°27|

1.4K 121 103
                                    

Damla'nın telefonunu annesine vermiştim ve erken eve giderse yanımıza gelebilirdi. Ama kim bilir nerede ne halt yiyordu?

Arabayı park ettikten sonra adımlarımı şirkete doğru yönlendirdim. Babam ve Hasan abinin babası Ahmet amca ortaktı. Hasan abi avukat olmasına rağmen gene de toplantılarla ve bu tür şeylerle de ilgileniyordu. Ve arada Damla ile biraz daha kendimizi geliştirmemiz için böyle projelerde olmamıza izin veriyordu. Zaten birkaç ay sonra okulumuz da bitecekti ve şimdiden böyle şeylere başlamamız bizim için de şanstı her ne kadar gene bizim şirkette çalışacak olsak bile. Ama bunu kendim başararak yapmak istiyordum. Sırf biraz şanslı olduğum için değil de işimde iyi olduğum için seçilmek istiyordum.

Hasan abinin odasının önüne gelmiştim ve bir iki kez tıklattıktan sonra içeri girdim. O, kendi işleri ile ilgilenirken diğerleri de maketin yapımı ile ilgileniyordu. Projeyi çok olmasa da biliyordum. Bir alışveriş merkezi yapacaklardı ve bir aydan daha fazla bir süredir sadece taslağı üzerinde çalışıyorlardı. Ve bugünde büyük ihtimalle taslak bitmişti ve toplantı yapacaklardı ileride neler yapacaklarına dair.

Aslında buraya gelmekten bir o kadar da nefret ediyordum. Çünkü babam bu şirketi büyütmek için çok zaman harcamıştı benden çaldıklarıyla.

Hepsini tanıyordum ve Allah'tan iyi de anlaşıyorduk. Yanlarına gittiğimde yüzlerinde gülümseme meydana gelmişti ve selamlaşmıştık. "Uzun zaman oldu Gamze. Nerelerdeydin?" Betül'e bakışlarımı çevirmiştim gülerek.

"Sınavlar yaklaşıyor biraz onun stresi diyelim. Siz nasılsınız? Hem daha iki hafta önce buradaydım." Betül elini omzuma koyup ovmaya başladı.

"Son yıl sık dişini. Hatta son sınavlar. Bizde bu zımbırtı ile uğraşıyoruz. Toplantıyı birileri iki gün önceye aldığı için kendimizi paralıyoruz. O biri duyuyor musun bizi?" Arkasına bakarak konuşuyordu. Bu hali gülmeme sebep olmuştu.

"Sağır değilim Betül Allah'a şükür. Galiba senin de zamanın çok baksana işi bırakıp konuşmaya fırsat ayırdığına göre."

"Pisliksin yemin ediyorum öylesin. Neyse devam edelim. Yoksa bazıları diyorum sağ olsun diyorum ellerim koptu diyorum."

"Öpeyim de geçsin." Arda'nın dediği şey üzerine Betül'ün yüzündeki sinirli ifade gitmiş onun yerine otuz iki diş sırıtan bir ifade gelmişti.

"Kusmak istiyorum. Önümüzde cilveleşmeyin. Bu arada hoşgeldin Gamze." Deniz kafasını maketten kaldırmadan konuşmuştu.

"Hoş bulduk. Hadi daha başlayalım. Çizimleri nerede bu arada? Yanlış bir şey yapmayayım da." Toplantı başlamadan on on beş dakika önce maket hazırdı. Yalan yok ellerim kopmuştu. Beş kişi anca bitirmiştik. Daha sonra maketi de alıp odadan çıktılar. Toplantı odasına gidiyorlardı büyük ihtimalle. Hasan abide önünde duran kağıtları bir araya getirip ellerinin arasına aldı ve daha sonra oturduğu yerden kalktı.

"Sana da zahmet oldu. Erkene almak zorunda kalmasaydık çağırmazdım da işte öyle oldu." Kafamı sorun yok dercesine salladım.

"Bana da iyi oldu zaten alışmam lazım biraz da. Hadi size kolay gelsin." Teşekkür ettikten sonra odasından çıkmıştık. Onun tam tersi yönünde giderken bana doğru gelen babamı görmüştüm. Beni gördüğüne şaşırmıştı yüzünden belli oluyordu bu. Adımlarımı durdurdum. En son evden çıkarken ki halleri gelmişti aklıma. Adımlarımı durdurdum o yanıma gelene kadar. 

"Bir şey mi oldu? İyi misin?" Kafamı onaylayarak salladım. Nedense bana hep evdeyken farklı biri ev dışında bir yerdeyken apayrı biriydi. Ciddi anlamda o evde bir şeyler var gibi geliyordu. 

"Yok bir şey olmadı. Sizin yeni projede maket hazır değilmiş yardıma gelmiştim. Şimdi eve gidiyordum." Kafasını sallamıştı dinlerken. Şuan neden bilmiyordum ama gergindim. Ve bu hep babamla konuşurken olurdu. Ve bundan nefret ediyordum. Onunla konuşurken gergin değil rahatlamış hissetmem lazımdı. Değil mi?

"Ha iyi o zaman. Şimdiden alışman lazım. Az kaldı okulunun bitmesine." Kafamı onaylayarak sallıyordum. "Arabanla mı geldin yoksa ayarlayayım mı bir şeyler?" Kafamı olumsuzca iki yana salladım. 

"Kendim geldim gerek yok o yüzden. Neyse ben gideyim size de kolay gelsin." Kelimelerimi cımbızla çekiyordum ve şuan çok garip hissediyordum. Çünkü benimle böyle konuşulmasına alışkın değildim. Aslında konuşmasına. Uzun zamandır normal şeyler üzerinde konuşmamıştık.

"Sağ ol. Sende dikkatli git." Kafamı onaylayarak sallamıştım. Yanından geçtikten sonra çalan telefonumu açtım. Damla aramıştı. 

"Ya kızım ben o şeyi unuttum ya. Gelmeme gerek kalmadı değil mi? Abim abartısız kırk üç kere aramış. Sizde mi kalsam bugün ne yapsam?" Onunla konuşurken kafamı iki yana sallıyordum yüzümdeki tebessümle. 

"Kızım sen ne halt yiyordun da bu kadar erken geldin eve?" Telefonu kulağımdan çekip saate baktım. "Saat on buçuğu da geçiyor. Ve gerek kalmadı. Ben geldim senin yerine. Hem abin sinirli falan da değildi. Sen mi ki sinirli olsun?" 

"Abim için beni sattın ha? Öyle olsun ben anlayacağımı anladım. Şey yapıyordum da ondan gelemedim bu bizim proje vardı ya onun için Mert ile kütüphanedeydik. Ama ilkin bir iki şey yaptım." Bıkkınlıkla nefesimi dışarı verdim. 

"Gene ne yaptın? Ve sen niye beni de çağırmadın ki? Hatırlatırım aynı projeyi yapıyoruz." 

"Ya sen taslağı hazırladın zaten en zorunu tek başına yaptın. Bizde birkaç şey yaptık işte yarın bitiririz. Onu bunu geç. Bu Mert'e belli etmeden şu yeni gelen Berk var ya hakkında birkaç bilgi aldım ve anonimin o olma ihtimali çok yüksek." 

"Damla ben umursamıyorum. Daha sen de bırak şu işin peşini. Sana hangi akla hizmet anlattıysam? Suç bende." Bu sefer o nefesini bıkkınlıkla bıraktı. 

"Bir sussana kızım. İşte çocuk oradan buraya bir sebepten dolayı gelmiş. Zaten hangi akıllı okulun bitmesine son bir aydan daha az bir süre kala okul değişir ki? Ama nedenini bilmiyormuş. İşte sonra şey dedi bu Mert. Çocuğun telefon faturası beş yüz lira gelmiş. Neden biliyor musun? Numara değişimi hepsi de. Cayma bedeli de mi ne varsa hepsi yansımış. Şimdi bana de ki bu çocuk o çocuk değil." 

İmkansızdı. 

Ya da imkanı var mıydı? 

Tanıdığım biri sanıyordum ama tanımadığım biri çıkmıştı. Peki neden rahatsız olmuş gibi hissediyordum? Ya da neden o değilmiş gibi hissediyordum?

Belki de o değildi.

Kafamı iki yana sallayıp düşünceleri kafamdan uzaklaştırdım. O veya başka biri olsun önemli değildi. Değişen bir şey olmayacaktı nasıl olsa.

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

Hayırlı bayramlar hepinize 💖💖💖

Bu arada İslam sıralamasında 5. olmuşuz 🥺🥺🥺

Okuyan herkese cidden çok teşekkür ederimm💗💗💗

Diğer bölümde görüşmek üzere kendinize iyi bakın:))

Berceste |Texting• °TAMAMLANDI°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin