Prens Victor’un bakışları ve prens Heinley’in fazla ilgisi yüzünden üzerimde oluşan bu ağır hava iştahımı kaçırdığı için erken kalkmak zorunda kalmıştım masadan. Bugün boştum. Boş boş bahçede dolanmak en sevdiğim etkinlik olduğu için bahçeye doğru ilerledim. Böylece hem sakinleşiyordum hem de kafamı dağıtmış oluyordum. Anın tadını çıkararak ağır ağır çardağa doğru ilerlediğimde hizmetçi Aurora’nın elinde benim kitabımla çardakta oturmuş olduğunu gördüğümde topladığım birazcık huzur da uçuşmuştu. Sinirimi bastırarak soğuk bir ifade takındım yüzüme. O, benim odama girip eşyalarımı kurcalamaya nasıl cesaret edebilir?Güçlü bir tavır sergileyerek çardağa girdiğimde rahat oturuşunu bozarak ayağa kalktı. Güler yüzle karşıladı beni.
“Benim kitabımın sende ne işi var? “ diye sordum soğuk ses tonuyla.
“Çok beğendim, leydim. Okumak için götürmüştüm umarım sizin için sorun değildir. “
Gülümsemesini daha da büyüterek kitabımı kucaklamıştı.
“Bana sormadan benim eşyalarımı karıştırma. “
“Ama prens Heinley götürebileceğimi söylemişti. “ ses tonunun şirin çıkmasına özen gösterdi ve üzülmüş gibi davrandı. Alt dudağını sallayarak gözlerini gözlerime dikti. Bu kız! Bu neyi amaçlıyor?
“O kitap prensin değil. “ dedim sakinliğimi koruyarak.
“O kitap benim olduğu için benden izin alman gerekirdi. “
“Özür dilerim. “ Hem özür dileyip hem de kitaptan sıkıca yapışmıştı. Elimi uzatarak kitabı bana vermesini istedim.
“Ama daha bitirmedim. “ Sonra yalakaca bir tavırla yanıma sokuldu. Koluma girerek konuşmasını sürdürdü.
“Abla, lütfen okumama izin ver. “
Kolumu sertçe çektim ondan.
“Abla mı? “
Başını salladı. Eliyle gözünün önüne düşen saçını kulağının arkasına taradı.
“Ben prensle, yani biz prensle sevgili olduğumuza göre artık iyi geçinmeliyiz değil mi abla? “
İçimde fokurdayan güçlü bir duygu hissettim. Sinirden ellerim titredi. Ağzının ortasına bir tane çakasım vardı ama kendime hakim oldum.
“Bir prensin senin gibi birine bakacağını mı söylüyorsun sen şimdi bana? Üstelik benimle evlenmek üzereyken. “ Yüzüme alaycı bir ifade yerleştirdim. Alayla güldüm sonra konuşmamı sürdürdüm.
“Hayaller dünyasından çık artık tatlım. Biraz gerçekliğe dön. “
Kitabımı da sertçe onun elinden çekip aldım ve arkamı dönüp hızlı adımlarla arka bahçeye doğru ilerledim. Arkamda hıçkıra hıçkıra ağladığını duydum. Numaracı! Kim inanır ki ona?
Hem suçlu olan o, ben sadece ona gerçekleri söyledim. Prens hakkında böyle yalanlar söyleyerek beni inandırabileceğini mi sanıyor? 3 yaşındaki bir çocuk değilim herhalde ben. Ne diye inanayım ki ona, hem söylediği şey de sırf deli saçması şeyler. Beni asıl kızdıran şey prensin ona böyle şeyler söyleyebilme cesareti vermiş olması.
Arka bahçede kiraz ağaçlarının altında bir bank vardı. Oraya geçip oturdum. Etrafta hiç kimse yoktu. Sanırım sarayın en sessiz bölgesini keşfetmiştim. O kızın bana kattığı tek güzel şey bu olabilir sanırım.
Bankta oturduğum sırada o kızın söylediklerinin yalanlardan ibaret olduğuna ikna ettim kendimi. Sonra elimdeki kitaba baktım. Kitap okumak için en uygun ortamda olduğum için kitabın sayfalarını karıştırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin İçin Yeniden Doğdum ✅
Fantasy"Ben, leydi Ariel Kedrey. Şu andan itibaren mevkimden dolayı bana verilmiş olan bütün haklarımdan ve bütün mal varlığımdan vaz geçiyorum. Kedrey malikanesinden ayrılıyorum ve yeni bir hayata başlama kararı alıyorum. " Kapak tasarımı: @yesilozilknur...