17. DENİZ

17.1K 665 34
                                    

"Şuradan şuraya bir adım daha atarsam Demir abimin gazabına uğrayayım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Şuradan şuraya bir adım daha atarsam Demir abimin gazabına uğrayayım." Elimde sıkı sıkıya tuttuğum bez çantayı sinirle yere bıraktığımda karşımdaki ikili de bezgince arkasına döndü. Hayal'de henüz içine ne doldurduğunu çözemediğim çantasını sinirle yere bıraktığında Ali'de bizden geri kalmak istemeyerek elindeki çantayı yere bıraktı. 

Çevredeki boş şezlongları gösterirken sinirle soluyordum. "Etrafta bu kadar çok boş şezlong varken bu kavurucu sıcakta iki saattir niye yürüyoruz biz?" Hayal, şapkasının ucuna elini yaslayıp kıstığı gözleriyle etrafı incelemeye başladı. "Kalabalığın göbeğinde olmayalım dedik kızım ya." 

"Delirtme beni Hayal, bir kaç saate iğne atsan yere düşmeyecek, şimdi bulduğumuz yere yerleşip yüzeceğimize dolanıp duruyoruz."

Ali bana hak verircesine kafasını sallarken Hayal ölümcül bakışlarını ikimiz üzerinde dolaştırıyordu. Çantamı yerden alıp hemen yan tarafımdaki şezlonga bıraktığımda Ali'de çantasını hemen yanımdaki şezlonga bıraktı. Hayal homurdana homurdana Ali'nin diğer tarafındaki şezlonga geçtiğinde ikimiz çoktan havlularımızı sermiş denize girmek için hazırlanıyorduk. Üzerimdeki siyah pareoyu eteklerinden tutarak çekip çıkardığımda Hayal'de üzerindeki uzun kalçalarının baya altında biten tişörtü çıkarttı. Ali oturduğu şezlongdan ikimize de kısa bir bakış attığında değişen yüz ifadesine gülümsedim.

"Ne oldu?" Çantamın üzerinde duran güneş kremine uzanırken başını sıkıntıyla iki yana salladı. "Ben gelmeyecektim ya, şimdi Demir abi ve Seymen abi beni burada özellikle ikinizin tam arasında görünce sağlı sollu çarpacaklar bana." 

Güneş kremimden avucuna oldukça fazla sıkıp yüzünü ve kollarını kremlemeye başladığında ikimizde tutamadığımız kahkahalarımızı salmıştık. Şu an gerçekten oldukça komik görünüyordu.

"Merak etme annelerimiz dışında kimse bu saatte nereye gittiğimizi bilmiyor. Söylememeleri için de tembihledik zaten." Hayal kendinden emin konuşsa da aklıma Demir abimin ikna yeteneği gelince ben de bir tırsmamış değildim. 

Onda gerçekten şeytan tüyü vardı. İstediğini insanlara bir şekilde yaptırıyor ve istediğini de elde edebiliyordu.

"Umarım öğrenmezler." Umarım diye geçirdim içimden. Umarım Demir abim nerede olduğumuzu öğrenmez.

🌻

"Bak beni iyi izle son kez gösteriyorum." Ali elindeki voleybol topunu çenesi ve üst kolları arasına bininci kez sıkıştırırken Hayal'de bininci kez pür dikkat Ali'nin hareketlerini izliyordu. 

Denizde bir kaç saat yüzdükten sonra oluşan kalabalıkta voleybol oynayan insanların arasına karışmış, yarım saat sonra oynanacak maça da adımızı yazdırmıştık. Hayal bilmediği için mızmızlansa da Ali ona öğreteceğini söyleyerek adını yazdırmıştı ki bunun hata olduğunu 10 dakika bile geçmeden anlamıştı. 

Kış Güneşi.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin