2.7✨

1.1K 120 1
                                    

Dikkat! Bu bölümde cinsel içerikli sahneler vardır. Eğer bu durumdan rahatsız olan varsa diğer bölüme geçebilir.

Kuşu ne kadar dikkatle incelersem inceleyeyim besbelli bana mektubu getiren o kuştu. Daha fazla dikkat çekmemek için gözlerimi kuştan çekip yola baktım. Benim yüzümden Victor veliaht prens olamayacaktı. O her ne kadar bu durumu pek sorun etmese de benim açımdan çok rahatsız ediciydi bu durum. Günün birinde imparator olma şansı varken ne diye bütün ailesinden vazgeçmiş biriyle evlendi?

Prens Heinley gibi Kedrey düklüğünün desteğinin peşinde değildi herhalde. Bu konuyu bir konuşabilsek kafamdaki bütün sorular cevaplarına, ben de rahatıma kavuşurdum. Ama konuyu açmanın onun açısından üzücü olabileceğini düşündüğüm için susmayı tercih ediyordum ve umuyorum ki, çok geçmeden kendisi bu konuya bir aydınlık getirir.

“Hadi arabayı burada durdurup yolumuza atla devam edelim. “ dediğinden nedenini sormak için harekete geçtiğimde hemen kendisi bir açıklama getirerek. “Senin kafanı dağıtmana yardımcı olur. Hem çok eğlenceli bir şey. Heinley’in sarayından kurtuluşumuzu böyle kutlayalım. “

Öyle bakıyordu ki önerisini kabul etmeme gibi bir durum söz konusu olamazdı. Başımı sallayarak kabul ettiğimi belirttiğimde anında arabayı durdurdu ve arabacıyla konuşarak hemen bir at getirtti. Bir at. Sadece bir tane!

Arabacıyla kenarda fısıldaşmasının sebebi buymuş demek.

“Sadece bir tane at varmış. “ diye açıklamada bulunduysa da onun fırsatçı kişiliğini keşfetmiş olduğum için inanmamıştım. Ata binmeyi biliyordum, at sürmeyi de. Yine de ikimizin aynı ata binmiş olduğumuz için aramızdaki mesafenin bir anda bu kadar azalmış olması beni ürpertiyordu.

“İstersen arabayla devam edebiliriz. “ Dedi atın üzerindeyken. İstemiyordum. Onun nefesini yüzümde hissetmek bana kendimi iyi hissettirmişti. Önde oturduğum için başını yandan kulağıma doğru uzatarak konuşuyordu bu yüzden nefesi yanağımda geziniyordu.

“Adam zahmet edip atı getirmiş. Şimdi ona ayıp olmasın. “

Başını salladı ve atı sürmeye başladı. Havayı yararak hızla ilerliyorduk. Şimdi düşünmem gereken asıl şeyi düşünmeliydim. İmparatorun sarayına vardığımızda olacakları...

Elbette gece olacaktı ve onunla aynı odada kalacaktık. Bana karşı hisleri varsa eğer, ki belli ki var. Evlenmiş olduğumuz için bir beklentiye girecekti. Ben bunu bilerek kabul etmiştim onun teklifini. O, benimle evlenerek beni ölümden kurtardı ve artık karı koca olduğumuz için davranışlarımız da ona göre şekillenmeliydi.

İki saat sonra.

Gittikçe saraya yaklaştığımızda kendimi her şeye hazırlamaya çalıştım. İçimde tuhaf bir heyecan kıpırtıları vardı. Tam olarak nasıl davranmam gerektiğini bile bilmiyordum ama herhalde ona bunu istemediğimi söylersem yapmazdı. Ben yumruğumu sıktığımı fark etmemiştim ama o bunun farkına varıp atını yavaşlatarak elime dokundu.

“Rahatla.” Dedi. Ne düşündüğümü bilse o da rahatlayabilir miydi acaba? İmparatorun sarayı daha ıssız bir yerdeydi ve prensin sarayından daha büyüktü. Her şeyiyle bir imparatora layık bir saraydı. Hava karardığı için ışıklandırılarak daha göz alıcı bir hale dönmüştü.

Fazla düşünmemeliyim, o an hissettiğim gibi davranacağım. İstemezsem “İstemiyorum! “diyeceğim. Attan indik ve sarayın önünde bizi karşılamak için toplanmış olan hizmetçilerin önünden geçtik. Saraya sessiz bir giriş yapmıştık böylece. Bundan sonraki yaşamımın başlangıcı da böylece başlamıştı.

Senin İçin Yeniden Doğdum ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin