9. BULUŞMA

18.5K 726 37
                                    

"Ben yapabileceğimden emin değilim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ben yapabileceğimden emin değilim." Elimi yaslandığım yerden çekerek doğrulduğumda Hayal'in nefesini ensemde hissetmiştim. "Kaçmak yok Saye!" Ama ben kaçmak istiyordum.

Dicle abla eline eldivenlerini geçirip bir çiftini de bana uzattı. "Tak bakalım bunları." Gözlerim Dicle abla ve elinde tuttuğu şeffaf eldivenler arasında gidip gelirken başımı olumsuz anlamda salladım. "Gerçekten ben yapamam." 

"Ya kızım amma mızmızlandın, alt tarafı kafasını koparıp atacaksın." Sanki az önce o ana şahit olup ta midesi ağzına gelen ben değilmişim gibi kaldırdığı balığın kafasını gözümün önünde kopardı. 

"Hayal, ya!" Bir adım geriye çıktığımda yüzünde hain bir sırıtış belirdi. "Sen bu gidişle evde kalacaksın benden söylemesi." 

"Balık yapamıyorum diye evde kalmam merak etme." Omuz silkip elini poşetteki diğer balığa attı. "Yani en sevdiği yemeğin balık olduğunu düşünürsek, sen bu işi bir daha gözden geçir ha?" Ne, Seymen'in en sevdiği yemek balık değildi ki?

"Ne diyorsun ya Se..." 

"Ali'nin balık yemeyi çok sevdiğini söyleyen sen değil miydin kızım?"

Ben ne zaman öyle bir şey söylemiştim?

Suratına alık alık bakmaya devam ettiğimde kafasını sol omzuna doğru yatırıp bakışlarını omzumun gerisine sabitledi. "Abiciğim, sen ne zaman geldin?" Şimdi anlaşılmıştı söylediklerinin nedeni!

Bir haftadır her bulduğu fırsatta Seymen'in gözleri önünde Ali ve benim hakkımda konuşuyor, ne kadar mutlu olduğunu anlatıp duruyordu. Seymen bizim yanımızda neredeyse hiç tepki vermese de Hayal'in söylediğine göre evde öfkeli bir boğa gibi geziyormuş. Ona abi demelerim elbette devam ediyordu, içimi ne kadar yaksa da dilimden o sözcükler dökülüyor, tek korktuğumsa bu işin sonunda her şeyin başlamadan bitmesiydi. Kısaca Seymen'in benden iyice soğuması!

"Ben su alacaktım." Hayal, kaş göz hareketleriyle balık poşetinin arkasında kalan sürahiyi işaret ettiğinde elinde eldiven olmayan tek insan olarak Dicle ablanın kafasının üzerindeki dolaptan bir bardak almış sürahideki sudan doldurarak kendisine uzatmıştım. Parmak uçları parmaklarıma dokunduğunda titrememek için kendimi kasmıştım. İkimizin de bakışları ellerimize düştüğünde Hayal'in ayak bileğime vurmasıyla elimi hızla geriye çektim.

Suyu yavaş yavaş içerken bakışlarını ablası ve kardeşinin üzerinde dolaştırıyordu. "Akşama balık mı pişireceğiz?" Dicle abla kafasını olumsuz anlamda salladı. "Babam hamsili pilav istedi ablacığım onu yapıyoruz birilerinden de yardım istedik ama mızıkçılık yapıyor." Evet arkadaşlar, o kişi bendim. 

"Sevemiyorum abla ne yapayım?" Omuz silkip Seymen'in uzattığı bardağı alırken bu sefer ellerimizin temas etmemesine özen göstermiştim. "Teşekkür ederim."

Kış Güneşi.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin