İlginiz için hepinize çok teşekkür ederim. İyi okumalar. 💖
"Saye, neler olduğunu anlatacak mısın artık?" Ağzımdaki çekirdek kabuklarını sinirle önümdeki poşete doğru tükürdüğümde Naz sinirle gözlerini devirdi. "O kabukları bir kez daha tükürürsen Cennet mahallesindeki Pembe'nin Rıza'yı tek tokatla bayılttığı gibi bayıltırım seni." Ağzıma doldurduğum çekirdekleri çiğnerken onu takmadığımı belirtircesine omuz silktim.
"Beni boş ver asıl sen anlat, Hakan abi ile nasıl gidiyor?" Cips paketinin içindeki parmakları bir anlığına dursa da sonra sırıtarak paketin içinden aldığı cipsleri çiğnemeye başladı. "Hakan abin şu an benden kaçıyor."
"Neden ki?" Dediğini cidden yapacağı için bu sefer kabukları düzgünce poşete attım.
"İş yerine ziyarete gittim, hem de bu işi nasıl yapacağımızı konuşmak istemiştim. Ben odadayken sekreteri aradı ve Ceyda diye birisinin geldiğini söyledi. Zaten Hakan'ın içeri almak istememesinden anlamıştım o kadın olduğunu. Neyse ben buna kadını kabul ettirdim, Ceyda odaya girmeden de Hakan'ın kucağına oturdum."
İçtiğim kola boğazıma kaçtığında deli gibi öksürmeye başlayıp yaşlı gözlerimle Naz'a bakmaya çalıştım. "Ne yaptım... ne yaptım dedin?"
Sanki her zaman yaptığı bir şeymiş gibi "Hakan'ın kucağına oturdum." dedi.
"Naz sen delirdin mi? Ne demek kucağına oturdum?"
"Ceyda denen kadından kurtulmak için yardım istemedi mi bu adam benden? İstedi, bende onu kurtarıyorum işte daha ne istiyorsunuz?"
"Peki daha sonra ne oldu, onu anlat." Yüzünde hain bir sırıtış belirdiğinde merakla konuşmasını bekledim.
"Şimdi Allah var kadın gerçekten çok güzel, Hakan'ın neden kızı istemediğini henüz anlamadım ama içeriye girdiğinde bana bir kal gelmedi değil. Beni Hakan'ın kucağında gördüğünde zaten oda şoka girdi, bana kim olduğumu falan sordu. Bende sevgilisi olduğumu söyleyince ufak çaplı bir sinir krizi geçirdi, odayı dağıtmaya çalıştı."
"Peki Hakan abi ne yaptı?" Yüzünde oğlunun başarısıyla gurur duyan bir annenin ifadesi belirdi. "Ben kucağından kalkmadığımdan uslu uslu oturup saçlarımla ilgilendi."
"Sana inanamıyorum." Paketten çıkardığım ıslak mendille ellerimi silerken telefonumun titremesiyle bakışlarım oraya kaysa da şu an bakmak istemediğimden tekrar Naz'a döndüm.
"Sınırları pek takmadığımı biliyorsun Saye, hem bu sayede kadından daha kolay kurtulur. Rahat eder. Hem de ben biraz eğlenmiş olurum." Hakan abinin nasıl utandığı gözlerimin önüne gelirken gülümsemeden edemedim.
Telefonum bir kez daha titrediğinde ıslak mendili çöp poşetinin içine bırakıp telefonumu elime aldım.
Ekranda görünen isimle kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktı.