°51|

1.2K 116 52
                                    

Hâlâ çoğu şeye alışamamıştım. Mesela şuan babamla konuşacak olmamız garip geliyordu ama bunda bizi yılan olarak görmesinin de nedeni çoktu. Onu asla suçlayamazdım. Hatta ne onu ne de annemi. Ama işte hâlân daha çekinmeme sebep oluyordu. Onunla yengemi gördüğüm günden beri konuşamamıştık. Her seferinde bir şeyler olmuştu ama şuan yanında oturuyordum ve bu içimde garip hislerin oluşmasına sebep oluyordu. Sanırım artık eskisi gibi oluyorduk. Biraz geç olsa bile bundan memnundum.

Babamla ikimiz de konuşmuyorduk. Aramızdaki sessizliği o bölmüştü. "Gamze, kızım ben özür dilerim. Bunca zaman boyunca fark edemedim ve iyi bir baba da olamadım." Göz yaşlarım neden bu kadar akmak için uğraşıyordu? Şu bir haftadır zaten hiç ağlamadığım kadar ağlamıştım. "Size önceden söylemem lazımdı gördüğüm şeyleri ama nasıl söyleyebilirdim ki? Engelleyemiyordum hatta. Bunun arkasına saklanıp suçum yokmuş gibi yapamam. Çünkü asıl suçlu benim. Sandım ki size iyi bir gelecek sağlarsam bensiz bile olsanız mutlu olursunuz. Ama öyle değilmiş. Geç oldu biliyorum ama bundan sonra daha çok çabalayacağım sizi mutlu etmek için. Beni affet demeye yüzüm yok ama sen affet olur mu?" Gözlerimdeki yaşlar daha fazla duramamıştı. Kafamı gözlerim dolu dolu salladım ve ona sıkıca sarıldım.

"Baba, deme öyle. Bazı şeyler oldu ve bitti tamam mı? Daha da düşünmeye gerek yok. Unutabiliriz. Hem ben unuttum bile. Bunlar ne annemin ne senin suçun. Ve kendini suçlu hissetmeyi de bırak." Kafasını onaylayarak salladığını hissetmiştim.

"Teşekkür ederim, kızım. Bunca zaman fark edemediğim için özür dilerim. Ama ne kadar da geç olsa hâlâ bir şans vardır değil mi? Emin ol bunu en güzel şekilde kullanacağım. Şimdi fark etmem kötü oldu biliyorum ama telafi edeceğim elimden geldiğince. Giden zamanı geri getirmez biliyorum ama azıcık da olsa belki unutturur. Hem artık üzülme olur mu? Bir şey olduğunda ilk bize anlat içine atma." Kafamı onaylayarak sallamıştım.

"Unutmam. Ve artık böyle söyleme. Bu daha da çok üzmekten başka bir şeye sebep olmayacak. Ama artık üzülmek yok. Hem bir daha öyle bir şey olursa bize söyle. Ve bunlar senin suçun değil unutma." Kafasını onaylayarak sallamıştı. Bir süre sessiz kaldık ikimiz de. Ve gene sessizliği o bölmüştü.

"Seninle konuşmam gereken bir konu daha var. Ama istemezsen söyle tamam mı?" Bir süre sessiz kaldıktan sonra sessizliği tekrardan o bozmuştu. Yanlış bir şey söylemekten çekinir gibi bir hâli vardı. Cümlesini bitirince kafamı onaylayarak salladım. Anlamıştım ne hakkında konuşacağını. "Bizim Mert'i biliyorsun. Eğer sende istersen bir konuşun belki onunla evlenmeyi kabul edersin. Ama unutma vereceğin her karara saygım var. İstemediğin bir şeyi yapmaya zorlamayacağım hatta zorlamayacağız."

"Baba aslında biz iki gün önce konuştuk. Sana söyleyecektim ama hep bir şeyler girdi araya. Sizin onayınız varsa kabul edecektim. Ama biraz da düşünmem için zaman istedim. Aceleyle olmasın istiyorum. Hasan da kabul etti." O an ilk defa yanımda yokken ona Hasan dediğimi fark ettim. Daha doğrusu ikinciydi. Yüzümde bir tebessüm oluşacakken anında sildim.

"Sen hazır olduğunu hissettiğinde söyle istemeye gelsinler. Sonrasına da zamanı gelince karar veririz. Mutlu olacaksınız, eminim. Ve sakın bizi düşünüp erteleme. Allah'ın izniyle daha da iyi olacağız. Bizden çok kendini düşün." Gözlerim tekrardan dolmaya başlamıştı. Ama anında geri gönderdim yaşları.

