°67| 𝒻𝒾𝓃𝒶𝓁

1.8K 103 212
                                    

Vee final bölümüyle karşınızdayız efenim:"))

(Vee ağlayarak yazdı bu bölümü falan:"))

İyi okumalar💜💜💜

"Duydunuz mu? Babanız sizi çok seviyor. Ama biraz sessiz olalım anne hâlâ uyuyor. Yoruldu tabi. Onu çok üzmeyin anlaştık mı? Ve bunlar artık son günlerimiz yakında kavuşuyoruz inşallah." Yüzümde bir tebessüm oluşmuştu. Gözlerimi açmadan elimi karnımın üstünde olduğunu bildiğim elinin üstüne koymuştum. Gözlerimi yavaş yavaş açtım ardından. Her gün böyleydi. Ve bu hali çok hoşuma gidiyordu. "Ben dedim size sessiz olalım diye. Uyandırdık prensesimizi." Karnımı öptükten sonra bana bakmıştı. "Günaydın Gamze'm. Bizim yüzümüzden mi uyandın?" Kafamı iki yana salladım.

"Günaydın. Sesinizi duymadım bile. Hem ne söylüyordun gene?" Dudaklarını bilmem dercesine büzmüştü. Yavaşça doğrulmaya çalıştım ama artık çok zor hareket edebiliyordum. Anında yataktan kalkıp bana yardım etmişti.

"Aşağı mı ineceksin yoksa biraz daha uzanacak mısın?" Uzanmak istiyordum ama biraz da olsa hareket etmem lazımdı. Bebeklerin durumu Allah'a şükür iyiydi hatta son günlerine yaklaşmıştık da. Sadece hareket etmek biraz zor oluyordu. "Aşağı inelim. Hem acıkmış minik canavarlar."

"Sahi ne zaman doydular ki?" Kolumla hafifçe vurduğumda gülmüştü. "Neyse babaları elleriyle besler değil mi?"

Yavaşça ayağa kalkmıştım. En çokta oturduğum yerden kalkmak zorluyordu. Aşağı yavaş yavaş inmiştik. Mutfağa gittiğimizde çektiği sandalyeye oturdum. Genelde de hep böyle olurdu. O yemeği hazırlardı ben de burada oturup izlerdim. Çok iyi bir baba olacaktı bundan emindim. "Hasan bu arada dün Damla şey demişti akşam onlara gidecekmişiz." Kafasını onaylayarak sallamıştı.

"Halası onlarsız yapamıyor değil mi?" Kafamı onaylayarak salladım gülerken. Öyleydi hatta her gün buradaydı. Hasan ile birlikte gelirdi iş çıkışı daha sonra da birkaç saat burada kalırdı hep. Hafta sonları da biz onlara giderdik. Evlerimizin yan yana olması çok iyi olmuştu çünkü Damla her anımda yanımdaydı. Ve iyi ki bu iki abi kardeş hayatıma girmişti.

"Hasan kıpraşmasana. Kravatını bağlıyoruz herifin yaptığına bak." Yapmamam için ne kadar ısrar etse de hoşuma gidiyordu. Ben ona sinirlenince de burnumun ucundan öpüyordu. Hatta şuan da olduğu gibi. "Bir daha desene. Çok güzel herif diyorsun." Kafamı iki yana salladım bıkkınlıkla.

"Hemen de şımar. Ve yaptım, artık gidebilirsin. Bak unutma akşam Damlalara gidiyoruz. Tek değilim yani. Aklın bende kalmasın."

"Benim aklım hep sende güzelim." Dediğine karşın hafifçe omzuna vurdum. "Neyse hala iyi bakar değil mi size? Şüpheliyim de biraz mecbur daha."

"Dedi kafasına damacana atan abi." Bu dediğime gülmüştü. Evden çıkmış Damlaların evine doğru yürüyorduk. Asla yalnız bırakmıyordu. Yani imkanı olsa hep yanında götürürdü ya da yanımdan hiç ayrılmazdı. Çaktırmayın benim de hoşuma gidiyor bu durum ama arada bir uzaklaşsın biraz değil mi?

"Ya o bir kere olan şeydi. Elimden kaydı kafasına gitti. Her seferinde abartarak anlatıyor. Yani ne olmuş damacana kafasına gittiyse? Asıl damacanaya zarar geldi mi diye bir sormak lazım." Kollarımı onun koluna doladım ve kafamı biraz yasladım yüzümdeki tebessümle.

"Peki Hasan nasıl becerdin? Damacana uçamayacağına göre yanlışlıkla bak kesinlikle yanlışlıkla havaya attın ve Damla altından geçti. Değil mi?"

"Senin de aklına nereden geliyor böyle şeyler? Su bittiği için önce boş damacanayı çıkardım yeni damacanayı koyacaktım ama benim salak kardeşim de arkasından geçtiği için boş damacanayı yedi kafasına. Hani insan anlar değil mi ama yok. Sonra suçlu biz oluyoruz."

Berceste |Texting• °TAMAMLANDI°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin