°64|

996 91 100
                                    

Az önce evlenmiştim sanırım. Ya yanlış yere imza attıysam? Kesinleştirmek için bir tane da atsak olur muydu acaba?

"Hadi çiçeği at. Kalk ayağa çabuk. Sonra mutlu olursun." Damla beni kolumdan sürükleyip bir yere kadar getirdi. Ama ben heyecandan ne yapacağımı unutmuştum. Tamam sakin olalım. Planı unutmam da lazımdı.

Arkamı beni bekleyen kız grubuna dönmüştüm. Atıyor gibi yapıyordum. Zaten atmayacaktım da. Önümü döndüm birkaç saniye sonra ve çiçeği direk Damla'ya uzattım. Şaşkınca bana bakıyordu. Çiçeği elleri arasına aldığında omuzlarından döndürüp arkaya çevirdim. Mert yerde dizlerinin üstünde durmuş yüzük tutuyordu. Bu Damla'nın en başından beri hayal ettiği şeydi. Bir videoda mı ne görmüştü. Her şeyden çok çabuk etkileniyordu bu kız cidden.

"Ömrüme ömür, gönlüme bir damla su olur musun her zerrene aşık olduğum?" Damla anında elleriyle ağzını kapatmıştı.

Etrafta alkış sesleri duyuluyordu. Aman bir şeyden de eksik kalın ha! Şaka şaka alkışlasınlar her gün böyle romantik bir teklif mi görüyorlardı canım?

"Evet." diye bağırmıştı Damla anında. Hicret anneme baktığımda gözleri yaşlı bir şekilde izlediğini gördüm. Tabi kolay mıydı? Bugün bir oğlu evlenmişti kızı da o yoldaydı. Ama istesek de istemesek de büyüyorduk ve buna engel olamıyorduk. Hayatımızda inişli çıkışlı anlar elbette olacaktı. Ama önemli olan ne kadar yara alıp ayrıldığımızdı ve yanımızda kimler olduğuydu. Çünkü sevgi birleştikçe seni yenilmez kılardı. Çünkü sevginin aşamayacağı hiçbir şey yoktur.

Ben hep korkardım kötü bir aile kuracağım diye. Ama bundan yanıldığımı şuan fark ediyordum. Hayatının sonuna kadar seni destekleyecek ve sevecek biri hep mutlu olmanı sağlardı. Elbette üzgün olacağını zamanlar da olacak. Ama bu bir daha gülmeyeceğin anlamına gelmiyordu. Ama biz insanlar bencildik. Her şeyin bir sebebinin olduğunu unutuyorduk. Ve en çokta mutlu olamamaktan korkuyorduk. Eğer üzüntü olmasaydı mutlu olmanın bir önemi kalır mıydı?

Ailemle yaşadığım zorluklar bitmişti. Buna ne kadar şükretsem azdı. Ama akraba faktörü her zaman olduğu gibi şuan da peşimi bırakmıyordu.

"Hasan, artık kalkalım mı?" Kulağına eğilmiştim. Şuan dedemlerin evine gelmiştik ve yengemler onlarla birlikte kalıyordu. Dedemin hatrı olmasa gelmezdim ama işte yeri ayrıydı onun benim için.

"Tamam, güzelim. İyi misin?" Kafamı salladım onaylarcasına. Tam ağzımı açıp bir şey diyeceğim sırada içeri amcam girmişti elinde tuttuğu yedi tane muska ile. Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı anında. Hâlâ mı?

"Sıla bunlar ne? Yalanlarına inanmam için bana da bunlardan yaptın, abime yaptın yetmedi sonra günahı olmayan çocuklara da mı yapacaktın? Duyduklarımın hepsi gerçekti ve sen bunları senin yalanlarına inanayım diye yaptın değil mi? Artık seninle ömrümün kalan kısmını geçiremem. Bari mutlu muydun? Kukla kocandan. Abla sen de bu işin içindesin. Hatırlıyor musun sizi duymuştum? Madem herkes burada rahatça konuşabilirim. Asıl amacı-"

"Harun sen neden bahsediyorsun? Biz seninle sonra konuşuruz hayatım. Ayıp oluyor misafirlerin önünde." Gözlerime yaşlar niye akın ediyordu? Tırnaklarımı sertçe derime geçirmiştim. Ellerimin üzerinde elleri hissettiğimde biraz da olsa rahatlamıştım ama bu kadın niye böyleydi?

"Ne Harun'u? Kaç gündür hocaya gidiyorum ve zor bela artık eskisi gibi oldum. Bunları da şu iki suçu günahı olmayan çocuklara mi takacaktın? Amacın ne? Ama madem herkes burada söylüyorum. Ablam ile eşim olacak bu şahıs abimin tüm parasını almak için önce evliliklerini yıkacaktı. Sonra benden boşanıp abim ile evlenecekti. Senin yüzünden hiçbirinin yüzüne bakamayacağım. Sustum bir hafta bir şey yapmazsın diye ama bunları şu iki çocuğa nasıl yaparsın? Hele yeğenim o kadar darbe almışken hem de senin yüzünden. Senin gözünü para bürümüş. Ama artık benim senin gibi bir eşim yok. Gamze, ben özür dilerim amcam. Engel olamadım ona." Daha fazla göz yaşlarını tutamamıştı ve odadan çıkmıştı. Ben ise neye uğradığımı şaşırmıştım. Bu kadarı da fazla değil miydi?

Berceste |Texting• °TAMAMLANDI°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin