"Damla Allah'ını seversen bebek misin sen ya? Ne atlı karıncası? Sen binersen o kırılır kırılır. Koca dana olmuş karıncaya binecek şimdi de." Dil çıkarmıştı anında. Ama elimi bırakmadan peşinden sürüklemeye devam ediyordu.
"Sen ne anlarsın ki mahkeme duvarı. Bende Eda ile beraber binerim. Değil mi Eda?" İkisinin yanına vardığımızda elimi bırakmıştı. Eda ise heyecanlı bir şekilde bir şeyler anlatıyordu ve hâlân daha Hasan abinin kucağından da inmemişti. Lunaparka gelmiştik ama etrafta kimse yoktu. Aklımdan Hasan abinin bunu bilerek yapma ihtimali geldiğinde o an fark etmiştim. Ve emindim ki bilerek yapmıştı. Çok iyi bir kalbi vardı bunu inkar edemezdim. Eda için böylesi daha iyiydi çünkü insanların arasında olmaktan çekiniyordu. Onların bakışlarından dolayı. Ve en çokta kendime kızıyordum onu koruyamadığım için.
"Eda gel seninle beraber atlı karıncaya binelim." Hasan abinin kucağından almıştı ve atlı karıncaya doğru koşmaya başlamıştı. Kafamı eğip ayaklarıma bakmaya başladım. Gözümde yaşlar gene birikmeye başlamıştı. Ama bu sefer sıkıca tuttum onları. Ağlayan biri değildim. Duygusuzdum belki de. Ama tek değer verdiklerim için ağlamıştım. Birde kendi halime. Bakışlarımı Eda ve Damla'ya çevirmiştim bu sefer. İkisi de gülerek eğleniyordu. Yüzümde bir tebessüm oluşmuştu.
Birkaç adım sağa kayıp Hasan abinin yanına yaklaşmıştım sesimi duyabilmesi için ama aramızdaki mesafeyi korumaya da dikkat etmiştim. "Teşekkür ederim." Bakışlarımı Eda ve Damla'ya odaklamıştım konuşurken.
"Bir şey yapmadım ki." Eminim şuan ellerini cebine koymuş omuzlarını indirip kaldırmıştı. Yüzümde hafif bir tebessüm ile kafamı iki yana salladım.
"Hep böyleydin biliyor musun? Söyleseler hiçbir şey yapmamışsın ama öyle değil. Hem azıcık da manyaksın. Koca lunaparkı nasıl kapattırdın?"
"Tanıdıktı sahibi. Kolay oldu. Hem Eda için de böyle daha iyi olur. Bugün morali de bozuktu. Eğer bir şey olursa bana söyleyebilirsin unutma." Kafamı onaylayarak sallamıştım. Ama söylemeyeceğimi ikimiz de biliyorduk. Çünkü söyleyemiyordum. Ve bunu ailemin bana söylemesi gerekirken bir başkasının söylemesi ne kadar doğruydu? Ya da daha ne kadar fazla yaraya sebep olabilirdi?
"Seni çok seviyor, Eda. Aslında herkesi seviyor ama niye böyleler ki? O mu seçti böyle bir hayatı? Ya da hangimiz seçtik şuan yaşadığımız hayatı? En kötüsü de onu koruyamıyorum bile. Tek yapabildiğim sarılıp geçecek demek. Fazlasına ise gücüm yetmiyor." Konuştukça kelimeler boğazıma sarılıyor ve nefes almamı zorlaştırıyordu. Gözlerime akın eden yaşları birkez daha geri göndermeye çalıştım başarılı olmayı umarak.
"Ama hayatımızı değiştirebiliriz değil mi? Birkaç şey oldu ama bitti. Belki kafanda bitmedi ya da acısını hâlân daha hissediyorsun ama bunu engellemekte senin elinde. Ve emin ol senin ona sarılman bile acısını unutmasına yetiyordur. Gamze, bu kadar üzülme onun yanında güçlü kalman lazım. O da hissediyor senin üzüldüğünü ve bu onun canını daha çok yakıyor emin ol. O yüzden böyle düşünüp kendini ve onu üzme." Kafamı onaylayarak sallamıştım. Başka bir şey demek istemiştim ama kelimeler ağzımdan çıkmıyordu. O da fark etmiş olacaktı ki ikimiz de sessizdik.
Gözlerimi yerden çekip karşıya baktım. Mutluydu, gülüyordu. Ve elimden gelenin fazlasını yapıp onu hep mutlu edeceğime söz verdim kendime bir kez daha. Yüzümde tebessüm meydana gelmişti onu öyle gülerken görünce.
Ellerimi cebime atmıştım. Sol elime değen çikolatayı çıkardım ve solumda duran Hasan abiye baktım. O da karşıya bakıyordu yüzündeki hafif tebessüm ile. Daha fazla düşünmeden çikolatayı ona uzattım. Anlamaz gözlerle bana bakıyordu. Alması için biraz daha ısrar ettiğimde mecbur almıştı. "Hayret sen çikolatanı da mı paylaşırdın?" Yüzündeki hafif tebessüm ile bakışlarını bana çevirmişti. Kimseye vermezdim, haklıydı. Ama arada yapıyordum işte öyle şeyler.
"Geçen montunu bana verdiğinde cebinde bulmuştum. Göz hakkı şimdi. Yemezsem sana günahı geçer. Dedim çocukta boşa günaha girmesin. Borcum da kapandı daha." Bir de bugün yaptıkları için teşekkür etme yöntemim gibi bir şeydi. Tabi bu yaptığının yanında hiçbir şeydi. Ama şu anlık elimden gelen buydu.
"Al diğer yarısını da sen ye." Bakışlarımı ona çevirmiştim bu sefer de. Bir yarısını bana uzatıyordu. Diğer yarısını ise çoktan ağzına atmıştı. Kafamı iki yana salladım.
"Al işte. Daha vermem. Bari vermişken tadını çıkar." Bu sefer o kafasını sallamıştı. Hâlân daha ısrarla uzatıyordu.
"Sen asıl inat etmeden alsana." Elimin eline değmemesine özen göstererek almıştım çikolatayı.
"Teşekkür ederim, bugün için." Omuzlarını indirip kaldırmıştı cevap vermek yerine. Bu onun 'Bir şey yapmadım ki.' demesiydi. Yüzümde hafif bir tebessüm oluşmuştu çikolatayı yerken. Ambalajı buruşturup cebime attım yedikten sonra.
Eda koşarak yanımıza geliyordu ve önümüzde durduğunda bir eliyle benim elimi tutarken diğer eliyle de Hasan abinin elini tutmuştu. Peşinden sürüklemeye başladı daha sonra.
"Eda ablam yavaş ol düşeceksin." Beni umursamadan gitmeye devam ediyordu. Biz de mecbur onu takip ediyorduk. "Nereye götürüyorsun?" Çarpışan arabaların önünde durduğumuzda ellerimizi bırakmıştı.
"Damla abla ile sen benle de Mert abi binelim. Lütfen." Önüne gelip dizlerimi büküp onunla aynı boya geldim. Kafamı olumsuzca salladığımda yüzü düşmüştü. Gülerek yüzüne bakmaya başladım.
"Çünkü Damla'ya arkadan çarpmak daha eğlenceli olur." Kollarını direk boynuma doladığında bende ona sıkıca sarıldım.
"Mert abi pembe arabaya binelim." Benden ayrıldıktan sonra hemen Hasan abinin elini tutmuştu ve peşinden götürmeye başlamıştı.
Damla yanıma geldiğinde omzuyla omzuma vurmuştu. "Best shipimin sen ve abim olduğunu söyleyebilir miyim?"
"Saçmaladığını söyleyebilir miyim?" Kaşımı kaldırmış yüzüne bakıyordum.
"Yengem olsan güzel olurdu ama. Bu arada madem saçmalıyorum abime tek Hasan diyenin neden sen olduğunu bir düşün derim."
"Küçükken sinir oluyordu ve öyle kaldı. Ayrıca Hasan demiyorum. Bildiğin üzere Hasan abi diyorum."
"Abi deme lazım olur. Ay sizi yapmak için bildiğim tüm dualarımı okusam iyi olur. Çok amin."
Kafamı iki yana sallıyordum arkasından. Hasan abi ve ben? Sanırım o gün güneş tersinden doğacaktı.
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Merhabalarrr nasılsınız??
Bölümler nasıl gidiyor?? Lütfen iyi veya kötü olsun düşüncelerinizi paylaşmayı unutmayın. Ve oy vermeyi de💗💗💗
Diğer bölümde görüşmek üzere :))
Allah'a emanet olun 💜💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Berceste |Texting• °TAMAMLANDI°
ChickLit0535*******: Ve son olarak, 0535*******: Mutlu ol Berceste. 0535*******: Ve korkularından kaçmak yerine onlara sığınmalısın 0535*******: Birini sevmekten bu denli korkup kendini her şeyden soyutlama. Siz: Peki birini sevdim diyelim Siz: Ve bu kişi...