Her korktuğumuz anda olduğu gibi parmaklarımız istemsizce birbirine dolanmış, birbirimizden güç almak istercesine sıkıyordu. Beklediğimiz yüzlerin aksine dışarıya çıkan Ali olmuştu. Sokağın başından görünen arabayla umutla elimi Hayal'in elinden çekip koşar adımlarla odamdan çıktım.
Ali, Cenk'i oyalarken Kartal abimle onu evine götürebilirdik. Paldır küldür indiğim merdivenlerin sonunda aniden beliren Seymen'le bir adım gerilesem de yüzüne bakmadan yanından geçip koşar adımlarla dış kapıya ilerledim. Arkamdan seslense de dönüp bakmamıştım. Cenk'i bir an önce buradan götürmemiz lazımdı. Dış kapıyı ardımdan hızını önemsemeden kapatıp çıkmadan önce son anda aldığım spor ayakkabılarımı hızla ayağıma geçirdim.
"Lan ne oldu sana? Niye içtin bu kadar?" Cenk kahkaha atarak kolunu Ali'nin boynuna sardığında Kartal abim de hemen arkasında Ali'nin boynuna doladığı kollarını çözmeye çalışıyordu. "Lan oğlum insan içince güçsüzleşir, sen niye böyle oldun?" Bahçe kapısını açıp hızlı adımlarla yanlarına ilerlerken çıkardığım seslerle üçünün de bakışları yüzüme çevrildi.
"O Saye Hanım da gelmiş. Sen var ya bir tanesin. Sen olmasan ben mutlu olamayacaktım." Kartal abimin sorgular bakışları yüzüme çevrildiğinde bilmiyormuşçasına omuz silktim.
Cenk, susmazsan hepimizi yakacaksın.
"Güzelim bu salak herif çok içmiş, sen eve geç hadi." Sonunda Ali'nin boynuna doladığı kollarını çözdüğünde Cenk geriye doğru bir iki adım gerilemiş, sırtını abimin göğsüne yaslamıştı. "Kartalım be şu kaslara bak." Baygın bakan gözleriyle yarım ağız gülümsüyordu. Eli rahat durmayarak abimin kollarında gezmeye başladığında istemsizce gülmeye başladım.
"Bence evine götürmeliyiz." Başını sallayarak onaylayıp kollarını Cenk'in göğsünde birleştirerek onu geriye doğru sürüklemeye başladı. Cenk bakışlarını yerde sürüklenen ayaklarına çevirip gülmeye başladığında istemsizce bende gülüyordum.
"Saye ayaklarıma bak, çok komikler." Histeri krizine girmiş gibi gülmeye başladığında Ali hızla abimin yanından geçip arabanın kapısını açtı. İkisi birlikte Cenk'i arka koltuğa oturttuklarında itiraz etmelerine fırsat vermeden ön koltuğa geçtim. Kartal abim yüzüme bakarak derin bir nefes almış ama bir şey dememişti. Ali arka koltuğa, Cenk'in yanına oturduğunda kıpırdamaması için bedenini iyice kendine çekti.
"Neden içmiş bu kadar bir şey biliyor musunuz?" Ben biliyorum abiciğim ama şu an sizlere hiçbir şey söyleyemem üzgünüm.
İkimiz de hızla başımızı olumsuz anlamda salladığımızda abimin tereddütlü bakışları üzerimizde gezindi. "Şu an gözümde tamamen şüpheli konumundasınız." Adam avukat gençler, dağılalım.
Bir kaç dakika sonra evlerinin önüne geldiğimizde hepimiz arabadan indik. Cenk hala ayaklarına bakarak gülüyor abimlerin onu taşımasına müsaade ediyordu. Kız kardeşi kapıyı açtığında korku dolu bakışlarını abisine sabitledi. "Saye abla, ne oldu abime?"