Annem gitmişti onsuz bir ben nasıl olurdu bilmiyordum çünkü nereye gidersem gelirdi, varlığını hissetmem bana yetiyordu. Gözümden aşağı düşen tuzlu damlayı elimle sildim, uçak kalkmıştı ve benimde burada kalmamın bir anlamı yoktu. Ferdi'nin arabasına doğru ilerledim. Daha deminden beri bizi izlediğini biliyordum. O yüzden bir şey söylemeden arabaya bindim, isteksiz bir şekilde göz yaşlarıma hakim olamadım. Ferdi bana bakıp kısık sesle, beni daha fazla incitmek istemiyormuş gibi soru sormaya başladı:
- Gitmesi onun için ve senin için iyi oldu.
- Sence de orada güvende olur mu?
- Burada bizim yanımızda güvendeydi ama sen böyle istediysen güvende olur.
- Gerçekten güvende miydi?
- Evet çünkü babam öyle istemişti.
- Nasıl anlamadım.
- Babam ölmeden bir hafta önce benimle konuşmak istedi sanki hissetmiş gibi.
- Ne dedi?
- Anneni ve seni korumamı istedi.
- Peki sen şimdi mi diyorsun?
- Söyleyecektim ama annen söylememi istemedi.
- Ama neden istemesin ki?
- Onu bende bilmiyorum, soru sormayı sevmem.
- Ama annem şuan ya güvende değilse ve teyzelerim?
- Amasya'ya adam gönderdim sürekli peşlerinde olacak ve olası bir durumda müdahale edecek.
- Daha önce anlatsaydın, bu durumu belki de daha iyi karşılaşabilirdik.
- Üzgünüm savcı ben annen ve babam ne derse onu yaptım?
Ferdi'nin söyledikleri beynime ok gibi saplanmıştı, içimde kötü bir his vardı, kendimi sakin tutmaya çalıştım. Ferdi " Büroya gidecek misin?" dedi. Sadece başımı sallamakla yetindim, biraz daha hızlı sürmeye başladı çünkü havalimanına büro çok uzak kalıyordu.
Ferdi hiç bir şeyi anlatmamıştı eğer anlatsaydı onunla tartışmaya girmeyecektim ama hâlâ kafamda soru işaretleri dönüyordu. Neden Murat Saraç annemi ve beni korumak istesin? Üstelik doğru düzgün anlaşamadığı oğluna tembihlesin.
Büroya geldiğimde beklemeden arabadan indim, kafamı camdan sarkıtarak "On dakikaya gelirim." dedim. Oda onaylayıcı bir şekilde başını salladı. İçeri girdiğim de yine insanları selamlayarak müdürün odasına girdim. Beni gördüğünde hemen oturmam için komut verdi:
- Gel Elif.
Selamlar şekilde "İyi günler müdürüm." dedim
- Hoş geldin dün yoktun bu dediğin işi hallediyordun herhalde.
- Evet, araştırmam hâlâ devam ediyor.
- Şu Orhan Sert olayı, onun için uzaklaştırma alabilirsin.
- İfademi verdiğimi hatırlıyorum.
- Ama deliller senin yaptırdığını gösteriyor.
- Gerçekten benim yaptırdığımı mı düşünüyorsunuz?
- Hayır tabi ki, bunun için emniyete bir yazı göndereceğim ama göndersem bile belirsizlikten dosya kapanır sen yine bir ay uzaklaştırma alırsın. Sen de bu süreçte bu olayı araştır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
8. KONFERANS (Tamamlandı)
Mystery / Thriller25 yaşındaki Savcı Elif Aygün herkesçe çok bilinen ,annesi ile yaşayan , genç yaşta iyi yerlere gelmiş , zarif ve otoriter bir kadın. Konuşmasında tam kendini, yaşadıklarını dikkatle anlatırken uzaktan bir silah sesi gelir. Sabah tanıştığı ve konf...