"Teşekkür ederim. Ve yanımda siz olduktan sonra daha üzgün olabilir miyim?" Yüzünde bir tebessüm oluşmuştu. Ardından sıkıca ona sarıldım tekrardan. Küçükken hep eve gelince böyle sarılırdım ona ama işte büyüdükçe çoğu şey gibi bu da değişmişti. Ama şuan mutluydum, mutluyduk ve inşallah da hep böyle kalacaktık.

Babamla konuşmamın ardından odama gitmiştim. Elime kağıt kalem alıp önüme koydum. Mektup yazacaktım. Hep böyle bir şeyi yapmak isterdim. Söyleyeceklerimi mesaj yerine mektupla dile getirecektim. Mesaj yazmaktan daha iyiydi. Derin bir nefes alıp kalemi elime aldım.

Hasan Mert,

Sanırım artık sana abi dememeye başladım. Ve bu iyi bir şey. Artık kendimle bile konuşurken abi demiyorum ve buna alışmam iyi oldu. Mektup yazmamın sebebine gelicek olursak mesajların bu yazdıklarımın duygusunu öldürmesini istemiyorum.

Hasan, içimde öldürdüğüm mutluluk tohumları sanırım yeniden yeşeriyor ve bir çoğu da senin sayende. İnanmak hâlâ zor geliyor ama artık kabul etmem gerek, biliyorum. Haklıydın. Çoğu şeyin düzene girmesi bir işaretti. Senden istediğim zaman sadece aklımdaki kötü düşünceleri öldürmek içindi. Yoksa seni de mutsuz edecektim. Ve bunu asla istemem. Hasan, sen benim hep yanımda oldun ve ne kadar teşekkür etsem az. Şuan fark ediyorum da ben sana bağlanmışım bunu senden uzak kalınca fark ettim. Yani buna uzak kalma denmez biliyorum ama ilk defa bu kadar uzak yerlerde kalıyoruz. Bugün dışarı çıktığımda hava almak için, sen yoktun ve gelmeni bekledim desem yeriydi. Hatta ince giyindiğim için beni azarlamanı bile bekledim. Sanırım sevdiklerimizin değerini biz insanlar kaybedince anlıyorduk. Daha fazla zaman kaybetmeye gerek yok değil mi? Kendime güvenmesem bile sana güveniyorum ve eminim yaşayacağımız zorlukları elbette aşacağız. Çünkü sevgi güçtür ve Rabbim de sevenlerle birliktedir. Daha kaybetmemiz için bir neden kaldı mı? İyi ki hep yanımda oldun çünkü düşündükçe yaşadığım çoğu şeyi senin sayende atlattım bunu fark etmem geç oldu biliyorum. Ama artık daha fazla geç kalmayalım.

Ve son olarak Hasan, seni anlamadığım için özür dilerim. Sen anlamam için o kadar çok ipucu koymuştun ama ben anlayamayacak kadar kördüm. Ama daha fazla pişmanlığımız olmasın.

Müsait olduğun bir zaman tuzlu kahvemi içmeye beklerim seni.

Merak etme sana kıyamam ama adettendir azda olsa koymamız lazım. Ve bu mektubu sana biraz geç vereceğim kusura bakma. Sadece annemlerin mutlu olduğunu görmek biraz bencil olmama sebep oldu. Düğün telaşı sarmadan onlarla biraz daha vakit geçirmek istiyorum, umarım beni anlarsın. Ya da bu dediğimi demedim varsay. Sen zaten beni hep anladın sadece ben bunu fark edemeyecek kadar kördüm. Ama söz veriyorum bu mektubu verdikten sonra artık içimdeki hiçbir kötü düşünce daha fazla barınmayacak zihnimin içinde. Sağlıcakla kal ve hep mutlu ol, olalım. Geç olsun ama güç olmasın derler. İnşallah hep mutlu olacağız.

Artık abisi olmadığın Gamze....

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

Yayayay çok tatlı değil mii🥺🥺🥺 Ben de hep mektup yazardım ama kendime xkdlwlqlskskqlqkakkw

İkisini de mektuplaştıracağım birkaç bölüm. Ve ciddi ciddi evleniyorlar ağağağağğa bir anne kadar mutluyum yeminle cidiejiwqkkwkskskwka

Neysemm Allah'a emanet olun ve diğer bölümde görüşürüz:")

Berceste |Texting• °TAMAMLANDI°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin