24. DEDİKODU

13.6K 584 28
                                    

"Yani sen şimdi gerçekten hislerini söylemedikçe onunla olmayacağım diyorsun doğru mu anladım?" Yağız çitlediği çekirdeğin kabuğunu poşete atarken pastamdan bir dilim alıp başımı olumlu anlamda salladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Yani sen şimdi gerçekten hislerini söylemedikçe onunla olmayacağım diyorsun doğru mu anladım?" Yağız çitlediği çekirdeğin kabuğunu poşete atarken pastamdan bir dilim alıp başımı olumlu anlamda salladım. 

Yaklaşık iki saattir çimenlerde oturuyor, Yağız'a kaçırdığı her şeyi anlatıyorduk. Hayal'le olan biteni anlatırken bütün dikkatiyle bizi dinlese de durmadan araya atlayarak yorumlarını da katmıştı. 

"Ben sana diyeyim, Seymen öyle kolay kolay söylemeyecek duygularını." Hayal abartılı bir şekilde göz devirirken titreyen telefonunun ekranını kendisine çevirdi. 

"Kendimi bildim bileli onun peşindeyim ama artık yoruldum. Kendisi gelmedikçe hiçbir şey yapmayacağım."

"Ali ne olacak peki, sevgili rolü yapmaya devam mı edeceksiniz?" Hayal öne doğru atılarak benim yerime konuştu. 

"Tabi ki de devam edecekler. Benim salak abimin artık gözünün açılması gerekiyor." Yağız gülmemek için kendisini zor tutarken bardağında kalan kolayı da kafasına dikip uzanarak başını bacaklarımın üzerine koydu. 

"Ulan bir kaç haftalığına teyzemi görmeye gidiyorum, ardımdan bensiz ne işler çevirmişsiniz aşk olsun size." Hayal onu umursamadan omuz silkerken elimin tersiyle alnına yavaşça vurdum. "Sen iyice coştun bu aralar, ne bu dedikodu merakı?" 

Tam cevap vereceği anda çalan telefonumla ikimizin de dikkati o yöne çevrilmişti. Ekranda yanıp sönen annemin ismiyle Yağız benden önce atılarak telefonumu alıp hızla açmıştı.

"Nazenin sultanım!" Annemin çığlığı andıran sesini duyduğumda dudaklarım hızla iki yana doğru kıvrıldı. Annem, Yağız'a bayılırdı. 

"Evet Sultanım döndüm, hayırsız kızınla öyle takılıyorduk." Alttan bakışları kısa süreliğine yüzüme döndüğünde kaşlarını çatarak dudaklarını büzdü. "Bilemedim ki sultanım, gelsek mi?" Annemin sesi biraz daha yükseldiğinde Yağız kocaman bir kahkaha atarak annemi onayladı. 

"Tamam kız geliyoruz, yalnız ben sadece oturur dedikodumu dinler yemeğimi yerim. Başka bir işe karışmam haberin olsun." Yaklaşık bir dakika daha annemle konuşup telefonu kapattığında hızla kafasını bacaklarımdan kaldırıp oturduğu yerden doğruldu. 

"Kalkın kız Neşe teyzelerde gün varmış. Annen bizi oraya çağırıyor." Neşe teyzenin benim yüzümden yaşadıkları bir bir aklıma gelirken gerginlikle alt dudağımı ısırdım. "Kadının çiçeklerinin içinden geçtim resmen, beni evinde ağırlayacağını hiç sanmıyorum." 

Hayal sırıtarak eşyaları toplarken ona ters ters baktım. "Ya mızmızlanma da kalk, annen 5 dakikaya burada olun dedi." 

🌻

"Yağız oğlum bak buda benim torun." Neşe teyze ondan beklenmeyen bir çeviklikle diğer kadınların önüne atılıp elindeki fotoğrafı Yağız'ın eline tutuşturduğunda Hayal'le birlikte ağzımız açık karşımızdaki manzarayı izliyorduk. Buraya geldiğimizden beri neredeyse altı aydır mahalleye uğramayan Yağız teyzelerin baskısı altında kalmıştı. Koltuklarda yer kalmadığından bizim yanımıza oturmak istese de annem altına bir minder vererek onu hemen ayak ucuna oturtmuştu. 

Kadınlar hiç durmadan torunlarını, tanıdıklarını överken abilerimden hayır bulamayan annem bu ilgiyle iyice şımarmış, göğsünü kabarta kabarta Yağız'ın dağılan saçlarını düzeltiyordu. 

"Ay, az rahat bırakın benim çocuğumu, Yağız'ım bir düşünsün, incelesin ondan sonra karar verir elbette." 

Bütün kadınlar somurtarak geri çekilirken Neşe teyze hala gözlerini Yağız'ın üzerine dikmiş bakıyordu. 

Yani Yağız'ın senin fitne fesat torununu alacağını pek sanmıyorum Neşe teyze ama yine de sen bilirsin.

Yağız, annemin dizine başını koyarak tabağındaki kısırları hızla midesine indirirken bakışları bize döndüğünde dudaklarım arasından 'geber' diye mırıldanmıştım. 

Yine gelmiş ve bütün ilgiyi üzerine toplamıştı şeytan tüylü!

"Esma, Seymen ne yapıyor, evlilik falan düşünmüyor mu daha?" Betül teyze imalı gülümsemesiyle Esma teyzeye bakarken Hayal'le birlikte oturuşumuzu düzeltip hızla boğazımızı temizlercesine öksürmüştük. 

Esma teyze ümitsizce başını iki yana sallarken içimdeki ortaya atlama isteğini güç bela bastırıyordum. 

Hayır yani ortaya çıksam ve ben Seymen'e aşığım sizin kızlara ne oluyor desem, en fazla ne olabilirdi?

Muhtemelen eve annem tarafından yolunmuş saçlarım ve kızarmış tenimle dönerdim. 

Seymen'le aramızda öyle büyük bir yaş farkı yoktu. Benden neredeyse 6 yaş büyüktü ve bu benim açımdan bir sorun teşkil etmiyordu.

Aksine, erkekler fazlasıyla geç olgunlaştığından bazen erkeğin biraz daha büyük olmasını savunan kesimdendim. 

"Yok vallahi Betül, aslında artık vakti geldi de geçiyor, şöyle hayırlı bir kısmet bulsam da evlendirsem ne güzel olurdu."

Betül teyze ışıldayan gözleriyle konuşacakken odaya bomba gibi düşen sesler Hayal ve bana aitti. 

"Hayır!"

"Hayır!"

Herkesin bakışları adeta ağır çekimde bize dönerken annemin bile Yağız'ın saçlarındaki eli donmuş, şaşkın gözlerle bana bakıyordu. Yağız sırıtmamak için kendisini zor tutarken avuç içini dudaklarına yaslayıp başını iki yana ümitsizce salladı. 

"Ayol size ne oluyor?" Annem, bu yaptığımdan rahatsız olduğunu belli ederek çıkıştığında sertçe yutkunup bakışlarımı hızla Hayal'e çevirdim.

Ayaklı yalan makinem, buna da bir kılıf uydurmazsa fena patlayacaktık. 

"Nazenin teyze şey..." 

"Kızım ne oldu çatlatma insanı?" 

Annemden güç bela kaçırdığım bakışlarımı hızla ayağımın altındaki halıya sabitlerken Hayal yerinde rahatsızca kıpırdanıp salondaki herkesi şoka sokacak sözlerini söyledi.

Ve ben anladım ki bir daha zorda kalınca konuşturmamam gereken tek kişi Hayal olacaktı. 

"Olmaz anne çünkü abim zaten birisine aşık." 

BÖLÜM SONU. 

Öncelikle herkese merhaba. 

Bir kaç gündür bölüm atamama sebebimle başlamak istiyorum. Kardeş gibi büyüdüğüm kuzenlerimden birisinin Cumartesi günü nişanı vardı ve o kadar yoğun bir süreçten geçtik ki değil bölüm yazmak hesabıma bile giriş yapamamıştım neredeyse. 

Nişanda nazara mı geldik bilmiyorum ama diğer yakın olduğum iki kuzenimle nişan boyunca başımıza gelmeyen kalmadı. (Elbiselerimiz yırtıldı, benim kaç kez ayağım burkuldu vs...) Topukluların verdiği derin acılar yüzünden bir türlü yaptığım işe odaklanamıyordum ve yeni yeni toparladığımdan sizi daha fazla bekletmemek için hemen bir bölümü yayınladım. 

Söz vermek istemiyorum ama eğer kendimi daha iyi hissedersem (bu boğucu sıcaklara rağmen) en kısa sürede tekrar sahalara dönüş yapmak istiyorum. 😅😅

Yeni bir kurguya başlamak istiyorum, yine mahalle tarzında yazmak istiyorum ama şu anonim kurgularından da yazmayı çok istiyorum. Çok kararsızım. Önerilerinize açığım.

Kış Güneşine gösterdiğiniz ilgi için de çok ama çok teşekkür ederim, diğer kitaplarıma da bir şans verirseniz çok mutlu olurum. Hepinizi öpüyorum, en kısa sürede görüşmek dileğiyle. 😘😘

Kış Güneşi.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin