°57|

1.1K 108 69
                                    

"İki dakika gruba girdin var ya grup dağıldı sayende."

"Benim ne suçum var be? Beklediğin şey işte gerçek oldu gene biz suçlu olduk. İyi mi? Hem onu bunu boş ver bana sözün vardı hatırlıyor musun? Zorla o konsere götürdün ya hani. Sonunda kargo geldi." Heyecanla odama çıktım ve gelen kutuyu kucağıma koydum. Eda'nın kapısının önüne gittiğimde oyun oynadığını görmüştüm. "Hadi ablam gel. Oyun oynayacağız." Peşimden gelince aşağı indim. Damla tam o sırada evden dışarı kaçıyordu. "Sakın bir adım bile atma."

Ellerini havaya kaldırıp geri geri geldi. "Yani konuşsak olmaz mı?" Kafamı iki yana salladım. "Ya bebek misin sen Gamze? Hem boş yere gittik o gün. Bence unutabiliriz."

"Anlaşma anlaşmadır. Konuşmayı sonraya bırak. Bu daha eğlenceli. Ay çok heyecanlandım." Kutunun içinden unicorn tulumunu çıkardım. İki yana sallıyordum tulumu. "Çok güzel değil mi? Hayalim hep unicorn olmaktı. Sonunda gerçek oluyor." diye sevinçle konuştum.

"Yemin ediyorum bu kız garip. Dışarıda milleti bakışı ile öldürüyor. Şimdi ise unicorn olmak istiyordum diyor." Elimdeki tulumu ona fırlattığımda havada yakaladı. İçinden küçük olanı çıkarıp Eda'ya verdim. O da benim gibi mutlu olmuştu.

"Abla şimdi unicorn mu oluyoruz? Çok heyecanlı." Yerinde zıplamaya başlamıştı. İçinden son kalan tulumu çıkarıp üstüme tuttum. Dudaklarımı büzmüş bir şekilde bakıyordum.

"Damla bu çok güzel. Artık unicorn da olmadım demem." Tulumu anında giymiştim. Kapüşonunu da kafama örttüğümde zıplaya zıplaya aynanın karşısında kendime bakmaya gittim. Eda da benimle gelmişti. Elimi beline koydum ve havaya kaldırdım. "Bak çok tatlı olduk. Hadi oyun oynayalım. Ben prenses korumasıyım sen de prensessin ve Damla da kötü cadı."

"Niye ben kötü oluyorum? Hem ben malım niye kabul ettim ki? Ah, akılsız kafam. Şimdi giymek zorundayım değil mi?" Kafamı hızla aşağı yukarı salladım.

"Bekle bizi kötü cadı. Seni yeneceğiz." Eda'yı sırtıma alıp koşmaya başlamıştım. Evet, şuan bir çocuktan farksızdım ama küçüklüğümden beri hep unicorn olmak isterdim. Tabi Damla hiçbir zaman kabul etmemişti orası ayrı. Neymiş efendim çocuk muymuş? Bence çok güzeldi.

"Boynuzlama sakın beni. Vallaha ısırırım. Hoşt gelemsenize." Eda ile Damla'yı kovalıyorduk ve o da bağırarak konuşuyordu ve aynı zamanda da kaçıyordu.

"Daha hızlı abla daha hızlı. Cadı kaçıyor." Evin içinde koşturuyorduk ve etrafta bizim kahkahalarımız duyuluyordu. Ve Damla'nın bağırması.

"Cadıyı yakaladık. Boynuzumuz ile tüm güçlerini alacağız ve onu kuleye hapsedeceğiz." Eda'yı Damla'nın sırtına koymuştum.

"Sanırım kaybediyorum. Güçlerim yok oluyor. Minik prenses beni yeniyor." Kendini yavaşça koltuğa bırakmıştı. "Bayıldım galiba." Gözlerini kapatıp kafasını sağa yatırmıştı. Bu hali gülmeme sebep olmuştu. Boynuzumu boynuzuna değdirdim.

"Güçlerini alıyoruz. Ve biz kazandık. Çak bakalım." Elime hızla çakmıştı. Damla da biz çaktıktan sonra hemen kalkmıştı. "Biraz daha uyusana. Sana uyumak çok yakışıyor ha."

"Ay susun valla zaten bu kadarına dayandığıma bile şükür. Hem siz abimle evlenince çok oynarsınız." Yüzüme sinsice bakıyordu. Ben de kaşlarımı çatmış kızgın olduğuna inandığım bir bakışı gönderiyordum ona.

"Sen ne deli bir şey çıktın öyle. Ben seni Mertle de görürüm. Tabi çocuğu engellemeni geri çekersen."

"İki Mertle başınız belada sizin. Hepinizle oyun oynayabilirim o zaman değil mi?" Eda heyecanla konuşuyordu.

Berceste |Texting• °TAMAMLANDI°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin