle bilmiyorlardı.

Belki hamile olan bayanlarda işe yarıyordu ama hamile olan bir adamı nasıl teselli edecektim ki?

"Ada tamam bebeğim, ben bir şey demedim. Ama bu saatte her yer kapanmıştır, başka bir şey yapayım mı? Mesela noodle?" Ada göz yaşlarını silip dudaklarını yaladığında ciddi anlamda karşımda yemek canavarı görmüştüm.

-Ay noodle daha güzeldir, ay lütfen onu yap. Ben seni büyük bir heyecanla burada bekliyorum.

Ada tekrar düz oturup diziyi izlemeye geri döndüğünde derin bir nefes aldım.

Ben 9 ay nasıl dayanacaktım ki? Gerçi şu an 2 aylıktı ve bu bir şey fark etmiyordu...

Evli Ve Öfkeli 2 / bxb ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin