Kapının önünden geçenlerin konuşmasını dinlediğimde seslerin sahiplerinin imparator ve Heinley olduğunu anladım. Konuşmalarının arasında geçen “savaş” kelimesi onların konuşmalarına odaklanmamı sağlamıştı. Ama git gide uzaklaştıkları için duyamıyordum, bunun üzerine kulağımı kapıya dayadım. Hâlâ duyamıyordum. Dayanamayarak dışarı çıkarken gözyaşlarımı da sildim bir yandan. Gözümü dikip ileriye baktığımda bir kapıdan içeriye girdiklerini gördüm. Heinley de girmişti içeriye. Tırnağımı kemirerek ne yapacağıma karar vermeye çalıştım, sonunda kapıyı dinlemeye karar verdim. Biliyorum, bu yaptığım doğru değil, ama bu zamana kadar yaptığım hangi hareket doğruydu ki?
Sessizce ilerlemeye dikkat ederek hızla odanın kapısının önüne yaklaştım.
“Kral Marx senden şüpheleniyor belli ki, Victor! Beni suçlu göstermek için boşuna çabalıyorsun. Hem ben onu bir prenses olduğunu bilmeden önce o, henüz bir hizmetçiyken sevdim ben onu. Asla onu öldürecek kadar ileri gitmem. Hem onu ne diye öldüreyim ki? “ Heinley bağırarak konuşuyordu. Dinlemeye devam ederken istemsizde yumruğumu sıktım.
“Benim onunla konuşmuşluğum bile yok. Ne diye onu öldürteyim ki? “ diye karşı çıktı Victor.
“Öyle mi? “ diye sordu Heinley imalı bir ses tonuyla. Bir süre duraksadıktan sonra konuştu.
“Hatırlıyor musun Victor, Ariel nişanı attığı gün bir olay yaşanmıştı ve Aurora’nın bana söylediğine göre o olayı sen planlamışsın. Ama şimdi gelmiş onunla hiç konuşmuşluğum yok diyorsun. Sence de şüpheli davranmıyor musun? “
Hayır, o sadece beni senden kurtarmak için öyle bir yola başvurmuştu!
“Yeter bu kadar saçmalık! “ diye öfkeyle kükredi Victor. Sanırım Heinley’in üzerine atlamak üzereydi ki imparatorun ‘Yeter! “ diye bağırması yankılandı odada.
“Sizi buraya konuyu görüşüp savaşı engellemek için bir yol bulmanız için çağırdım, bir birinizle kavga edin diye değil. “ dedi biraz daha sakin bir ses tonunda.
“Aurora’nın ailesi diye ortaya çıkan kişileri araştırmanızı öneriyorum. “ diye bir öneride bulundu Heinley. Kesin o insanlarla önceden anlaşmıştı. Bu adam, cidden bir taht için bu kadar kurnazca davranabiliyor mu?
“Bence savaşalım. “ Victor’un bu korkunç önerisi odada kısa bir sessizliğe sebep olmuştu. Sonra dediğini açıklama ihtiyacı duymuş olacak ki konuşmasına devam etti.
“Kralın buraya bir casus göndermesi zaten kafasında bir savaş planı olduğu anlamına geliyor. Üstelik casusu kolayca prensin sarayına sokabilecek kadar da kendilerine güvenleri ve güçleri var. Küçük bir krallık olmasına rağmen güçlü oldukları göz ardı edilemeyecek bir gerçek, ama imparatorluğuma göz dikecek kadar hırslı olmaları onlara pahalıya patlar. Madem savaş istiyorlar kabul edelim, kazanacağımız belli. Savaşın sonunda krallıkları bizim olacak. “
İmparator homurdanarak düşünmeye başladı, odada tekrar sessizlik hakimiyet sürdü. Bir süre sonra konuşmaya başladığında içimdeki kötü hissin yanılıyor olmasını ümit ettim.
“Hazırlıklarınızı yapın, savaş başladı. Cephede size de ihtiyaç olabilir. “
Bundan sonrasını dinlemek için daha fazla dayanamayarak odama doğru koştum. Hıçkırıklarım duyuldu, kendimi odaya girene kadar tutmaya çalıştım. Böyle ortalık yerde ağlarsam ertesi gün bütün sarayın dilinde olurdum. Umurumda olan hizmetçilerin dedikodu yapması değil, bu dedikodunun farklı şeylere evrilip Victor’un abartılmış haliyle duyması endişelendiriyordu beni. Odaya girdim. Yine de bu şekilde rahat değildim, birazdan Victor odaya gelecekti ve beni böyle görürse bir şeyler duymuş olduğumu düşünürdü. En kötü ihtimal bu davranışımı Heinley’in beni rahatsız ediyor olmasına yorardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin İçin Yeniden Doğdum ✅
Fantasy"Ben, leydi Ariel Kedrey. Şu andan itibaren mevkimden dolayı bana verilmiş olan bütün haklarımdan ve bütün mal varlığımdan vaz geçiyorum. Kedrey malikanesinden ayrılıyorum ve yeni bir hayata başlama kararı alıyorum. " Kapak tasarımı: @yesilozilknur...