32. FOTOĞRAF

8.9K 511 18
                                    

İliklerime kadar korkmam gereken bir anda sadece elinin elimde olması bile o korkuyu sanki içimden söküp alıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İliklerime kadar korkmam gereken bir anda sadece elinin elimde olması bile o korkuyu sanki içimden söküp alıyordu.

Kim olduğunu henüz öğrenemediğim kişinin korkusu Seymen'i çoktan ele geçirmişti ama ben onun elimi tutmasıyla sanki bütün korkularımdan arınmıştım.

"Baban ve babam burada." 

Ben az önce korkmuyorum mu demiştim? 

Panikle geri adım atmamla Seymen'de benimle bir adım geriye geldi. "Ne yapacağız?" İçime kaçan sesimle konuşurken boştaki elimle de kolunu sıkıca tutuyordum.

"Ben... bilmiyorum. Beynim dondu sanki."

İkimizin de adımları yavaşça geriye giderken kapı bir kez daha çalındı ve hemen ardından babasının sesi duyuldu. "Seymen, oğlum?" 

"Biz gerçekten bittik." 

"Benimle gel." Elimi bırakmadan peşinden içeriye sürüklediğinde parmak uçlarımda peşinden ilerliyordum. Odasının kapısını açıp içeriye girdiğinde kapı bir kez daha çaldı. 

"Geliyorum." 

Kolunu yavaşça tutuşumdan çekip önüme düşen saçlarımı kulaklarımın ardına sıkıştırdı. "Sen burada bekle, en kısa sürede göndereceğim onları tamam mı?" 

Konuşamayacağımı bildiğimden yavaşça başımı salladım. 

Kapıyı kapatıp hızlı adımlarla kapıyı açmaya gittiğinde yatağının ucuna oturup gerginlikten tırnaklarımı kemirmeye başladım. Başka zaman olsa bu odayı en ufak detayına kadar incelerdim ama şu an tek bir detayı bile ilgimi çekmiyordu. 

Bütün ilgim kapının hemen arkasında olan ikilideydi.

Her şeyi geçtim, onların şu an burada ne işi vardı Allah aşkına!

Kapının açılma sesini duyduğumda ilk Mesut amcanın sesini duydum. Yaşına göre oldukça gür çıkan sesi sitemliydi. "Neredesin oğlum ya, ağaç olduk burada." 

Seymen'in sesi biraz kısık çıktığından ne söylediğini anlayamamıştım ama babamın gülüşünden pekte iyi bir şey olmadığı açıktı. "Neyse hadi geçelim içeriye."

Babam bir kez daha konuştuğunda bayılacağımı düşündüm. Beni burada görse adam kalp krizinden gidebilirdi. Adım sesleri benden oldukça uzaklaştığında rahat bir nefes verip kendimi yatağa bıraktım. Sırtım yumuşak çarşafların arasına değdiğinde içli bir nefesi içime çektim. 

Ben şimdi buradan nasıl kurtulacaktım?

Aniden açılan kapıyla korkuyla çığlık atacakken avuç içimi hızla dudaklarımın üzerine kapattım. Korkuyla açılan gözlerim karşımda Seymen'i gördüğünde yerini derin bir rahatlamaya bıraktı. 

Kış Güneşi.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin