°36|

1.3K 114 76
                                    

"Abla iyi misin? Bir yerin acıyor mu?" Eda yatağa çıkmaya çalışıyordu ama boyu kısa olduğu için bir türlü başaramamıştı. Kalan son gücümle onu yanıma oturtmuştum. Tüm gücüm çekilmiş gibiydi ciddi anlamda.

"İyiyim ablam. Sadece biraz yorulmuşum ondan." Dudaklarını büzmüştü üzüldüğünü belli edercesine.  Yanaklarından öptüğümde gülmeye başladı. "Hoşuna mı gitti?" Gıdıklamaya başladığımda kahkaha atmaya başlamıştı.

"Abla yeter dur." Yanağından son bir kez öpüp geri çekildim. Yüzünde hâlân daha bir tebessüm vardı. Yanıma gelmesi beni de mutlu etmişti ve kaybettiğim enerjimi biraz da olsa sayesinde bulmuştum. "Abla bir şey diyeceğim." Kafamı devam etmesi için salladım. "Beni hep Mert abi alsa olur mu?" Kaşlarım şaşkınlıkla havalanmıştı.

"Niye küçük hanım? Benim daha almamı istemiyor musun? Duydun mu bir ses?"

"Hangi sesi? Bir şey duymadım ben."

"Kalbimin kırılma sesini."

Ciddi bir şekilde yüzüme baktığında kollarımı açıp sıkıca sarıldım ona. "Üzdüm mü seni?" Kafamı iki yana salladım.

"Sen beni hiç üzer misin minik kuşum? Şaka yapıyorum. Hem niye Hasan abinin almasını istiyorsun bakalım?" Anında kollarımdan çıkıp heyecanla anlatmaya başlamıştı.

"Biz gelirken çok eğlendik. Yolda oyun oynadık biliyor musun? Bir renk söyledim ve en çok kim o renkte eşya bulduysa o kazandı. Ve tahmin et kim kazandı? Ben." Heyecanla konuşuyordu. Onu böyle görünce benim de yüzümde bir tebessüm meydana gelmişti. "Kazandığım için de bana çikolata aldı. Hem de içinde vişneli olanlardan. Hatta sana da bir tane aldık."

Kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalkmıştı bu sefer. Cebinden çıkardığı çikolatayı bana verdiğinde yüzümdeki tebessüm daha da artmıştı. "Teşekkür ederim küçük hanım." Dediğim şey üzerine gülmeye başlamıştı.

"Abla ikiniz de beni alamaz mısınız? Öyle daha eğlenceli olur bence. Olmaz mı?" Kafamı iki yana sallamıştım. Yüzü anında düşmüştü. "Ama neden ki? Çok eğleniriz."

"Ablam şimdi Hasan abiyle gelip seni almam doğru olmaz. Bir erkek ile tek başıma kalmam doğru değil. Ama arada Damla da bizimle gelirse hep beraber geliriz seni almaya. Anlaştık mı?"

"Peki o zaman annem ve babamın da baş başa kalması doğru değil mi? O yüzden mi ayrı uyuyorlar?" Dudaklarımı birbirine bastırdım. Ne diyeceğimi cidden bilmiyordum.

"Onlar evli oldukları için kalabilirler. Sadece babamın beli ağrıyormuş o yüzden ayrı uyuyorlar. Hem sen bu kadar dikkat ediyor muydun?" Kafasını onaylayarak salladı. Bir yere daldı. Bir şeyler düşünüyordu büyük ihtimalle. Oturduğum yerde doğrulup daha da dikkatli baktım yüzüne. Kim bilir ne düşünüyordu?

"O zaman sen Mert abi ile evlenirsen beni almaya gelebilirsin değil mi?" Gözlerim kocaman açılmış bir şekilde Eda'ya bakıyordum. Neden herkes Hasan abi ile evlenmeme bu kadar takmıştı ki?

"Nereden çıktı ablam o? Hem kimsenin yanında deme böyle şeyler." Yüzünde bir gülümseme oluşmuştu anında. Benim ise kaşlarım çatılmıştı.

"O zaman doğru söyledim. Abla evlensenize siz. Hep beraber oyun da oynarız." 

"Kimle evleniyormuş bizim Gamze?" Damla içeri birden girmişti. Kafamı iki yana salladım Eda'ya bakarken ama o beni umursamıyordu bile. 

"Mert abi ile ablam." Gülerek söylediği şey karşısında ellerimle yüzümü kapattım kafamı iki yana sallarken. 

"Abi bana niye söylemedin? Evleniyormuşsun. Aşk olsun ikinize de. Bunu niye en son ben öğreniyorum? Hem girebilirsin içeri. Müsait gibi duruyor." Kafamı anında kaldırıp kapıda duranlara baktım. Hasan abide Damla'nın yanındaydı.

Yemin ediyorum şuan kendimi buradan aşağı atmak istiyordum. 

"Eda kendi kafasında uyduruyor. Yok öyle bir şey. Değil mi ablam?" Kafasını anında iki yana sallamıştı ve bu daha da çok şaşırmama sebep olmuştu. 

"Hayır siz evlenip okuldan beni alacaksınız o yüzden evlenmek zorundasınız." Yüzümü bir kez daha ellerimle kapatmıştım. 

"Bence de güzel bir neden. Hadi evlenin." Arkamdaki yastığı Damla'ya fırlattım ama hesaba katmadığım bir şey vardı. Yastık direk Hasan abinin suratına gitmişti o eğilince.

"Kendimi buradan aşağı atmak istiyorum. Cidden." Damla ve Eda gülüyordu. Hasan abi ise şaşkın bir şekilde bize bakıyordu. Cidden neden tam zamanında gelmişlerdi ki? 

"Kız dur önce evlenin sonra ne yapıyorsanız yapın. Eda da benimle." Gülerek Eda'nın yanına gelmişti ve yanaklarından öptükten sonra kucağına almıştı. 

"Damla sussana sen. Hasan abi vallaha öyle bir şey yok. Yemin ediyorum şuan kendimi şuradan ciddi anlamda aşağı atmak istiyorum. Atsam ölür müyüm?" 

"Yok canım ne ölmesi senin Hasan abin seni kurtarır." Yemin ediyorum utançtan ölecektim. Hani biz bize olsak gene utanırım ama Hasan abide buradaydı. Damla cidden kemiklerini bana kırdırtmak istiyordu. Elimde kalacaktı haberi yok. 

"Damla bak hastayım falan demem seni döverim. Ben gidiyorum ya. Yemin ediyorum size bir daha bir şey diyende kabahat. Eda sende az fena değilsin ha. İkisi birleşmiş beni rezil ediyor. Bir daha da seni Mert abin alsın okuldan ben almıyorum."

"Mert dedi. Durum ciddi. Abimin de hoşuna gitti demi susuyor?" Kendimi buradan aşağı atmak istediğimi kaç kez daha söyleyebilirdim? Ciddi anlamda istiyordum çünkü. 

"Daha ne kadar fazla saçmalayabileceğini kestirmeye çalışıyorum birde eve gidince kafana kaç damacana atsam diye de düşünüyorum." Anında ağzını açıp abisine bakmaya başladı. 

"Abi dedik düşman çıktı. Hem evlenmek kötü bir şey mi? Birbirinizi de tanıyorsunuz uzun zamandır. Vallaha mis gibi de anlaşırsınız." Neden şu son birkaç gündür herkes ben ve Hasan abinin evlenmesi hakkında bu kadar çok konuşuyordu? 

"Ben gidiyorum bu deli laf anlamaz. Gamze hem takmana gerek yok bu iki cadıyı. Kızı da rahat bırakın ki dinlensin." O da kafasını iki yana sallayarak odadan çıktı. 

"Tabi yengeme iyi bakayım değil mi? Merak etme o iş bende. Ay hadi inşallah. Çok amin." İkisi de Eda ile gülüyordu. Yanımda duran diğer yastığı da alıp Damla'nın kafasına attım. Bu sefer hedefini şaşırmamıştı Allah'tan. "Ay naz maz yapma sende. Yakında istemeye de geliriz." 

"Şimdi ben sana bir vuracağım Azrail gelip canını isteyecek ha." 

"Bende seni çok seviyorum yengem benim." Elimle kafama vurmuştum. Cidden neden manyaktı bu kız? Aklıma o an gelen şeyle dikkatlice yüzüne baktım ama o Eda ile oynuyordu. Yoksa olanları biraz da olsa unutmam için mi yapıyordu? Eğer öyleyse başarılı da oluyordu. Ama ben unutmak için hiç adım atamazdım. Sahi unutulacak şeyler miydi ki? Kocaman bir hayır. 

Ya ben bir şey diyeceğim. Ben nasıl aynı bölümde hem mizaha hem de drama bağlıyorum özellikle de sonlara doğrupısjıwjeswıpjdspjw birde kitabı ilkin sadece mizah yapacaktım. ya:")

Kısacası bana güvenmeyin😉😉

Öğlen yazdığım bölümleri düzenleyeyim dedim yayımlamışım🤦🏼‍♀️🤦🏼‍♀️ Ama Allah'tan hemen sildim yoksa en büyük spoi geliyordu🤯🤯

Kendinize iyi bakın ve diğer bölümde görüşürüz 💗💗

Berceste |Texting• °TAMAMLANDI°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin